Osmanlı “Klasik Öncesi Dönem” Mimari Özellikleri ve Yapıları Nelerdir?

0
Advertisement

Osmanlı mimari dönemleri incelenirken ki “Klasik Öncesi Dönem” mimarisinin özellikleri ile birlikte bu mimari ile verilmiş olan örnek yapılar nelerdir?

Bu dönem boyunca hem yapım yöntemleri, hem de plan tipleri bakımından, Osmanlıların küçük bir beylikten büyük bir imparatorluğa ulaşma sürecine koşut bir gelişme izlendi. Örneğin ilk yapılardaki tuğla-taş almaşık örgülü duvarlardan, zamanla mermer kaplamaya ve kesme kefeki taşı duvarlara geçildi. Kubbeye geçişteki üçgenler yerlerini tromplara ve pandantiflere bıraktı. Dönemin sonlarına doğru kubbe hemen hemen tek çatı örtüsü haline geldi. Buna bağlı olarak da kubbelerin özel kiremitlerle kaplanması terk edildi, kurşun tek örtü malzemesi oldu. Bezemede Selçuklu etkisi yavaş yavaş azalarak bir Osmanlı üslubu belirmeye başladı.

Yapı tiplerinin en önemlileri, başta camiler olmak üzere dinsel yapılardı.

Bunların ilk örnekleri çoğunlukla tek kubbeliydi ve kubbe çapı en çok 8-10 m kadardı. Tarihi kesinlikle bilinen ilk Osmanlı yapısı olan İznik’teki Hacı Özbek Camisi de tek kubbeliydi. Mudurnu’daki Yıldırım Bayezid Camisi gibi, tek kubbesi 20,71 m çapında olan örnekler varsa da, dönemin sınırlı teknolojik olanakları mimarları büyük ibadet mekânları oluştururken daha çok küçük boyutlu kubbeyi temel alıp yapıyı çeşitli yönlerde genişletmenin yollarını aramaya itmişti. Bunun farklı biçimdeki ilk iki örneği Bilecik’teki Orhan (Gazi) Camisi [bak. Orhan [Gazi] Camisi ve İmareti) ile İznik’ teki Yeşil Cami’dir. İlk uygulaması Bursa’daki Orhan (Gazi) Camisi olan bir çözüm de kıble ekseni üzerinde arka arkaya getirilmiş iki büyükçe kubbenin örttüğü, uzunlamasına dikdörtgen planlı bir ibadet mekânının arkadaki kubbe hizasında iki kanatla genişletilmesiydi.

Orhan Gazi Cami Bursa

Orhan Gazi Cami Bursa

Ters “T” planlı, zaviyeli, tabhaneli, çok işlevli camiler gibi çeşitli adlarla anılan bu plan çözümü Bursa’ da Yeşil Cami, Yıldınm ve Muradiye camileri, Edirne’de Gazi Mihal Camisi, Muradiye Camisi, Amasya’da Bayezid Paşa Camisi, istanbul’da Mahmud Paşa Camisi ve Murad Paşa Camisi gibi örneklerle klasik döneme değin uygulanageldi. Tek kubbeli birimlerin çeşitli yönlerde yan yana eklenmesiyle oluşturulan ulucamiler de, çok olmamakla birlikte bu dönemde rastlanan bir çözümdü. Bursa Ulucamisi, Edirne’deki Eski Ca-mi, İstanbul’daki Zincirlikuyu Camisi bunun önemli örneklerindendir. Büyük ibadet mekânı yaratmadaki başka bir çözüm de, bir büyük kubbenin çeşitli yarım kubbeler ve küçük kubbelerle sarılarak genişletilmesiydi. Bu çözümün ilk anıtsal örneği olan Edirne’deki Üç Şerefeli Cami’yle başlayan gelişme çizgisi daha sonra istanbul’daki Atik Ali Paşa Camisi, Eski Fatih Camisi ve Bayezid Camisi’yle klasik döneme değin ulaştı.

Atik Ali Paşa Cami

Atik Ali Paşa Cami

Klasik öncesi dönemde tek camilerden başka külliyeler de yapıldı.

Bilinen ilk külliye, bir cami ve bir hamamdan oluşan ve günümüze ancak temellerinden bazı parçalar ulaşan, İznik’teki Orhan (Gazi) Kül-liyesi’ydi. Bunu Bursa’daki Orhan (Gazi), Yıldırım, Yeşil ve Muradiye külliyeleri izledi. İstanbul’daki Fatih Külliyesi, kapsamı ve araziye yayılışıyla yalnız o güne değin yapılanların değil, daha sonraki benzerlerinin arasında da dev bir yapılar topluluğu oldu.

Osmanlı mimarlığındaki önemli yapı türlerinden medreseler hem ayrı bir yapı, hem de külliyelerin bir birimi olarak inşa edilirdi. Günümüze ulaşmış en eski örnek olan İznik’teki Süleyman Paşa Medresesi’n den beri bu yapılarda, açık bir avluyu iki, üç ya da dört yandan çevreleyen öğrenci hücrelerinin oluşturduğu plan şemaları kullanıldı. Bu şemalar, izleyen klasik dönemde büyük bir değişiklik olmadan uygulandı. Sivil mimarlık alanında ilk Osmanlı sarayları günümüze ulaşmamıştır. Edirne’deki Eski Saray, sayılı birkaç, bölümü dışında Yeni Saray, İstanbul’da Beyazıt semtindeki Eski Saray ancak yazılı kaynaklardan bilinen yapılardır. Ayakta kalmış saray örnekleri İstanbul’daki Çinili Köşk ve Topkapı Sarayı‘nın, bugünkü Hazine Dairesi gibi ilk bölümleridir.

Advertisement
Çinili Köşk

Çinili Köşk

Anadolu Selçukluları döneminde kervan yolları üzerinde belirli aralıklarla düzenlenen kervansaraylar Osmanlılarda daha çok kent içinde yapılmaya başladı ve bir ölçüde nitelik de değiştirerek içlerinde iş yerlerinin bulunduğu ticaret yapıları halini aldı. Bunların klasik öncesi dönemdeki belli başlı örnekleri Bursa’daki Emir Hanı^), İpek Hanı ve Fidan Hanı’dır.

Klasik öncesi dönem Osmanlı mimarlığının ortaya koyduğu başka yapı türleri ve bunların önemli örnekleri arasında Bursa’ daki Nilüfer Hatun Köprüsü, Edirne’deki Fatih ve Bayezid köprüleri, Uzunköprü kasabasına adını veren Uzunköprü, günümüze sağlam olarak kalmış Çanakkale Boğazı’ndaki Kale-i Sultaniye ve Kilitbahir Kalesi, İstanbul Boğazı’ndaki Anadolu Hisarı, Rumeli Hisarı ve Yedikule sayılabilir.


Leave A Reply