Genel Anestezinin Yan Etkileri ve Genel Anestezi Sonrası Komplikasyonları

0
Advertisement

Genel anestezi nedir ve neden uygulanır? Genel anestezinin yan etkileri ve sonrasında oluşabilecek komplikasyonlar nelerdir?

Genel Anestezinin Yan Etkileri ve Komplikasyonları

Ameliyatlarda anestezi kullanımı ile ilişkili birçok potansiyel yan etki vardır. Bu konular küçük etkilerden, yaşamı tehdit eden sorunlara kadar değişmektedir. Neyse ki, anestezi aldıktan sonra görülen ciddi sorunlar nadirdir.

Bireyin anestezi nedeniyle yaşayabileceği yan etkiler, aldıkları anestezi tipine, anestezi altında kalma süresine ve anesteziyi gerekli kılan problemin doğasına göre önemli ölçüde farklı olacaktır. Örneğin, başka bir sağlık problemi olmayan ve apandis ameliyatı olmak için bir saat anestezi altında kalan bir çocuk, 85 yaşında, diyabetli, sigara kullanan ve birkaç saat anestezi altında kalan, bir açık kalp ameliyatı hastasında daha az komplikasyon yaşayacaktır.

Genel Anestezi

Bu tip anestezi ameliyatlar sırasında kullanılır ve bir hastane veya cerrahi merkezde yapılır. İlaç, hem nefes yoluyla, hem de cerrahi sırasında damar yoluyla verilir. Genel anestezi altında olan hasta, etrafında olanlardan tamamen habersizdir ve uykudan çok daha derin bir durumda olduğu için acı çekmez.

Genel anestezi, hastanın cerrahi sırasında ventilatör gerekebilmesi durumunda bir solunum tüpü bulundurulmasını gerektirir. Bunun nedeni, genel anestezi ilaçlarının yalnızca hastayı bilinçsiz ve acıyı hissetmez hale getirmemesi, aynı zamanda akciğerleri çalıştıran kaslar da dahil olmak üzere vücudun kaslarını felç etmeleridir.

Advertisement

Genel anestezi ilaçları, hastanın hareket etmesini engelleyen felce neden olur, bu da özellikle hassas ameliyatlar sırasında önemlidir. Ancak uzun bir süre hareket etmemenin neden olduğu komplikasyonlar vardır. Ortaya çıkabilecek komplikasyonların olasılığını en aza indirmek ve iyi sonuçların olasılığını arttırmak için uygun müdahaleler gerçekleştirilmektedir.

Genel anestezi risklerinin, hastanın işlemden önce bilmesi gereken tek risk olmadığı unutulmamalıdır. Ameliyatın riskleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Her prosedür, anestezi ile ilgisi olmayan kendine özgü potansiyel risk faktörlerini taşır. Örneğin, apandist ameliyatı olan bir hastanın, ameliyat sırasında karnın içine mevcut olan enfeksiyon ve kesikte enfeksiyon gibi risk faktörleri vardır.

Genel Anestezi Sonrası Görülebilen Komplikasyonlar

Mide bulantısı / Kusma:

Genel anestezi sonrasında en sık görülen komplikasyon mide bulantısı ve kusmadır. Post operatif mide bulantısı ve kusmanın önlenmesi, tedavisinden daha kolaydır ve bu sorunu yaşayan hastalar için çoklu ilaçlar kullanılabilir.

Bir hastanın postoperatif bulantı ve kusmayı deneyimleyip deneyimleyeceğinin en iyi göstergesi, önceki bir ameliyattan sonra mide bulantısı ve kusma öyküsü olup olmadığıdır. Geçmişte bunu yapmış olanların, tekrar deneyimleme olasılıkları çok daha yüksektir ve genellikle tekrar olmasını önlemek için önceden ilaç verilir.

Boğaz ağrısı / Ses kısıklığı:

Nefes alma tüpü yerleştirildikten sonra, özellikle ameliyat uzun sürdüğü takdirde boğaz ağrısı veya ses kısıklığı beklenebilir. Bu tipik olarak önlenemezken, boğaz ağrısını azaltmak için kullanılan ilaçlar, ameliyatı izleyen günlerde kullanılır. Ameliyattan 5 ila 7 gün sonra iyileşmeyen ses kısıklığı bir sağlık uzmanı ile ele alınmalıdır.

Ağız kuruluğu:

Bu sorun tipik olarak hastanın ameliyattan sonra bir şeyler yemeye başladığı zaman çözülür. Ağız, solunum tüpü nedeniyle ameliyat sırasında kısmen açıktır ve hasta uyandığında genellikle kurudur.

Advertisement
Titreme:

Titreme, ameliyat sırasında verilen ilaca karşı vücudun genel bir tepkisidir ve tipik olarak ilacın etkisi geçtiği zaman geçer. Ayrıca, ameliyat sırasında vücut ısısında küçük bir düşüşe neden olabilir. Titreme geçene kadar birkaç ekstra battaniyenin örtülmesiyle kolayca çözülebilen bir konudur. Ateşin varlığı da aynı şekilde titremeye neden olabilir, ancak ameliyat öncesi bir enfeksiyon olmadıkça az görülen bir durumdur.

Uyku hali:

Genel anestezi için kullanılan ilaç, uyuşukluğa ve uyku haline neden olabilir.

Kas Ağrıları:

Genel anestezide yaygın olarak kullanılan ilaçlar kas ağrısına neden olabilir. Ameliyat sırasında sürekli aynı pozisyonda yatmak da kas ağrısına neden olabilir. Hastalar genellikle ameliyat sırasında pozisyonları değiştirememekten kaynaklanan, tipik olarak sırt ağrısından şikayet ederler.

Kaşıntı:

Ameliyat sırasında ve sonrasında verilen ilaçlar genellikle kaşınmaya neden olabilir.

Kafa Karışıklığı:

Özellikle yaşlı, demansı veya Alzheimer hastası olan hastalarda görülür. Vücut anesteziden tamamen temizlenene kadar sürebilir.

Ev ortamından, alışık olunmayan hastane ortamına geçiş, karışıklığı daha da kötüleştirebilir. Yoğun bakım ünitesinde bakım sağlanıyorsa, bu durumda hastanın kafa karışıklığı artabilir.

İdrara Çıkmada Zorluk:

Genel anestezi, vücudun kaslarını felç eder ve mesane de bir kastır. İlaç sadece mesaneyi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda birçok ameliyat, bir üriner kateterin yerleştirilmesini gerektirir. Genellikle idrar sondasının çıkarılması, takip eden günlerde idrar yapmada zorluk yaratabilir.

Bu durum, bir idrar yolu enfeksiyonunun (İYE) olduğu anlamına gelmez, idrar yaparken yanmaya neden olabilecek bir sonda yerleştirildikten sonra yaygındır. Bir idrar yolu enfeksiyonu ameliyatta sonda yerleştirildikten sonra daha olasıyken, çoğu hasta kateterden herhangi bir yan etki görmez. Nadir durumlarda, bir hasta ameliyat edildikten sonra idrar yapamaz ve tıbbi yardım gerektirir.

Bağırsak tıkanması:

Mesanenin ilaçla felç olabildiği gibi, bağırsaklar da olabilir ve bağırsaklar makul bir süre içinde uyanmadığında, sorun yaşanır. Bu problem tipik olarak ameliyatı izleyen günlerde düzelir. Ameliyattan sonra hasta, gaz geçinceye kadar bekletilir ve bağırsak tıkanması olmadığından emin olunduktan sonra eve gönderilir.

Ventilatörden çıkma zorluğu:

Çoğu hasta için, cerrahi müdahale tamamlandıktan sonra solunum tüpü çıkarılır ve prosedürlerinin tamamlanmasından sonra birkaç dakika içinde kendi kendine nefes alabilirler. Genellikle yaşlı hastalarda ventilatörün başarılı bir şekilde çıkarılması daha fazla zaman gerekebilir. Nadir durumlarda, hastanın yoğun bakım ünitesinde kalmasını gerektiren, kendiliğinden nefes almakta zorluk çektiği görülür.

Aspirasyon / Zatürre:

Bu, ameliyat sırasında sıvının yanlışlıkla akciğerlere solunması durumunda ortaya çıkan potansiyel olarak ciddi bir sorundur. Hasta bilinçli olmadığından ve bir solunum tüpü yerleştirildiğinden, yabancı cisimleri akciğerlere çekmek daha kolaydır. Normal hayatımızda böyle birşey gerçekleştiğinde öksürürüz. Ameliyat sırasında, öksürmek mümkün değildir, hatta yanlış borudan aşağı inen bir şey olduğunun farkına varmak bile mümkün değildir, bu da akciğerlere giden tükürüklere ve hatta kusmuğa neden olabilir. Bu, ameliyattan sonra pnömoniye yol açabilir; bu, antibiyotik tedavisi gerektiren ciddi bir komplikasyon olarak kabul edilir ve bazı durumlarda hastaneye yeniden yatışa neden olabilir.

Advertisement
Kan pıhtıları:

Ameliyat sırasında birkaç saat aynı pozisyonda olmak ameliyattan sonra derin ven trombozu olarak bilinen bir kan pıhtılaşması riskini artırabilir. Bu pıhtılar, özellikle de bacaklarda meydana gelir. Ameliyattan kısa süre sonra doktorunuzun ayağa kalkıp yürümenizi istemesinin nedeni, bu pıhtıların oluşumunu engellemektir.

Malign hipertermi:

Bu durum, anestezide kullanılan bazı ilaçlara vücudun genetik olarak tepki verdiği, son derece ciddi bir durumdur. Bu durum, hızlı bir şekilde teşhis edilmediği ve tedavi edilmediği takdirde organ yetmezliğine yol açabilen yüksek ateş ve kas kasılmalarına neden olur. Malign hipertermi öyküsü olan bir hasta anestezi almadan önce test edilmelidir.


Leave A Reply