Feyhaman Duran Kimdir?

1
Advertisement

Feyhaman Duran Kimdir? Feyhaman Duran hayatı, biyografisi, eserlerinin isimleri, eserleri hakkında bilgi.

Feyhaman Duran

Feyhaman Duran Kimdir?

Feyhaman Duran (17 Eylül 1886, İstanbul – 6 Mayıs 1970, İstanbul)

Tanınmış ressamlarımızdandır. İstanbul’ da doğdu. Babası, o zamanın gümrük dairesi olan Rüsumat Eminliği’nde memurdu. Feyhaman, Mekteb-i Sultanî (Galatasaray Lisesi) nde son yıla kadar okudu, orada resim öğretmenliği imtihanına girerek kazandı. Beş yıl kadar bu vazifede kaldı. Hat (güzel yazı) ve resim dersleri verdi. Yeteneği dikkati çektiği için Prens Abbas Halim Paşa’nın yardımı ile 1910 yılında Paris’e, resim eğitimine gönderildi.

Feyhaman Duran Paris’te önce Julian Akademisi’ne girdi. Burada başarı gösterdikten sonra Güzel Sanatlar Mektebi’ne giren Feyhaman orada da devrin tanınmış ustaları yanında, Jean-Paul Laurens ile Cormon’un atölyelerinde çalıştı.

Yıllarca Paris’te kalan Feyhaman, memlekete döndükten sonra Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi (Güzel Sanatlar Akademisi) ne öğretmen oldu. Arkadaşları ile birleşerek Türk Ressamlar Cemiyeti’ni kurdu. Bir yandan, yurt dışı ile de münasebetini kesmedi. Avrupa’nın muhtelif yerlerinde eser sergilemek veya sergilere katılmak fırsatlarını buldu. Çeşitli madalyalar ve takdirnameler kazandı.

Advertisement

Feyhaman Duran, doğaya bağlı olmakla beraber, empresyonist bir fırçayla çalışıyordu. En tanınmış eserleri arasında, İbrahim Çallı ile aynı zamanda yaptığı İnönü’nün koltukta oturur vaziyetteki portresi çok takdir görmüştür.

Feyhaman Duran’ın gerek resmi, gerek özel kuruluşlarda, Resim ve Heykel Müzesi’nde, yerli ve yabancı koleksiyoncularda birçok tablosu vardır.

Kaynak – 2

Feyhaman Duran, Ressamdır (İstanbul 1886-ay. y. 1970). Galatasaray Lisesi’ ndeki öğrenimi sırasında, hattat Mustafa İzzet Efendi ve Rakım Efendi’den hüsnühat (güzel yazı) dersleri aldı. 1908’de aynı okula yazı öğrenimi için Paris‘e gitti. Academie Julian’da, Jean-Paul Laurens’in atölyesinde çalıştı. 1913-1914’te Eole des Beaux Arts’da Cormon atölyesinde bulundu. Birinci Dünya Savaşı başlayınca yurda döndü; 1919’da Sanayi Nefise’nin kızlar bölümünde resim öğretmeni oldu. 1933’te akademinin kız-erkek bölümlerinin birleşmesiyle atölye öğretmeni oldu. 1951’de emekliye ayrıldı. ,

Eşiyle birlikte atölye olarak kullandıkları, Türk sanatı eserleri ve resimleriyle müze haline getirdikleri Beyazıt’taki evleri İstanbul Üniversitesi’ne devredildi. Bir tür akademizm tutumuyla portre gelenekçiliğini sürdürdü. O güne kadar fotoğraf büyütmesi anlayışıyla yapılan portreciliğe, sanat niteliği ve renk berraklığı getirerek Türk resmindeki yerini aldı. 1948-1950 arasında Deniz Müzesi’nin siparişiyle, fotoğraflardan yararlanarak tarihi kompozisyonlar üretti. Önceleri doğa görünümü ve natürmortlarındaki gözleme dayanmayan katı biçimciliği, giderek izlenimci etkide serbest fırça vuruşlarıyla kendini gösterdi.

Başlıca eserleri: Hattat Akdik’in Portresi; Hoca Ali Rıza’nın Portresi (1945), Ressamlar Grubu; Ayvalı Natürmort; İstanbul Limanı (İstanbul, Resim Heykel Müzesi), Mesudiye Gemisi’nde Top Talimi (1948), Bahriye Mektebi’nde Gemicilik Dersi (1949), İstanbul Deniz Müzesi), Meyveler (1931), Aşurelik ve Meyveler (1931, İstanbul, Sabancı koleksiyonu).

Advertisement


1 Yorum

Leave A Reply