Has İle İlgili Cümleler, Has, Özgü Gerçek ve Mecaz Anlamları, Örnek Cümleler

Has ile ilgili cümleler. Has kelimesi içeren “Has” kelimesinin geçen cümle örnekleri, Has ve özgü nedir, sözlük anlamları.

Arka resim Kaynak: pixabay.com

Has Kelimesiyle Gerçek, Mecaz ve Yan Anlamların Kullanıldığı Cümleler

1. Yazarın kendine has üslubu insanı kitaba bağlıyordu.
2. Balın hasını burada bulabilirsin.
3. Kendine has mimikleri ve esprileriyle insanı hem güldürüyor hem de düşündürüyordu.
4. Karadeniz’den has tereyağı getirttik.
5. Ege Bölgesi’ne has zeytinin tadını hiçbir yerde bulamıyorum.
6. Açtığı restauranta has yemekler, müşterilerin damak tadına hitap ediyordu.
7. Senin enişten gerçekten de adamın hasıymış.
8. Başkalarının davranışlarını taklit edeceğine kendine has davranışlar geliştirsen iyi olur.
9. İki kardeşin de kendine has yetenekleri vardı.
10. Gülün kendine has bir kokusu vardır ve ben o kokuyu çok severim.
11. Her hayvanın kendine has bir savunma sistemi vardır.
12. Boboların kendilerine has bir giyim tarzları var.
13. Has altın satın almak için yarın Karşıyaka Çarşı’da kuyumcuya gideceğim.
14. Afrika’da en has adamlarını bile satmaktan çekinmeyen bir devlet liderinin var olduğuna inanmayan seçmen bunu yüksek enflasyon ve yüksek döviz kuru ile ödedi.

Has Nedir? Sözlük Anlamı

• “Has”
  1. Özgü
  “Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir.” – C. Meriç
  2. Katışıksız, en iyi cinsten, saf
  “Has gümüş.”
  3. Hükümdara özgü olan
  “Has ahır. Has bahçe.”
  4. İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse)
  5. Başmaklık
• “has olmak ”
  özgü olmak
  “Bu suretle şiirin kendisine has olan mantığı daha kolaylıkla sezilebilir.” – A. H. Çelebi
• “has un ”
  Kepeğinden bütünüyle ayrılmış birinci sınıf un
• “kendine has ”
  Kendine özgü

Özgü Nedir? Sözlük Anlamı

• özgü
  1. sıfat Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus(I):
  “Bu, içinde doğduğu, geliştiği, biçim kazandığı topluma özgü dildir.” – Nermi Uygur
  2. sıfat Belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunan, öze, has, mahsus(I).
  3. sıfat Aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, öze, has, mahsus(I).
• özgü olmak
  1. birine, bir şeye ait olmak.
  2. belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunmak.
  3. aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmamak.
• kendine özgü
  Bir kimse veya şeye özgü olan, kendine mahsus, kendine has.