Remzi Oğuz Arık Kimdir?

0
Advertisement

Remzi Oğuz Arık kimdir? Ülkemizin yetiştirdiği değerli bir arkeolog ve düşünce adamı olan Remzi Oğuz Arık hayatı ve çalışmaları hakkında bilgiler.

Remzi Oğuz Arık Kimdir?

Remzi Oğuz ArıkRemzi Oğuz Arık (d. 1899, Kabaktepe, Kozan – ö. 1954, Adana), Türk arkeolog, düşünce ve siyaset adamı. Arkeolojik çalışmalarının yanı sıra, Türk milliyetçiliği üzerindeki düşünce ve tezleriyle de tanınır.

İstanbul Muallim Mektebi’ni bitirdi. I. Dünya Savaşı’na gönüllü olarak katıldı. Savaştan sonra lise öğretmenliği yaptı. İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi ve Fransa’ya gönderildi. Sorbonne Üniversitesi’nde sanat tarihi, Louvre Arkeoloji Enstitüsü’nde arkeoloji öğrenimi görerek yurda döndü. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde çalışmaya başladı. 1932-33 arasında Alişar kazısına katıldı. Maarif Vekâleti Arkeoloji Müdürlüğü’ne atandı. Güllüdağ, Troya, Alaca Höyük, Çankırıkapı, Karaoğlan, Alaeddintepe ve Bittim kazılarında çalıştı. 1939’da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde arkeoloji ve dinler profesörü, 1943’te Ankara Arkeoloji Müzesi müdürü oldu. 1950’de siyasete atılarak Demokrat Parti’den Seyhan milletvekili seçildi. 1952’de partiden ayrılarak Türkiye Köylü Partisi’ni kurdu ve partinin genel başkanlığını üstlendi. 1954’teki bir uçak kazasında öldü.

Arkeolojik çalışmalarıyla ilgili olarak Alacahöyük Hafriyatı (1937), Karaoğlan Kazıları (1938), Ankara-Konya-Eskişehir Yazılıkaya Gezileri (ös 1956), Türk Müzeciliğine Bir Bakış (ös 1956), Türk Sanatı (ös 1976) gibi kitaplar yazan ve 1930’dan sonra yayımcılık da yapan Remzi Oğuz Arık, 1948’e değin Türk Sözü, Oluş, Gurbet, İleri Yurt, Şafak, Dönüm, Çığır, Millet, Bizim Türkiye ve Hareket adıyla çıkardığı dergilerde milliyetçilik, köy ve köylülük üzerine yazılar yayımladı. Türkiye’de milliyetçi düşüncenin, Osmanlıcılık, Turancılık ve Kurtuluş Savaşı dönemi gibi üç aşamada geliştiğini. Cumhuriyet dönemi milliyetçiliğinin Batıcılık, inkılapçılık, devletçilik, halkçılık ve laiklik kavramlarını da içerdiğini savundu. Türk milliyetçiliğinin, 1071’den sonra Anadolu’da oluşan dil, din, toprak ve soy birliğine dayanması gerektiğini, bunun da çağın gereklerine göre dinamik bir biçimde yeniden örgütlenmekle sağlanabileceğini ileri süren Anadoluculuk akımının önde gelen bir ideologu oldu. Bu konuya ilişkin düşünce ve tezlerini. Köy Kadını-Memleket Parçaları (1944), İdeal ve İdeoloji (1947), Coğrafyadan Vatana (ös 1956), Milliyetçilik, Türk İnkılabı ve Milliyetçiliğimiz (ös 1958), Gurbet-İnmeyen Bayrak (ös 1968), Türk Gençliğine (ös 1968) adlı yapıtlarında ortaya koydu.


Leave A Reply