Doğu Bloku’nun Dağılması Sonrası Balkanlardaki Gelişmeler

0
Advertisement

Doğu Bloku’nun dağılması sonrası Balkanlar’da ki gelişmeler ve bu gelişmelerin yaşandığı ülkelerdeki yaşanan olaylar hakkında bilgi.

Doğu Bloku’nun Dağılması Sonrası Balkanlardaki Gelişmeler

Sovyetlerin barışçıl bir şekilde dağılması, eski komünist ülkelerin demokrasiye geçişleriyle oluşan yeni düzen eskiye bir çizgi çizmekle beraber herşeyin daha iyi olacağı düşüncelerini de beraberinde getirmişti. Ancak Yugoslavya’da ortaya çıkan milliyetçilik akımı Avrupa’daki bu güzel düşüncelerin kısa sürede sona ermesine neden oldu. 1929’da Sırp kral Aleksander Karacorceviç’in meclisi kapatarak hiçbir sınırı dikkate almadan ülkeyi dokuz bölgeye ayırarak Yugoslavya Krallığı’nı ilan etmesi askeri darbe ile sonuçlandı. Bu iç karışıklıktan yararlanan Nazi Almanyası Yugoslavya’yı işgal etti. Sırp – Hırvat çekişmesinin olduğu mücadelelerde çekişmenin ortasında kalan Müslümanlar 2 taraftan da zarar gördü. Savaş sürerken 1943’te Yugoslavya’nın federal bir devlet olarak kurulmasına karar verildi.

Kasım 1945 seçimlerinde oyların % 90’ını Komünist Parti yönetimindeki Halk Cephesi Koalisyonu aldı. Yeni meclis cumhuriyeti ilan etti (29 Kasım 1945} ve Tito’yu cumhurbaşkanı seçti. Tito, II. Dünya Sava-şı’nın sona ermesi ile bütün halkları bir araya getirerek Yugoslavya Federasyonu’nu kurmuş, Sırpların Bosna’nın Kosova veya Voyvodina gibi Sırbistan içinde bir bölge olması şeklindeki taliplerine rağmen Bos-na-Hersek de federasyonun kurucu cumhuriyetlerinden biri olmuştur. (Yugoslavya’nın yanında ilk kez yer alan federal kelimesi ülkedeki merkeziyetçi anlayışının sona erdiğinin kanıtıdır.) ikinci Yugoslavya’da altı cumhuriyet; Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya, Karadağ ve Bosna-Hersek ile Sırbistan Cumhuriyeti içinde iki özerk eyelat; Voyvodina ve Kosova vardı.

Altın cumhuriyet ve iki otonom bölgeden oluşan Yugoslavya 1963 yılında ismini Sosyalist Federal Yugoslavya Cumhuriyeti olarak değiştirdi. Bundan sonraki yıllarda sık sık yapılan anayasal değişikliklerle Yugoslavya’yı oluşturan cumhuriyetlere, özellikle de ekonomik alanda daha fazla yetki verilmeye başlandı.

Batı’nın yardımı ve ülke içindeki ağır sanayinin büyüklüğü Yugoslavya’yı Avrupa’nın en büyük dördüncü askeri gücü yaptı.Sovyetlerin olası saldırısı için eğitilen bu güçlü ordu, dışarıdan gelecek her türlü tehdide karşı hazırdı. Ancak Yugoslavya’yı dağıtan tehdit dışarıdan gelmedi. 1970’li yılların başında Ko-sovalı Arnavutların cumhuriyet olma talepleri ve Hırvatların kültürel alanda daha fazla otonomi istekleri, Yugoslavya’yı da facto olarak konfederal bir yapıya dönüştüren 1974 Anayasası’nın kabul edilmesiyle sonuçlandı.

Sırbistan sınırları içindeki Kosova Voyvodina otonomi bölgelerine diğer cumhuriyetlere tanınan yetkilerin verilmesi özellikle Sırp aydınlarını rahatsız etti.

Advertisement

Sırbistan Cumhurbaşkanlığı’na yükselen Miloseviç’in kontrolü altındaki Sırbistan Parlamentosu’nun Mart 1989’da Kosova’ya ve Voyvodina’ya Federal Anayasa tarafından verilen yetkileri iptal etmesi Federal Yugoslavya’nın anayasal düzeninin sona ermesi anlamına gelmekteydi. Bu girişime Sırp aydınların, medya ve Ortodoks Kilisesi’nin verdiği destek diğer Yugoslavya milletlerini bağımsızlık yoluna şevketti.

Sırp İntikamı

Miloseviç yönetimindeki Sırbistan’ın, Yugoslavya’nın bütünlüğünü koruma adına, bağımsız birer ülke olarak varlıklarını sürdürmeye başlayan Hırvatistan ve Bosna-Hersek’e karşı başlattığı savaşların neden ve sivil öldürmeye yönelik olduğu sorusunun cevabı II. Dünya Savaşı ve Osmanlı döneminde hayatlarını kaybeden Sırpların intikamını alma duygusunda gizlidir.

Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararı ile tüm Yugoslavya Cumhuriyetlerine uygulanan silah ambargosu cumhuriyetleri savunma hakkından yoksun bıraktı. Uluslararası toplumun bu kararı, vatandaşlarını koruyamayan cumhuriyetlerde sivil kayıplarını artıran bir unsur olarak görülebilir.

Bosna-Hersek

Eski Sosyalist Yugoslavya’nın altı federe cumhuriyetinden biri olan Bosna-Hersek, bağımsızlığını 1990’lı yıllardaki Yugoslavya’nın SSCB gibi çözüldüğü yıllarda kazanmıştır. 1992 yılında Yugoslavya’dan ayrılan Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlığını tanıyan AB ve BM, Makedonya ve Bosna-Hersek’in bağımsızlığını referandum şartına bağlamıştı. 1992 yılında Bosna-Hersek’te yapılan referandumda halk bağımsızlıktan yana oy kullanınca yeni devlet kuruldu. Ancak bu devleti ülkedeki Sırplar tanımadı. Boşnaklar ve Hırvatlara karşı savaş açtı. 1995 yılına kadar süren Bosna – Hersek Savaşı’ndan sonra Dayton Barış Antlaşması imzalandı. Buna göre ülkede barışı uygulayacak uluslararası bir konsey kuruldu. Bu konsey bir Bosna-Hersek Yüksek Temsilciği kurdu. Sonuçta ülkede bulunan bu yüksek temsilcilik şu anda cumhurbaşkanını görevden alma dahil birçok yetkiyle donatılmıştır.

Advertisement

Makedonya

Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında tanınan ülke, Yunanistan’ın baskıları sonucu Birleşmiş Milletler tarafından Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti adıyla tanınmaktadır.

Diğer uluslararası örgütler olan Avrupa Birliği, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Yayın Birliği ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi gibi örgütler ülkeyi Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti adıyla tanıdı.

Kosova

1999 ile 2008 yılları arasında Birleşmiş Milletler idaresinde bir bölge olan Kosova 17 Şubat 2008 tarihinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti ve dünyanın son bağımsız ülkesi sıfatı, Karadağ’dan Koso-va’ya geçti.

Kosova’da bağımsızlık ilanının ardından, denetim Birleşmiş Milletler’den Avrupa Birliği’ne geçti.

Kosova’yı ilk tanıyan ülke Kosta Rika, ikinci ülke Amerika Birleşik Devletleri olmuştur. Türkiye, Arnavutluk, İngiltere ve Afganistan da Kosova’yı tanıyan ilk ülkelerdendir. Sırbistan Türkiye’ye tanıma ile ilgili olarak nota vermiştir.

Türkiye, Kosova’nın bağımsızlığını ilan ettikten bir gün sonra tanımıştır.

Bağımsızlık ilanı sonrasında Kosova’yı tanıyan ülkeler arasına Japonya, Macaristan ve Hırvatistan da katılmıştır. En son Malezya 30 Ekim Perşembe günü Kosova’nın 17 Şubat 2008’de tek taraflı olarak ilan ettiği bağımsızlığını resmen tanıyan 52. ülke olmuştur. 16 Kasım 2008 itibarıyla, Kosova Cumhuriyeti 52 ülke tarafından tanınan bir cumhuriyettir. Bu tanıma süreci sürekli gelişerek devam edecek bir seyir izlemektedir.


Leave A Reply