Amerika’nın Keşfi İle İlgili Bilgi

0
Advertisement

Yeni Dünya olarak da kabul edilen Amerika kıtasının keşfi ile ilgili genel bilgilerin ve tarihlerin olduğu yazımız.

Amerika’ya Kristof Kolomb’dan çok daha önce, İskandinavyalı Vikingler gitmiştir. Daha X. yüzyılın ilk yarısında İzlanda’yı tesadüfen keşfetmişlerdi. Gunnbjörn Ulfsson’un Grönland’ın buzlu dağlarını görmüş olmasına ihtimal verilmektedir. Bundan sonra ilk olarak Norveç’ten sürülen Kızıl Eric adında bir denizci asıl Grönland’ı keşfetmiş, üç yıl güney-batı kıyılarında dolaştıktan sonra İzlanda’ya dönmüştür.

Eric döndükten sonra bir kısım halkı da kendisiyle birlikte gelerek Grönland’da bir koloni kurmaya ikna etmiştir. Böylece hem Grönland’ın, hem de Amerika’nın keşfi kolaylaşmış oluyordu.

Leif Ericsson 1000 yılında bir tesadüf eseri olarak Amerika’yı keşfetti. İskandinavlar buraya Vinland adını verdiler. Üç yıl sonra izlanda’lı Thorfinn Karlsefni, Grönland’dan üç gemi ile hareket ederek, 1003-1006 yılları arasında kendisine koloni kuracak bir yer aradı. 1007’de İzlanda’ya döndüğü zaman başından geçenler yazıldı. Bu yazılarda birtakım yer adları sayılmakta ise de bugün, bunların nerelere rastladığı kestirilememekte, ancak «Hailuland» ın Labrador olduğu tahmin edilmektedir.

Karlsefni’den sonra, başka bir sefer de gene Grönland’dan 1121’de rahip Eric tarafından yapılmışsa da kendisinden bir daha haber alınamamıştır.

Grönland’da ki koloniler XV. yüzyıla kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren bunların hem keşfettikleri topraklar, hem de anavatanları ile ilgileri kesilmiştir.

Advertisement

Kristof Kolomb’un daha önce İzlanda’ya gitmiş olması ihtimali varsa da, Amerika yönündeki keşif seyahatine çıkmasına orada duyduklarının etkisi olduğuna inanmak için bir sebep yoktur.

Amerika kıtası 12 Ekim 1492’de Kristof Kolomb tarafından keşfedildi. Kolomb bugün Bahama adaları topluluğunda Guanahani diye bilinen adaya çıktı. Bundan sonra Amerika kıtasına arka arkaya üç seyahat daha yaptı ve bu seyahatlerinde Antil Adaları ile, Orta Amerika sahillerini keşfetti, Kolomb batıya doğru gidilince Asya’ya varılacağına inanıyor ve bu şekilde Hindistan’a bir deniz yolu açmak istiyordu. İşte bunun için, Amerika’ya vardığı zaman yeni bir kıtaya ayak bastığını anlayamadı ve buradan «Hindistan» diye bahsetti. Bu yüzden Kızılderili Amerikan yerlilerine de «Hintli» denile gelmiştir, Bugün bile batıda aynı deyim kullanılmaktadır.

Kolomb’un keşfinden sonra bu yeni topraklar için İspanya ve Portekiz arasında anlaşmazlık çıktı. Çünkü Papa V. Nicholas 1454 yılında Hindistan yolunda keşif seyahatleri yapma hakkını Portekizlilere vermişti. Kolomb’un keşfinden sonra çıkan, anlaşmazlıklar üzerine Papa IV. Alexander 1494 yılında Atlas Okyanusu’nu, Yeşilburun Adalarının 350 fersah batısından, kuzeyden güneye doğru ikiye bölerek bunun batısında keşiflerde bulunma hakkını İspanyollara, doğusunu keşif hakkını da Portekizlilere verdi. Bu bölüm yeri bugün aşağı yukarı 50 meridyen derecesine rastlamaktadır.

1497 yılında Amerigo Vespuci Amerika’ya gitti, 1498 yılında ise Amerika’nın ana topraklarına ayak bastı. O burasının yeni bir kıta olduğunu anladı. Bundan dolayı “Yeni Dünya” ya Amerika adı verildi.

Gene 1497 yılında İngiliz Kralı VII. Henry’nin emri ile John Cabot bir seyahat düzenlediyse de bunun sonucu karanlık kaldı.

1500 yılında Portekizli Pedro Alvarez Cabral, bir fırtına yüzünden güneye sürüklenerek Güney Amerika’ya çıktı. 1513 yılında İspanyol maceraperest Vasco Nunez de Balboa, Derien Kıstağını geçerek, Büyük Okyanusu gören ilk Avrupalı oldu.

Advertisement

1519’da Magellan İspanya’dan Brezilya’ya hareket etti. Amacı bu kıtadan doğuya giden yolu bulmaktı. Güney Amerika boyunca güneye doğru ilerleyerek bugün kendi adını taşıyan boğazı keşfetti. Magellan batıya doğru yoluna devam ederek İspanya’ya dönmek isterken Filipin Adalarında yerliler tarafından öldürüldü. Yalnız, gemilerinden biri yoluna devam ederek 1522’de İspanya’ya dönmeyi başardı. Bu tarihin gördüğü en büyük seyahat idi. İlk defa dünyanın etrafında dolaşılmış oluyordu. Artık Amerika’nın Asya’nın bir parçası olmadığı kesin olarak ispat edilip anlaşılmıştı.


Leave A Reply