Geçmişten Günümüze Dünyanın Şekli İle İlgili Öne Sürülen Görüşler

0
Advertisement

İnsanlar Dünyanın yuvarlak olduğunu nasıl keşfettiler? Dünyanın şekli ile ilgili hangi görüşler öne sürüldü, bu alanda yapılan gözlemler, çalışmalar.

Antik çağlarda insanlar temel matematiksel ve geometrik modelleri kullandılar, dünyayı dolaştılar ve dünyanın şekli hakkında sonuçlar çıkarmak için doğal fenomeni gözlemlediler.

Bir Romalı filozof ve bilim adamı dünyanın yuvarlak olduğunu iddia etti, ama o zamanlar insanlar “Hayır, dünya düz!” Diyerek inkar ediyorlardı. Ancak, Romalının doğru olup olmadığını öğrenmenin eğlenceli olacağını düşünen bazı macera bağımlıları vardı. Ferdinand Magellan ve Juan Sebastián Elcano, bahsettiğimiz bu maceracılardı. Bu denizcilerinin temelde yapmak istedikleri şey, dünyayı dolaşmak ve yuvarlak dünya teorisinin doğru olup olmadığını kendileri belirlemekti.

düz dünya

Düz Dünya

Eski insanlara göre dünya bir küre şeklinde değildi; aslında, kar küresi gibi yarı küresel bir tepeye sahip benzersiz düz bir gezegendi. Yeryüzünün üstte yarım küre gökyüzü olan bir okyanusta yüzen düz bir disk olduğuna inanılıyordu. Bu düz Dünya’ya olan inanç insanlar arasında o kadar güçlüydü ki, 3. yüzyılda dünya gerçekten yuvarlak olmasına rağmen, fikir 15. yüzyıla kadar yaygın olarak kabul gördü. Tabii ki, Dünya’nın gerçek şeklini gösterecek uydu fotoğrafları olmadığı için insanlar gözlemlerine güvendiler. Ayrıca, bilim sadece seçkinler tarafından erişilebilirdi, bu da fikrin kabulünü daha da azalttı.

Düz değilse ne şeklinde?

Her modern bilimsel, felsefi ve matematiksel prensip, bazı bilge Roma ya da Yunan düşünürlerinden oluşmuş ya da etkilenmiştir. O zamanlar Roma ve Yunanistan dünyanın geri kalanına yayılacak yeni kavramlar kuran ve keşfeden merkezlerdi. Bazen hatalar yaptılar, evet, ama genellikle akıllı bir gruptu.

Advertisement

Antik çağlar çelişkili görüşler taşıyan insanlarla doluydu. Homer düz dünya teorisini güçlü bir şekilde desteklerken, ünlü matematikçi Pisagor, kürenin mükemmel bir figür olduğunu buldu ve Tanrıların sadece gezegenimiz için mükemmel bir figür yapacağını savundu. Sonra dikdörtgen bir dünyaya inanan Anaximenes vardı. Çok daha kafa karıştırıcı ve çok daha temelsiz teoriler de vardı.

Dünya’nın düz yerine yuvarlak olduğu fikrini ilk önce efsanevi Yunan filozofu Sokrates’in popülerleştirdiği söyleniyor. Bir ay tutulması gözlemledi ve dünyaya bağlı olarak aydaki gölgenin kavisli olduğunu fark etti ve bu da onun, kavisli bir gölge oluşacaksa dünyanın yuvarlak olması gerektiğine karar vermesini sağladı. Ek olarak, ayın şekli – tıpkı dünya gibi bir gök cismi – yuvarlaktır, bu da gezegenimiz de dahil olmak üzere tüm gök cisimlerinin yuvarlak olması gerektiği sonucuna varmasına yardımcı oldu. Herhangi bir matematiksel veya bilimsel destek sağlamadı, bu yüzden gözlemleri dışında bir kanıt yoktu.

 Aynı dönemde bazı bilim adamları, gemiler limana yaklaşırken, ilk önce tüm geminin değil sadece üst kısmının göründüğüne dikkat çektiler. Eğer dünya düzse, geminin tamamı uzaktan görülebilmeliydi. Bu tür gözlemler, yuvarlak dünya teorisinin güçlenmesine yardımcı oldu.

Küresel Dünya’ya Bilimsel destek

Yuvarlak dünya teorisi soru ve tartışmalar ürettikten sonra, filozofların ve bilim adamlarının doğru cevabı tanımlamaları gerekiyordu. Bu süre zarfında, bir Yunan bilgin Eratosthenes dünyanın çevresini belirledi. O yıl 21 Haziran’da öğlen güneşinin doğrudan kuyu üzerinde olduğunu ve yansımanın Syene adlı bir kasabada kuyu dibinde görülebildiğini gözlemledi. Ancak, aynı zamanda İskenderiye adlı bir kasabada (Syene’nin kuzeyinde ve neredeyse 800 kilometre uzakta) aynı şeyin gözlemlenemediğini öğrendi. Güneş orada tam tepede değildi.

dünyanın çevresi

Eğer dünya düz olsaydı, gölge her iki yerde de aynı olurdu. Gölge, dikey ile yaklaşık 7 derecelik bir açı yaptı ve bu da bir çemberin 50 de biridir (yani, 360/50 = 7.2). Bu nedenle, dünyanın çevresinin arasındaki mesafenin Syene ile İskenderiye arasındaki mesafenin 50 katı olduğu tahmin etti. O zamanın sınırlamaları göz önüne alındığında, gezegenin çevresi için yaptığı hesap oldukça doğruydu.

Advertisement

Eratosthenes’in neden o yıl sadece 21 Haziran’ı düşündüğü konusunda kafanız karıştıysa, bunu yaptılar çünkü Yunanlılar oldukça akıllıydı. Gezegenin çevresini öğrendikleri zaman, birkaç şey daha bulmuşlardı:

  • 21 Haziran Yaz Ortası Günü idi ve güneş doğrudan Yengeç Dönencesi’nin üzerine dik geliyordu; Syene, (bugünkü hesaplamalarda Syene’nin ideal bir seçim olmadığını göstermesine rağmen), bu çizgide yer alan bir yerdi.
  • Mevcut gözlemlere göre, Syene ve İskenderiye’nin kuzey-güney hattında olduğu varsayılmıştır.
  • Güneş, ışınları paralel olarak kabul edilen uzak bir nesneydi.

Başka bir filozof olan Aristarchus, ay tutulması temelinde dünyanın büyüklüğünü elde edebileceği bir teori önerdi. Dünya, Güneş ve Ay arasındayken, Aristarchus’a Dünya’nın boyutunu bulmak için kullandığı bilgileri sağlayan, dünyanın bir gölgesi ayda oluşur. Hint ve İslami metinlerde küresel dünya teorisini kabul eden referanslar da vardır. Yuvarlak dünya teorisi, yolculukların ticaret için yoğun bir şekilde başladığı 15. yüzyılda tekrar ivme kazandı. 1519-1522’de Juan Sebastián Elcano, dünyadaki turunu tamamlamış ve böylece Dünya’nın şeklini kanıtlamıştır. Macellan seferine katılan gemilerden Concepcion’a kumanda etti. Sefere katılan son gemiyi 1522 yılında Avrupa’ya ulaştırdı. Dünya turunu yapan ilk Avrupalı denizcidir.

2000 yıl önce yaşayan insanlar, dünyanın yuvarlak olduğunu anlamışlardır, ancak 21. yüzyılda (bugün!) Sayısız bilim insanının ve matematikçinin çalışmalarından şüphe eden ve hala düz dünya teorisini destekleyen bazı insanlar var! Oldukça saçma olsa da bazı insanlar cehalet balonunun içinde kilitli kalmakta ısrar ediyor!


Leave A Reply