Advertisement
B Harfiyle Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları, en güzel bebek isimleri ve isimlerin anlamları sözlüğü

Kaynak : pixabay.com
B Harfiyle Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
- Bacı: Büyük kızkardeş, abla. 2. Tarikat şeyhlerinin karısı. 3. Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen bir unvan.
- Bade: İçki, şarap.
- Badegül: Gül renkli şarap.
- Badiye: Çöl kır, çöllük yer.
- Bağdagül: “Badegül” isminin bir başka söyleniş biçimi. 2. Bağda yetişen yabani gül.
- Bağdat: Irak’ın başkenti.
- Bağlan: Birisini sev ve ona her zaman için sadık ol.
- Bahar: İlk yaz, ilkbahar. 2. Güzellik, gençlik çağı. 3.Biber, tarçın, kimyon gibi kokulu şeyler.
- Baharcan: Genç ve candan dost.
- Bahargül: Bahar gülü.
- Bahariye: Divan edebiyatında bahar tasviri ile bağlayan kaside.
- Baharnaz: Genç ve nazlı.
- Baharnur: Gençliğini yansıtan.
- Baharsu: Genç ve saf olan.
- Baharsun: Gençliği ve saflığıyla örnek olan.
- Bahire: ışıklı, ışık saçan.
- Bahise: Söz konusu edilen.
- Bahriye: Denizle ilgili.
- Bahtıay: Ay kadar güzel olması temenni edilen.
- Bahtıcan: Doğuştan yürekli, içten olan.
- Bahtıela: Güzel olmaya mecbur olan.
- Bahtınaz: Nazlı bir karaktere sahip olan.
- Bahtınur: Talihi, şansı, kaderiyle çevresine ışık saçan.
- Bahtışen: Neşeli, şanslı bir kadere sahip olan.
- Bakanay: Apaçık görünen ay.
- Bakinaz: Nazlılığı geçmişinden gelen.
- Bakiye: Arta kalan, kalıntı.
- Bakur: Yırtıcı bir kuş, kuzey.
- Balahanım: Yavru hanım, küçük hanım, minnacık.
- Balca: Bal gibi tatlı, şeker kız.
- Balcan: Çok şeker, candan dost.
- Baldan: Özü bal gibi tatlı olan.
- Balam: Tatlım, güzelim.
- Balan: Yar, sevgili, aşık olunan.
- Balkı: Güzel, süslü, parlak. 2. Ağrı, sancı.
- Balkın: Güzelliğiyle parıldayan.
- Balkır: Parıltı. 2. şimşek.
- Balkız: Sevimliliği ve güzelliğiyle bilinen, öyle tanınan.
- Ballı: şanslı ve sevimli.
- Balnur: Güzelliği ve sevimliliğiyle ışık saçan.
- Balsu: Sevimli ve saf olan.
- Balşeker: Tatlılar tatlısı bir güzelliği olan.
- Banu: Hatun, hanım, kadın. 2. Yeni evli gelin.
- Banuhan: Hatun hükümdar.
- Barın: Güçlü, yaşayan.2. Erk.
- Baria: İdeal güzellikte ve mükemmelikte olan.
- Barika: şimşek, yıldırım.
- Basıra: Görme yetisi.
- Basire: Ekin. 2. Kültür.
- Basiret: Sezgili, uzak görüşlü, kavrayışlı.
- Basriye: Görme yetisi ile ilgili.
- Başak: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı.
- Başay: Ayın yuvarlak hali .
- Baweri: İnanç, inanmak, iman.
- Bayan: Kadın, hatun, hanım.
- Beder: Kumaş süsleme.
- Bedew: Güzel, muhteşem, şahane.
- Bedia: Güzellik değeri bakımından üstün olan, çok çok güzel.
- Bedihe: Güzel söz.
- Bedirnisa: Dolunay kadar güzel olan kadınlar.
- Bedreka: Yol gösteren, klavuz, önder.
- Begim: “Begüm” isminin bir başka söyleniş biçimi.
- Begüm: Kadın hükümdar.
- Behewri: Eşsiz, benzersiz, saf. 2. Katışıksız.
- Behice: Güzel. 2. şen şakrak.
- Behin: İyinin, iyisi.
- Behir: Badem, çağla.
- Behire: Soyluluğu ve iyilikseverliliğiyle ün kazanmış kadın.
- Behiye: Güzel.
- Behnane: Yüzünden tebessümü eksik olmayan kadın.
- Behra: Onun için, ondan dolayı.
- Beken: Dayanıklı, güçlü.
- Belçım: Yaprak.
- Belgi: Bir şeyi, benzerlerinden ayıran özellik. 2. Duyuş, düşünüş ve inançtaki ayrı özellik.
- Belgin: Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan. 2. Yapraklı, yaprak gibi ince.
- Belgün: Açık, aydınlık gün.
- Belik: Saç örgüsü.
- Belin: Korku ile şaşkın şaşkın bakmak.
- Beliz: İşaret, alamet
- Belkıs: Efsaneye göre, Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı.
- Belma: Uysal sakin.
- Belur: Billur, billurdan olan.
- Benam: Tanınmış ünlü olan. 2. şan şöhret sahibi.
- Benay: Ben ayım, ay gibi.
- Bencan: İçten candan insan.
- Bender: Harman.
- Bendewar: Gönülden bağlı, yakın, sıcak insan.
- Benefşe: Menekşe. 2. Mor renk.
- Benefşi: Menekşe rengi.
- Benek: Küçük güzel nokta, lekeler.
- Bengü: “Bengi” isminin bir başka söyleniş biçimi.
- Bengücan: Sonsuza kadar dost oları; dost kalan .
- Bengühan: Ölümsüz kadın hükümdar.
- Bengül: Gül gibi.
- Benian: Her zaman anılan, aranılan.
- Benli: Küçük, güzel, sevimli, beni olan.
- Benligül: Güle benzer beni olan.
- Bennur: Işık saçan.
- Benşen: şen şakrak bir kişiliği olan.
- Berca: Uygun, yerinde, tam.
- Berceste: Güzel, seçkin.
- Berdel: Aile arasında kızları birbirlerinin oğullarına vermek, kızları takas etmek.
- Berdest: Hazır, amade, esir olmuş.
- Berti: Zambak.
- Berfu: Kar tanesi.
- Bergiran: Yas tutan, ağlayan, hüzünlü.
- Bergüzar: Anılmak üzere verilmiş armağan.
- Berhayat: Yaşayan, hayatta olan.
- Beria: Güzel ve olgun oluşu ile akranlarından üstün olan sevgili.
- Beriye: Kurtulmuş.
- Berka: K. Afrikada bir şehir.
- Berkiye: Keskin, parlak ışık.
- Bermal: Dağ tepesi, doruk, zirve.
- Berrak: Duru, temiz, aydınlık, açık.
- Berrin: En yüksek, en yüce.
- Bersun: Karın ilk yağışı.
- Berşe: Tamamı.
- Besalet: Yiğitlik, yararlılık.
- Besime: Sevimli, güler yüzlü.
- Beste: Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin bütünü.
- Bestegül: Gül kadar güzel ve duygulu.
- Bestenigür: Türk müziğinde bir makam adı.
- Besti: ırmak kıyılarındaki taşlık yerler. 2. Gönül bağı,
- Beşire: Müjde veren.
- Betigül: Gül yüzlü,
- Betil: “Betül” isminin bir başka söyleniş biçimi.
- Betül: Namusuna çok düşkün olan.
- Betülay: Ay gibi bakir olan.
- Betülcan: Namuslu, içten kişi.
- Beyhatun: Bir bey gibi saygın olan kadın.
- Beylem: Açılmamış pamuk kozası.
- Beyza: Çok temiz, çok beyaz.
- Beyzi: Yumurta biçiminde olan.
- Bezek: Süs, ziynet, 2. Bir eseri süslemeye yarayan motiflerin her biri.
- Bezen: Süslen.
- Bındar: Olgun meyveler.
- Bibi: Babanın kız kardeşi, hala.
- Bidar: Uyanık, kurnaz.
- Bigane: İlgisiz, kayıtsız. 2. Yabancı.
- Bige: Evlenmemiş, çocuk doğurmamış olan.
- Bigül: Gülmesi temenni edilen.
- Bigüm: “Begüm” isminin bir başka söyleniş biçimi.
- Bigüzar: Çok becerikli.
- Bihan: İyiliksever.
- Bihin: İyinin, iyisi.
- Bihter: Daha iyi, en iyi.
- Bike: “Bige” isminin bir başka söyleniş biçimi.
- Bilay: Bilinen ay.
- Bilcan: Bilgili dost.
- Bilgican: Bilgili dost
- Bilginaz: Nazlı, bilgili.
- Bilginur: Bilginin, bilimin ışığı.
- Bilgiser: Bilgisini gözler önüne seren.
- Bilgisoy: Çok bilgili bir soydan gelen.
- Bilgisu: Su gibi çok; bilgisi olan.
- Bilgisun: Bilgisinden faydalanılan.
- Bilgücan: Bilgili dost.
- Bilgül: Çok bilgili ve de güzel.
- Bilgün: Günün kıymetini bilen, onu değerlendiren.
- Bilgünaz: Nazlı, bilgili.
- Bilgünur: Bilge kişi.
- Bilgüz. Bilinen sonbahar.
- Bilgüzar:
Bilgili, becerikli. - Bilgüsu: Çok aydın düşünceleri olan.
- Bilgüşah: Bilgili, güçlü.
- Bilgüşan: Bilgili olmasıyla ünlenmiş,
- Bilgüşen: şen şakrak, kalender.
- Bilgüten: Teni çok. güzel olan.
- Bilgüyar: Çok bilgili sevgili.
- Billur: Duru, temiz kesme cam, kristal. 2. Temiz pırıl pırıl insan.
- Bilnaz: Çok naz eden.
- Bilnur: Bilge kişi.
- Bilsen: Bilgili olan, bilimle uğraşan.
- Bilsev: Bilimi, bilgiyi seven, araştıran.
- Bilsu: Saflık ve bilgi timsali.
- Bilşan: Bilgililiğiyle ünlenmiş olan.
- Bilşen: şakacı kız.
- Bilten: Bilgili olduğu bilinen.
- Bilyar: Bilgili sevgili.
- Binay: Öylesine güzelki bin tane ay eder.
- Binbahar: Baharın güzelliğinden çok daha fazla güzel.
- Bincan: Eşi bulunmaz dost, en iyi arkadaş.
- Bindal: Her yanından gençlik fışkıran.
- Binfer: Her yöne ışık saçan.
- Bingül: Çok güzel, bin gül kadar güzel.
- Bingülen: Herkesten daha fazla gülen. 2. Gülümseyen
- Bingün: Bin gün anlamında.
- Bingüz: Sonbaharın güzelliğinden çok daha fazla güzel.
- Bingüzar: Herkesten çok daha fazla becerikli.
- Binhan: Binlerin hükümdarı.
- Binidar: Temsilci, yönetici, elçi.
- Biniz: Çok yakın ve gideceği yeri olan.
- Binnaz: Nazlı, cilveli, kaprisli.
- Binnur: Binlerce ışık saçan.
- Binsel: Gereğinden fazla coşkulu.
- Binsen: Çokluğu temsil eden.
- Binser: Güzelliğini defalarca sergileyen;
- Binsev: Herkese sevgi gösteren.
- Binsever: Herkesi seven.
- Binsoy: Çok kalabalık bir soydan gelen.
- Binsu: Herkesten daha temiz, daha berrak.
- Binsun: Güzelliğini defalarca sunan.
- Binşah: herkesin lideri.
- Binşan: Her konuda şan ve şöhret sahibi olmuş.
- Bintan: Tan güzelliğinden çok daha fazla güzel.
- Binyar: Herkesin sevgilisi.
- Binzet: Güzel, kişilikli, saygın.
- Biray: Eşi ve benzeri görülmemiş güzellikte olan.
- Birben: Tek olan.
- Birçek: Kakül, zülüf.
- Birçiçek: Eşi benzeri bulunmaz güzellikte olan.
- Birdar: Anıt,abide.
- Birdil: Çok büyük ikna yeteneğine sahip olan.
- Bireda: Naz yapmakta üstüne olmayan.
- Birela: Ela gözlerinin güzelliği diğer fiziksel güzellikleriyle bütünleşmiş olan.
- Birfer: Karanlıktaki tek ışık.
- Birgen: Yalnız yaşamayı seven.
- Birgi: Ödemiş’te bir belde.
- Birgül: Tek ve güzel bir gül. 2. Gülüşüyle benzersiz olan.
- Birgün: Günün biri.
- Birgüz: Eşsiz sonbahar.
- Birgüzar: Çok becerikli.
- Biricik: Eşi, benzeri, ikincisi olmayan ve çok sevilen, tek, yegane.
- Birik: Sinirli.
- Birikim: Bir yerde toplanıp yığılma. 2. Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü.
- Birim: Bir tanem 2. Bir kümenin her elemanı veya bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri. 3. Örnek seçilen.
- Birnaz: Az nazlı. 2. Nazıyla ünlenen.
- Birnigar: Eşsiz güzellikte, resim gibi.
- Birnur: Nur saçan.
- Birsal: Eşsizliğiyle tanınan.
- Birsay: Saygı gösterilmesi gereken kişi.
- Birsen: Sadece ve tek sen.
- Birser: Eşsiz güzelliğini sergileyen.
- Birseren: Eşsiz güzelliğini gözler önüne seren.
- Birses: Eşsiz güzellikte sese sahip olan.
- Birsev: Tek sevgili.
- Birseven: Tek kişiyi seven.
- Birsever: Sevilen her şeyi paylaşabilen.
- Birsin: Biriciksin, teksin, eşin benzerin yok.
- Birsu: “Bir içim su” denilebilecek kadar güzel oları,
- Birşan: şan ve şöhret açısından herkesten daha üstün olan
- Birşen: şen şakrak,
- Birtek: Eşi benzeri bulunmayan.
- Birten: Çok güzel bir tene sahip olan.
- Biryar: Tek sevilen.
- Bitengül: Gül kadar temiz ve pürüzsüz teni olan.
- Boncuk: Çeşitli malzemeden yapılan yuvarlak ve parlak süs taşı. 2. Sevimli.
- Boşahi: Bolluk, verim.
- Bozçin: Dişi geyik.
- Börülce: Sebze olarak yararlanılan, fasulyeye benzer bir bitki ve bunun göbeği koyu renkli tohumu.
- Bucan: En içten dost.
- Bueda: Nazlılığıyla bilinen.
- Buela: Ela gözlerinin güzelliğiyle bilinen.
- Bugül: İşte güzelliğin ta kendisi anlamında.
- bugün: Doğuşuyla o güne özel bir anlam kazandıran. 2. İçinde bulunduğumuz gün, zaman, çağ.
- Bugüzar: Becerikliliğiyle bilinen.
- Buğday: Ekmek yapılan ekin tanesi.
- Buğu: Bir cisim üzerinde ince tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı. 2. Mahzun güzel.
- Buket: Çiçek demeti.
- Bukle: Saç lülesi.
- Bunaz: Nazlılığıyla bilinen.
- Bunur: Çevresine ışık saçan.
- Burcu: Güzel koku, ıtır.
- Buşra: Müjde, sevinçli haber.
- Büge: Bent, su bendi.
- Büklüm: Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat
- Bülbül: Sesinin güzelliğiyle tanınmış ötücü bir kuş. 2. Sesi çok güzel olan kimse.
- Bürçin: “Burçin” isminin bir başka söyleniş biçimi.
- Bürge: Canlı, yerinde oturamayan, taşkın, coşkun.
- Bürran: Keskin olan.
- Bürümcek: Ham ipekten dokunmuş; ince bez.
- Büşra: Mutluluk getiren haber. 2. Müjde.
- Büyüm: Büyüleyici, büyülü güzel. 2. Mal, mülk, varlık.
A – B – C – Ç – D – E – F – G – H – I – İ – J – K – L – M – N – O – Ö – P – R – S – Ş – T – U – Ü – V – Y – Z
6 yorum
BİRAN = güzel yada kötü bir an demekmis ama isim guzl bence
Ayrica benimde adim
Çok güzel bir site
BUĞLEM
Başak
BESTE
Buse