Fizyoloji Nedir? Neyi İnceler? Tarihçesi ve Özellikleri Hakkında Bilgiler

0
Advertisement

Fizyoloji ne demektir? Fizyoloji bilimi neyi inceler? Fizyolojinin konusu, özellikleri, tarihçesi hakkında bilgi. İlk fizyoloji terimi ne zaman kullanıldı?

Fizyoloji

Kaynak: pixabay.com

Fizyoloji; canlıların hücre, doku ve organlarının işlevlerini ve bu işlevlerin nasıl yerine getirildiğini inceleyen bilim dalıdır. Çalışma alanı son derece geniş olup virüs fizyolojisi, bakteri fizyolojisi, hücre fizyolojisi, bitki fizyolojisi, insan fizyolojisi, karşılaştırmalı fizyoloji gibi pek çok alt gruplara ayrılır. Tüm canlı varlıkları inceleyen fizyoloji her ne kadar özerk bir bilim dalıysa da matematik, fizik, kimya, gibi bilim dallarından yararlanır. Fizyoloji solunum, dolaşım, sindirim, boşaltım, iç salgı bezleri, böbrek, sinir sistemi, duyu organları, genel metabolizmayı, besin gruplarının etkisini, su metabolizmasını, ısı düzeneğini, kasları ve cinsel işlevleri inceler.

Fizyoloji sözcüğü ilk kez 16. yüzyılda Fransız hekimi Jean Farnel tarafından kullanıldı. 17. ve 18. yüzyılda anatominin gelişmesine koşut fizyoloji de gelişti. Örneğin Harvey’in (kan) dolaşımını tanımlaması, Steno’nun (kalbin) kas yapısında olduğunu belirlemesi, Haller’in akciğerin işlevleri konusundaki sentezi gibi çalışmalar bunun kanıtlarıdır. 1855’te Claude Bernard’ın çalışmaları iç salgılar üzerine yaptığı çalışmalar genel fizyolojinin doğuşunu hazırladı. Bu arada sinir merkezleri, duyu organları, hareket ve sinir yolları belirlendi. Beynin ve omuriliğin birbirinden bağımsız iki sinir sistemi oluşturduğu saptandı, embriyoloji, hücre-bilim, dokubilim çalışmaları fizyolojiye geliştirici katkılar sağladı.

Claude Bernard

Claude Bernard

Çok ilkel olarak nitelenen araç ve gereçlerle fizyolojiye sağlanan katkılar 20. yüzyılda gelişmiş çağdaş tekniklerle doruğa ulaştı, hayvanlar üzerinde deney olanağı insanı da kapsayacak biçimde genişletildi. Hormonların, enzimlerin, vitaminlerin insan fizyolojisindeki yeri ortaya kondu. Röntgen, radyoaktif izotoplar, kimyasal bileşimler, fizik ilkeleri, çok duyarlı çalışmalarla fizyolojiye destek sağladı.

İnsan fizyolojisinde, insan varlığında yer alan fonksiyonların her çeşidi açıklanmaya çalışılır. Hücrelerde oluşan kimyasal olayları, sinirsel uyarıların vücudun bir yerinden, bir başka bölgesine geçişini, kasların kasılmasını, ışık enerjisinin gözü uyarmak ve dünyayı görmeyi sağlamak için kimyasal enerjiye dönüşmesini en küçük ayrıntılarıyla inceler. Vücut işlevlerinin bozukluklarının tedavisi, her şeyden önce bu işlevlerin, normal düzenlerini bilebilmekle olasıdır. Fizyoloji, bu özelliğinden dolayı tıp biliminde son derece önemli rol oynar.


Kaynak – 2

Fizyoloji; canlı varlıkları inceleyen bir bilimdir. Biyolojinin bir koludur. Fizyoloji, bitki, hayvan ve insanların çeşitli kısımlarını ele alarak, bunların hayatlarını nasıl devam ettirdiklerini, birbirleriyle olan ilgilerini, öldükleri zaman ne gibi değişikliklere uğradıklarını inceler. Bir biyolog, bir canlı organizmayı incelerken kendi kendine; “Nasıl luyor da çalışıyor? Bunu çalıştıran nedir?” veya “Bir kalp nasıl çalışır, ne yapar?” veya “Bir amip nasıl kıpırdar? Bir kas bir eşyayı nasıl taşır?” diye sorular sorar. İşte bunlar ve buna benzeyen daha birçok sorulara karşılık bulmak fizyologların işidir. Fizyolog sonra bunlardan bir sonuç çıkararak belirli şartlar içinde organizmaların ne şekilde hareket edeceğini, bu şartların hepsinin birden canlıda ne gibi tepkiler meydana getireceğini bulur.

Advertisement

Canlılar, canlı organizmaların çeşitleri, bu organların faaliyet şekilleri o kadar çoktur ki, fizyoloji bir tek bilim olarak hepsini kavrayamaz. Bu bakımdan önce “İnsan Fizyolojisi“, “Hayvan Fizyolojisi“, “Bitki Fizyolojisi” gibi büyük bölümlere ayrılır. Sonra bunlar da ayrıca birçok dallara ayrılır. Sinir sistemi fizyolojisi, Kalp ve dolaşım sistemi fizyolojisi gibi. Fizyolojinin birçok bölümlerinden başka biyolojinin de embriyoloji, anatomi, patoloji gibi başka birçok dallarının da fizyolojiyle yakından ilgisi vardır.

Fizyoloji tıpla çok yakından ilgilidir. Birçok hastalık vücudun parçalarından birinin gerektiği gibi çalışmaması sonucu meydana gelir. Fizyoloji, sağlam organların ne şekilde çalışması gerektiğini bildiği için, hastalık halinde aradaki farkı rahatça anlayabiliriz.

Fizyolojinin tıpla ilgili alanlardaki en büyük çalışmalarından biri şeker hastalığı üzerinde yaptığı incelemeler olmuştur. Bu hastalık pankreasın bazı kısımlarının gerektiği gibi çalışmamasından olur. Eskiden her yıl birçok genç şeker hastalığından ölürdü. Fizyologlar 1922’de uzun denemelerin sonucu olarak çalışmalarını bitirdiler. Bu denemeler hayvanlar üzerinde yapılmış, önce onlarda şeker hastalığı meydana getirilmiş, sonra da hastalığın kontrol edilmesi sağlanmıştır. Eskiden şekerden ölen hastalar, bugün rahat rahat yaşamaktadır.

Fizyoloji 19. yüzyılın sonlarına doğru Fransız bilgini Claude Bernard tarafından ele alınmış, bilim kısmı zamanla gelişmiştir.


Leave A Reply