Hudiler Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Hudiler kimlerdir, nerede ve ne zaman yaşamışlardır? Hudilerin özellikleri, tarihleri, kültürleri hakkında bilgi.

Hudiler

Hudiler, İspanya’nın dağınık Müslüman emirliklere (Tavaif-i Mülûk) bölündüğü 11. yüzyıldaki siyasal kargaşa döneminde, Zaragoza bölgesinde hüküm süren Müslüman Arap hanedanıdır. Tucibi emiri II. Munzir’in 1039’da öldürülmesinin ardından, onun el-Mustain adıyla tanınan müttefiki Süleyman bin Muhammed bin Hudi, Tucibi başkenti Zaragoza’yı ele geçirerek yeni bir hanedan kurdu.

Kuzey Sınırı’nda görevliyken askeri alandaki başarılarıyla adını duyurmuş ve Lérida valiliği görevinde bulunmuş olan el-Mustain, kısa sürede İber Yarımadasının kuzeydoğusunda geniş topraklara yayılan bir emirlik oluşturdu. Ölümünden (1046) sonra beş oğlu arasında başlayan taht kavgası, oğullarından I. Ahmed el-Muktedir’in (hd 1046-81) yönetimi ele geçirmesiyle son buldu.

Ahmed el-Muktedir, Norman Robert Crespin’in 1064’te Müslümanlardan aldığı Barbastro’yu yeniden fethederek (1065) Müslüman emirler arasında adını duyurdu. Ayrıca aralarında ünlü din bilgini Ebu’l-Velid el-Baci’nin ve şair İbn Ammar’ın da bulunduğu önemli sanatçı ve din adamlarını yanına aldı ve bugün ancak bir bölümü ayakta olan Caferiye Sarayı’nı inşa ettirdi. El-Muktedir zaman zaman Hristiyan prenslere haraç ödemesine karşın, Tortosa (1061) ve Denia’yı (1075-76) ele geçirerek topraklarını genişletmeyi başardı. Yerine geçen oğlu Yusuf el-Mutemin (hd 1081-85) devlet adamı olmaktan çok, bilim alanındaki çalışmalarıyla tanındı. II. Ahmed el-Mustain’in hükümdarlık dönemiyse (1085-1110) Hristiyanlarla yapılan savaşlarla geçti. Vaşka (Huesca) üzerine yürüyen Hristiyanlar, el-Mustain’i 1096’da Alcoraz’da ağır bir yenilgiye uğrattıktan sonra Zaragoza’ya saldırdılar. Ama Kuzey Afrika’nın Müslüman hanedanlarından Murabıtların bölgeye bir ordu yollamaları üzerine geri çekilmek zorunda kaldılar.

Murabıtlar 1090-91 yıllarından sonra bölgedeki çeşitli Müslüman emirliklerini egemenlikleri altına almaya başladılarsa da, Hristiyanlarla aralarında bir tampon bölge oluşturmak amacıyla Zaragoza’nın bağımsız bir emirlik olarak kalmasına izin verdiler. Ama el-Mustain’in 1110’da Valtierra’da Hıristiyanlarla çarpışırken ölmesinden sonra, aynı yılın haziranında kenti ele geçirerek tahtın vârisi İmadü’d-Devle’yi Rueda de Jalón’a kaçmak zorunda bıraktılar.

Advertisement

1130’da Rueda’da ölen İmad’ın oğlu III. Ahmed el-Mustansır, Toledo bölgesinde kendisine toprak verilmesi karşılığında Rueda’yı bırakmak konusunda Kastilya ve Leon kralı VII. Alfonso’yla anlaştı. 1144’te Murabıtlara karşı başlayan ayaklanma sırasında, yarımadanın her yanından onu desteklemeye gelen Müslümanlardan bir ordu oluşturarak Kurtuba (Córdoba), Ceyyan (Jaén), Gırnata (Granada), Mursiye (Murcia) ve Balansiya’yı (Valancia) ele geçirmek üzere bir saldın başlattı. Ama Müslümanlar 1146’da Chinchilla yakınlarında yapılan savaşta Hristiyanlar karşısında yenilgiye uğradılar. Ahmed el-Mustansır’ın savaşta ölmesiyle Hudi hanedanı son buldu.


Leave A Reply