İcra Takibinin Tarafları

0
Advertisement

İcra takibinin tarafları kimlerdir? Taraf, takip ehliyeti, husumet, tarafların temsili, takip arkadaşlığı, tarafların değişmesi hakkında bilgi.

İCRA TAKİBİNİN TARAFLARI

Bir icra takibinin alacaklı ve borçlu olmak üzere iki tarafı vardır. Alacaklı, alacak hakkı için takip başlatan kişidir. Borçlu ise kendisine karşı takip başlatılan kimsedir, icra takibi bazı durumlarda üçüncü kişileri de ilgilendirebilir; ancak üçüncü kişiler icra takibinin tarafı olamazlar.

1. Taraf Ehliyeti

> (Bir icra takibine kimler taraf olabilir?) Hukuk davalarındakine benzer şekilde icra takibinde de alacaklı ve borçlunun taraf olabilmesi taraf ehliyetine sahip olmalarına bağlıdır. Taraf ehliyeti Medeni Hukuk’taki hak ehliyetine karşılık gelmektedir. Yalnızca gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. Miras ortaklığı ve adi şirket gibi tüzel kişiliği olmayan toplulukların taraf ehliyeti yoktur.

> Taraf ehliyeti, bir kimsenin ya da kuruluşun icra takibinin alacaklısı ya da borçlusu olabilme kabiliyeti ile ilgilidir. Medeni Hukuk’taki “hak ehliyeti”, medeni haklara sahip olabilmek anlamına gelirken; icra-iflas hukukundaki taraf ehliyeti de benzer şekilde icra takibinin alacaklısı yahut borçlusu olabilmek anlamına gelmektedir.

Ölmüş bir kimsenin taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle “ölmüş bir kimseye karşı” icra takibi yapılamayacağı gibi, “ölmüş bir kimse adına” da icra takibi yapılamaz.

2. Takip Ehliyeti

> (Kimler icra takibi yürütebilir?) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan tüm gerçek ve tüzel- kişiler takip ehliyetine sahiptir. Bu açıdan Medeni Hukuk’taki fiil ehliyeti icra-iflas hukukundaki takip ehliyetine karşılık gelmektedir.

Advertisement

> Ayırt etme gücüne sahip (mümeyyiz) ve ergin olan, kısıtlı olmayan her gerçek kişi tam takip ehliyetine sahiptir. Kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olan tüzel kişiler de tam takip ehliyetine sahiptirler.

> Ayırt etme gücüne sahip olan (ergin olmayan) küçük ve kısıtlılar sınırlı takip ehliyetine sahiptirler. Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar ise takip ehliyetine de sahip değildirler.

3. Sıfat (Husumet)

> (Bir takipte taraf olarak gösterilen kimse-alacaklı ve borçlu- gerçekten o takiple ilgili midir?) Bir icra takibinin borçlusu ya da alacaklısı olabilmek için taraf ehliyetine, bir icra takibinde işlem yapabilmek için takip ehliyetine sahip olmak gereklidir. Bunlara ilaveten icra takibinin taraflarının “gerçekten o icra takibinin alacaklısı yahut borçlusu olup olmadıkları” da önemlidir ki buna sıfat (husumet) denir.

Alacaklı alacak hakkını bir başkasına devrederse artık alacak hakkı bulunmadığından alacaklı sıfatına da sahip olmayacak; bu nedenle de söz konusu alacak için icra takibinde bulunamayacaktır. Aynı durum borçlunun borçlu sıfatına sahip olmaması; yani aslında borçlu olmaması halinde de geçerli olacaktır.

4. Tarafların Temsili

> İcra takibinde tarafların temsili iki türlüdür: Kanuni temsil ve iradi temsil (icrada vekalet).

> Kanuni temsil tam takip ehliyetine sahip olmayanların (mümeyyiz olmayanlar, küçükler, kısıtlılar) icra takibinde kanuni temsilcileri yahut onların atayacağı vekil tarafından temsil olunmalarıdır. Kanuni temsilciler şunlardır: Velayet hakkına sahip ana ve baba, evlat edinen, vasi ve kayyım.

Advertisement

> İradi temsil ise takip ehliyetine sahip olan kimsenin icra takibinde kendisini temsil etmesi (kendisinin adına işlemleri yapması) için bir temsilci veya vekil tayin etmesidir.

5. Takip Arkadaşlığı

> İcra takibinde borçlu tarafta birden fazla kişi olması mümkün olduğu gibi alacaklı tarafta da birden fazla alacaklının olması mümkündür. Bu durumda, yani birden fazla alacaklının veya birden fazla borçlunun olması halinde takip arkadaşlığı söz konusudur.

a. Alacaklılar Arasında Takip Arkadaşlığı

> Birden fazla alacaklının bir borçluya karşı birlikte icra takibi yapmaları halinde alacaklılar arasında takip arkadaşlığı söz konusu olmaktadır. Bunun da iki türü vardır:

***Alacaklılar arasında mecburi takip arkadaşlığı: Birden fazla alacaklının bir borçluya karşı birlikte icra takibi yapmalarının mecburi olmasıdır.

Miras ortaklığının bir alacağından dolayı, bütün mirasçıların birlikte takip yapmak zorunda olması halinde alacaklılar arasında mecburi takip arkadaşlığı söz konusudur.

***Alacaklılar arasında ihtiyari takip arkadaşlığı:

Alacaklıların bir borçluya karşı ayrı ayrı icra takibi yapabilecekken birlikte icra takibi yapmalarıdır.

Müteselsil alacaklılar (alacaklılar arasında teselsül) borçluya karşı ayrı ayrı icra takibi yapabilecekleri gibi birlikte de icra takibi yapabilirler.

b. Borçlular Arasında Takip Arkadaşlığı

> Bir alacaklının birden fazla borçluya karşı tek bir icra takibi yürütmesidir. Borçlular arasında takip arkadaşlığı iki türlüdür:

***Borçlular arasında mecburi takip arkadaşlığı:

Bir alacaklının mecburen birden fazla borçluya karşı takip yürütmesidir.

Advertisement

Tereke alacağından dolayı bütün mirasçılara (borçlulara) karşı icra takibi yürütülmelidir. Dolayısıyla bu halde borçlular arasında mecburi takip arkadaşlığı söz konusudur.

***Borçlular arasında ihtiyari takip arkadaşlığı:

Alacaklının müşterek borçluların her birine karşı ayrı ayrı icra takibi başlatabilecekken müşterek borçluların tümüne ya da bir kısmına karşı birlikte icra takibi başlatması halidir.

6. Takip Sırasında Tarafların Değişmesi

> Bir icra (veya iflas) takibi devam ederken, takibin alacaklısı ya da borçlusu (tarafları) değişebilir.

a. Takip Sırasında Alacaklının Değişmesi

> İcra takibi devam etmekteyken takibin alacaklı tarafı değişebilir. Mesela; icra takibi devam etmekteyken alacaklının ölmesi halinde ölü bir kişi adına takip yapılamayacağından alacak hakkı tereke ile birlikte mirasçılara geçtiğinde takibin alacaklı tarafı da değişmiş olacaktır. Bir başka örnek alacağın temliki ile ilgili olarak verilebilir; alacağın temliki, alacaklının borçlusundan olan alacağını yazılı bir sözleşmeyle üçüncü bir kişiye devretmesidir. Burada alacaklı alacak hakkını devrettiğinde bu alacak hakkına dayanılarak yapılan icra takibinin alacaklı tarafı da değişmektedir. Alacağın temlikiyle bir alacak hakkı devredildiğinde, bu alacak için başlayan icra takibi devirden sonra hiçbir değişiklik olmaksızın kaldığı yerden devam eder.

b. Takip Sırasında Borçlunun Değişmesi

> İcra takibi devam ederken takibin borçlusu (borçlu tarafı) değişebilir. Mesela; icra takibi devam ederken borçlunun ölmesi halinde, daha önce de bahsedildiği üzere, takip borçlunun mirasçılarına karşı kaldığı yerden devam ettirilecektir, icra takibi sırasında borçlu tarafın değişmesine bir diğer örnek borcun nakli sözleşmesidir. Alacaklı ile borcu yüklenen üçüncü şahıs arasında yapılan borcun nakli sözleşmesiyle asıl borçlu borcundan kurtulur, işte hakkında icra takibi olan bir borçla ilgili borcun nakli sözleşmesi yapıldığında, icra takibi devam ederken takibin borçlu tarafı değişmektedir.

> Özetle; bir icra takibi devam ederken alacaklının ya da borçlunun ölümü halinde taraflarda değişiklik olabilmektedir. Yine borcun nakli sözleşmesi ile borçlu tarafın, alacağın temliki sözleşmesiyle de alacaklı tarafın değişmesi mümkündür.


Leave A Reply