Osmanlıda Vakıf Sistemi Nedir? Vakıfların Görevleri ve Önemi Nedir?

0
Advertisement

Osmanlıda Vakıf sistemi özellikleri ile ilgili bilgiler. Osmanlı Vakıf sisteminin faydaları nelerdir? Vakıfların görevleri ve önemi nedir?

yardım elele

Kaynak: pixabay.com

Osmanlı Devleti’nde toplumsal ihtiyaçtan doğan temel hizmetlerin yerine getirilmesinde vakıf sistemi etkili olmuştur. Sağlık ve eğitim alanında devletin vermesi gereken hizmetleri vakıf kurumları üstlenmişlerdir.

Vakıflar; eğitim, din, sağlık, bayındırlık gibi sosyal ve kültürel alanlarda hizmet verirlerdi. Okul, cami, köprü, yol, imarethane, han, hamam, hastane gibi kamu hizmetleri veren kurumlar vakıflar tarafından kurulmuşlardır.

Taşınır veya taşınmaz mallarını vakfeden kişi, bunu belgelemek için resmi bir sözleşme hazırlar ve Kadı’ya da onaylatırdı.

Vakfedilen mal, hiç bir şekilde satılamaz ve başkasına devredilemezdi. Devletin koruması altında tutulan vakıfların işleyişlerine padişahlar bile karışamazdı. Vakıfların kuruluş nedenleri ortadan kalkmadığı sürece, kaldırılmaları da mümkün değildi.

Osmanlı Devleti’nde Vakıf sistemi sayesinde;
  • ✓ Kasaba ve şehirlerin sosyal ihtiyaçlarının karşılanması ve belediye hizmetlerinin sağlanması kolaylaşmıştır.
  • ✓ Ulaşım için gerekli yolların ve bu yollar üzerindeki han ve kervansarayların işletilmesi sağlanmıştır.
  • ✓ Sağlık, eğitim ve öğretim alanlarındaki hizmetlerin giderleri karşılanmıştır
  • ✓ Vakıflarda biriken paralar, tüccarlara kredi olarak verilmiş, böylece ticaretin gelişmesinde etkili olunmuştur.
  • ✓ Hastaneler, bakım evleri, medreseler, ve olabilecek sorunlara karşı halka yardım edecek sivil kurumların giderleri vakıflar tarafından sağlanmış, genel ekonomik krizlerden uzak tutularak bu giderlerin karşılanması garantiye alınmıştır.

Vakıf Haftası

Yardım kurumlarından birisi de vakıftır. Vakıflar, kişiler ya da kuruluşlar tarafından, sürekli toplumsal hizmet vermek amacıyla kurulur.

Advertisement

Vakıf, tarihin ilk çağlarında çok tanrılı dinler için yapılan tapınakların halkın hizmetine sunulmasıyla başlar. Bu dinsel amaçlı vakıflar yanında; sonraları bilimsel, sanatsal, toplumsal amaçlı vakıflar kurulmaya başlanmıştır.

Uygur Türklerinde vakıflara rastlıyoruz. Hazreti Muhammed, İslâmlığın korunmasında ve yayılmasında harcanmak üzere Medine’deki 7 hurma bahçesini vakfetmiştir. Birer hayır ve yardım kurumu olan vakıflar, Abbasiler, Emeviler, Selçuklular, Osmanlılar tarafından da kurulmuş, desteklenmiştir. Cami, medrese, okul, kitaplık, çeşme, hastane, konukevi, yol, köprü, yoksullar evi vb. yapıp yaşatan vakıflar devlete yardımcı olmuşlar, topluma önemli hizmetler vermişlerdir.

Osmanlılar vakıflara büyük önem vermişlerdir. Vakıfları din kurallarına uygun hükümler veren kadılar (hakim) yönetmişlerdir. Bazı yeniliklerin ard arda yapıldığı II. Murat döneminde (1826) tüm vakıflar gereksiz görülüp kaldırıldı. 1935 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü adını aldı. Bu kuruluş, Türkiye Vakıflar Bankasını kurdu (1954).

Vakıflar Genel Müdürlüğü; tarihsel değeri olan cami, çeşme, köprü vb. yapıları onartır. Hayır işlerini; ibadet yerlerini ulusal çıkarlara uygun olarak yönetir, denetler. Vakıf binalarını, bahçelerini, çiftliklerini işletir, kiraya verir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara’daki merkezinden başka İstanbul’da başmüdürlük, yirmiyi aşkın bölge müdürlüğü ile yurdumuza yararlı hizmetler vermektedir.

Bilim, sanat ve sosyal etkinlikleri korumak amacıyla 1967’den bu yana pek çok vakıf kurulmuştur. Vakıflar hakkında geniş bilgi edinmeliyiz. Onları iyi tanımalıyız. Yardımlaşmayı ve sosyal dayanışmayı sağlayan bu kurumları desteklemeli; yaşatmalıyız.

Advertisement


Leave A Reply