Mısır’ın Müslüman Çağı Tarihi

0
Advertisement

Mısır’ın antik dönemlerinden sonra başlayan Müslümanlık devri günümüze kadar sürmüştür ve o uzun dönemin tarihi hakkında genel bilgiler.

kahire641’de, yani Hz. Ömer çağında, Mısır’ı Arap komutanı Amr ibnu’l-As aldı. Araplar, başkenti İskenderiye’den Fustât’a (Eski Kahire’ye) taşıdılar. Hulâfâ-yı Râşidûn’dan (641-661 ) sonra Emevîler (661-750), 750′ den başlayarak da Abbasîler, Mısır’ı, genel valileriyle idare ettiler.

• Türk Devletleri: Mısır’da, ilk Türk devletini Tolunlular kurdular, 868-905 yılları arasında hüküm sürdüler. Daha sonra Ihşidliler (Ihşidoğuları) de 934-969 arasında Mısır’a hâkim oldular. Arada gene Abbasîler’in egemenliği vardır.

969’da Kuzey Afrika’dan, Tunus’tan gelen Fâtımiler, Mısır’ı aldılar, çok büyük bir imparatorluk kurdular. Fatimiler Şiî mezhebindendi. Sünnî İslam âlemiyle savaşmaya giriştiler. 1171’de Salâhattin Eyyûbî, Mısır’da Fâtımî egemenliğine son verdi. 1250’ye kadar Eyyûbîler iktidarda kaldılar.

O tarihte, Memlûkler’le, Mısır’da kesin Türk devri başladı. Mısır’ da Memlûk tarihi ikiye ayrılır: Önce Türk Memlûkler ( 1250-1382), sonra Türkleşmiş Çerkez Memlûkler (1382-1517) hüküm sürmüştür.

• Osmanlı Devri: Yavuz Sultan Selim Orta-Güney Anadolu’yu, Suriye’yi, Filistin’i, en sonunda da Mısır’ı, Bingazi’yi, Nubya’yı, Hicaz’ı Memlûkler’den aldı, dünyanın 3 büyük devleti durumunda olan Memlûk İmparatorluğu’nun tamamını ülkesine katarak, Osmanlı devletine 3 misli bir genişlik kazandırdı.

Advertisement

Bundan sonra Mısır’da Osmanlı Türkleri’nin idaresi başladı. İdarenin başındaki beylerbeyi (genel vali), Osmanlı protokolunda bütün beylerbeyler arasında birinci gelirdi, daima vezir (mareşal) rütbesinde olurdu. XVII. yüzyılda Mısır Beylerbeyliği’nin 17 sancağı (vilâyeti) vardı. Mısır savaş sırasında Osmanlı ordusuna 100.000 sipahi verirdi ki, bu sayıda asker hiçbir beylerbeyilikten alınamazdı. Sipahiler, Mısır’da yerleşmiş Türklerdi. Fellâhlardan asker alınmazdı.

O devirde Mısır Beylerbeyliği 3 milyon kilometrekare kadar bir alanı kaplardı, Sudan da bu beylerbeyliğin içindeydi. 1600’de Mısır, Sudan, Eritre ve Somali’de 13 milyon nüfus yaşadığı tahmin ediliyor.

Mısır Beylerbeyliği’nin başkenti Kahire, 1700 sıralarında, İstanbul’dan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük şehriydi, dünyanın da en kalabalık 10 şehri arasında geliyordu. Nüfusu 650.000’di; aynı tarihte Londra 647.000; Berlin 85.000 nüfusluydu. Mısır’da Türk egemenliğinin sona erdiği 1914 sonunda Kahire 800.000 nüfusla dünyanın 35., Osmanlı İmparatorluğu’nun da 2. şehriydi.

Kanunî’nin ilk zamanlarında, sonradan vezir-i âzam olan beylerbeyi Süleyman Paşa, Mısır’da büyük ıslahat yaptı; onun koyduğu kanunlar, XIX. yüzyıla kadar yürürlükte kaldı. XVIII. yüzyılda Memlûkler’den arta kalan Türkleşmiş Çerkez beyleri Mısır’da nüfuzlarını artırdılar, çoğu sancakbeyliklerini ellerine geçirdiler.

• Fransız İşgali ve Yarı Bağımsızlık: General Bonaparte (Napoleon) 1799’da Mısır’a ayak bastı ve ülke 3 yıl Fransız işgali altında kaldı. Bu îşgal yıllarında Mısır’a Batı kültür müesseseleri, Batı zihniyeti girmiştir.

Bundan sonra Mehmet Ali Paşa’nın valilik devri gelir. Bu devirde Mısır Osmanlı İmparatorluğu’nun iç idaresinde bağımsız eyaletlerinden biri oldu. Once Fuat Paşa, sonra Abdülâziz, Mısır’a gidip orada Tanzimat kanunlarını tatbik ettiler. Abdülâziz, Yavuz’dan sonra Mısır’a ayak basan ikinci ve sonuncu padişahtır.

Advertisement

İsmail Paşa devrinde, bir Fransız eseri olarak, Süveyş Kanalı’nın açılması, Mısır’ı, dünyanın en nazik noktalarından birî haline getirdi. İngilizler ülkeye el atmaya çalışıyorlardı. Çünkü artık dünya ticaretinin ağırlığı, Kanal’dan geçiyordu. Kanal, Hindistan yolunun en önemli merhalesi olmuştu. İsmail Paşa’ nın ihtirasları Mısır’ı iflasa sürükledi. II Ab-dülhamit, İsmail Paşa’yı hıdivlikten azletti, İstanbul’a çağırdı. 1882’de Mısır’da İngiliz askerî işgali başladı.

İngilizler, yavaş yavaş bütün idareyi ellerine almak yoluna gittiler. İngiliz Yüksek Komiseri’nin nüfuzu Türk Yüksek Komiseri’ nin (Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın) nüfuzunu gölgede bıraktı.

Birinci Dünya Savaşı’nda İngiltere, Mısır’ın Türk toprağı olmaktan çıktığını ilân etti; tek taraflı olarak, ileride bağımsızlık verileceği vaadiyle, Mısır’ı fiilen olduğu gibi hukuken de idaresine aldı. İttifak Devletleri (Osmanlı, Almanya vs.) İstanbul’da bulunan Hıdiv II. Abbas Hilmi Paşa’yı, İtilâf Devletleri (İngiltere, Fransa vs.) de İngilizler’in kuklası olan amcası Hüseyin Kâmil, sonra Fuat Paşaları hıdiv tanıdılar.

Savaşa son veren antlaşmalar, Mısır’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrıldığını bütün devletlere tanıttı. Lozan Antlaşması ile de Türkiye, Mısır’ı tamamen bıraktığını kabul etti.

• Krallık Devri: Bundan sonra Mısır’ın Krallık devri gelir. Mustafa Kâmil Paşa’nın önderlik ettiği Mısır milli hareketini, Sâd Zaglûl Paşa devam ettirdi. 1927’de, Zaglûl Paşa ölünce, Vafd Partisi’nin başına Mustafa Nahhâs Paşa geçti. Kral, her zaman bu partiyi tutmamıştır. Fellâhları içtimai ve iktisadi bakımdan kalkındırma teşebbüsleri bir sonuç vermedi. Filistin Savaşı’nın kaybedilmesi, Süveyş Kanalı’nın devletleştirilememesi, Kanal’daki İngiliz birliklerinin atılamaması, Sudan’ın devlete katılamayışı büyük buhranlar doğurdu. Kral Faruk’un gafleti de buna eklenince ihtilâl oldu.

Önce Tümgeneral Necîb, sonra Kurmay Yarbay Cemal Abdünnâsır, diktatör yetkisiyle Mısır’ı idare ettiler. Cumhuriyet devri başladı. Süveyş işi tamamen Mısır lehine halledildiyse de Sudan ayrı bir devlet oldu. İsrail’le hiçbir mesele halledilemedi. Buna karşılık, Mısır, Arap ve Müslüman Afrika devletlerini himayesine almak istedi. Nehru’yu takliden tarafsızlık politikası güttü. Nâsır, zaman zaman büyük itibar kazandı. 1 şubat 1958’de Mısır Suriye ile birleşerek tek bir idare altında Birleşik Arap Cumhuriyeti’ni kurdu.

Maksat bu birliği daha da genişletmek, başka Arap devletlerini de içine almaktı. Fakat buna meydan kalmadan 28 eylül 1961 yılında Suriye askeri bir hareketle birlikten ayrıldı. Böylece Birleşik Arap Cumhuriyeti dağılmış oldu.

Mısır, 15 mart 1922’de bağımsız olmuştu, Süveyş Kanalı da devletleştirilerek bu bağımsızlık tamamlanmıştır. Mısır her zaman adskeri yönetimler ve darbeler ile anılagelecektir. Son dönemlerde Arap Baharınında etkisi ile ardı ardına gösteriler, karışıklıklar yaşanmış 2015 yılı itibari ile Mısır’ın başında Abdülfettah el-Sisi bulunmaktadır.


Leave A Reply