Çiftlik İle İlgili Hikaye

0
Advertisement

Çiftlik ile ilgili çiftlikte geçen çocuklara yönelik güzel bir hikayenin yer aldığı yazımız

Kuşların cıvıl cıvıl ötüştüğü, arılarla çiçeklerin kucaklaştığı tatlı bir Eylül sabahı, Ayten ile Gülten heyecanlı heyecanlı konuşuyorlardı. Ayten:

— Parlak bir fikrim var.

— Nedir?

— Bu gün annemizden izin alıp Ali Dayı’nın çiftliğine gidelim mi? Bak hava ne güzel, kuşların ötüşünü dinleriz. Gelirken de sevgili anneciğimize çiçek toplarız.

— Fakat Ayten annemin bırakacağını hiç zannetmiyorum.

Advertisement

— Oh… Bunu düşünmemiştim Gülten. Ama bir kere deneyelim.

İşte böylece annelerinden saat 5’e kadar izin alıp iki çocuk neşe içinde yola çıktılar. Sahiden bu gün hava ne güzeldi. Güneş bütün kuvveti ile bu sevimli iki kardeşin altın sarısı saçlarına vurmuş, pırıl pırıl parlatmıştı. Yarım saatlik bir yürüyüşten sonra nihayet çiftliğe vardılar. Cıvıl cıvıl ötüşen kuşların arasında neşeli bir şeklide yemeklerini yediler. Bir Gülten: — Haydi istirahat edelim.

Hemen yatmış olan Ayten: — Benim uykum geldi bile, kuşların cıvıltısı ninni gibi geldi.

Ağaçların altına uzandılar. Yemyeşil çimenler kupkuruydu. Otların üstünde tek tük kır çiçekleri açmıştı. Ayten ile Gülten’in gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı.

Ayten, Gülten’in yanına geldi:

— Hişst Gülten kalk ta biraz gezelim.

Advertisement

Gülten kalktı. Beraberce çiftlikte gezmeğe başladılar. Epeyce yürüdükten senra büyük bir ağacın gölgesinde dinlenmek için oturdular. Fakat hava birden karardı, şimşek çaktı, gök gürledi. Gökten portakal büyüklüğünde dolu yağmaya başladı. İkisi de korkmuştu. Başlarına gedmemesi için ağacın altına iyice büzüldüler. Birden başına büyük dolu yuvarlağı düşünce Gülten yerinden sıçradı. Meğer gördüklerinin hepsi rüya değil miymiş. Ayten karşısına geçmiş, gülüyordu. Fakat hayret! Gülten’in başı hala acıyordu.

– Gülten, sen bir ayva ağacının altında uyudun. Ali Dayı’nın maymunu da sana ayva attı.

Ayten başını yukarı kaldırdı. Maymun ona ağaçtan bakıp göz kırpıyordu.

Gülten gülerek ayağa kalktı saatine bakarak :

– Saat dört buçuk, annemize çiçek toplayıp eve dönelim.

Binbir çeşit çiçekle kocaman bir demet yaptılar, evlerine geldiler. Ayten annesinin yanına giderek:

– Anneciğim bu güzel çiçekleri sizin için topladık. Kabul edersiniz değil mi?

– Benim güzel yavrularım. Beni de düşündüğünüz için çok teşekkür ederim.

İkisi de gök mavisi gözleri ile annelerine bakarak :

– Bir şey değil anneciğim dediler.

Deniz ÖZKAN

Advertisement


Leave A Reply