Sargasso Denizi Nerededir? Kıyısı Olmayan ve yosun tabakası ile kaplı ilginç bir deniz olan Sargasso Denizi’nin özellikleri hakkında bilgi.
Sargasso Denizi Nerededir? Sargasso Denizi’nin Gizemi ve Özellikleri
Sargasso Denizi, Atlas Okyanusu’nun kuzey kesiminde (yukarıda yer alan haritada görüldüğü üzere Amerika’nın doğu sahillerine yakın bölge), 20°-35° kuzey enlemleri, 30°-70° batı boylamları arasında, “sargas” adı verilen kahverengi su yosunlarıyla kaplı alana verilen isimdir.
Okyanusun bu kesimindeki akıntıların oluşturduğu çember içinde kalan, yaklaşık 4 milyon kilometrekarelik bir alana yayılan bu yosunlar, bazen büyük kitleler, bazen öbek öbek biçiminde habitatlar oluşturmuşlardır.
Planaryalar, kabuklular, solucanlar, yosun hayvanları ile balık türleri, bu yosunlarla ortak yaşam sürerler. Sargossa Denizi’nin bir özelliği de, Akdeniz ve Batı Avrupa’nın çeşitli ırmaklarında yaşayan yılan balıklarının 2.5 yıl süren bir yolculuktan bu denize ulaşıp 300 metre derinlikte yumurtlamaları ve yaşam süreçlerini tamamlamalarıdır.
Sargossa Denizi’nin Kıyısı Yoktur – Eşsizdir Bir Doğası Vardır
Sargasso Denizi, doğanın garip ve eşsiz bir eseridir. Yaklaşık 700 mil genişliğinde, 2000 mil uzunluğunda ve Kuzey Atlantik’te yer alan denizin kıyıları yoktur. Her tarafta okyanus akıntıları ile sınırlıdır. Batısında Gulf Stream Akıntısı, doğuda Kanarya Akıntısı, kuzey tarafı Kuzey Atlantik Akıntısı ve güneyi ise Kuzey Atlantik Ekvator Akımı ile sınırlandırılmıştır. Bermuda adası batı kenarlarında yer almaktadır.
Her tarafında okyanus akıntılarının olmasına rağmen, bu deniz, soğuk Kuzey Atlantik’in aksine, istikrarlı hava koşulları ve sakin ve zayıf rüzgarlar ile garip bir şekilde sıcaktır. Dünyada hiçbir yerde görülmeyen bir başka garip fenomen ise, bu geniş su alanının yüzeyinde kalın bir tabaka oluşturan yoğun deniz yosunu ile kaplanmasıdır. Bu serbest yüzen altın-kahverengi deniz yosununun adı Sargassumdur ve bu nedenle denize adını verir.
Sargasso Denizi, çevresindeki akıntıları ile sakin kalmasına rağmen, burada subtropikal bir spiral oluşturulmuştur. Sonuç olarak, deniz yosunlarıyla kalanını tüm deniz alanını yavaşça saat yönünde döndürür. Dönme aynı zamanda çevre hava koşullarına da bağlıdır.
Sargossa Denizi Nasıl Keşfedildi?
Bazı Portekizli denizciler, ilk olarak 15. yüzyılın başlarında yosun yatağıyla Sargasso Denizi’ni keşfetti. 1492’de gezen Christopher Columbus bile, yoğun kahverengi yüzeyin engin genişliğine bakarken toprağa ulaşmış olması gerektiğini düşünüyordu.
Bugün bu deniz yosununun kıyıdan su akıntıları ile gelmediği kanıtlanmıştır. Aslında bu yosunlar bölgeye özgüler ve burada kıyıdan yüzlerce mil uzakta kuvvetli bir şekilde büyüyorlar. Ayrıca okyanus akıntıları nedeniyle, büyük miktarda deniz bitkisinin ve hatta çöpün yakındaki okyanus alanlarından Sargasso Denizi’ne sürüklendiği ve bu yabani otların içine gömüldüğü de bilinmektedir. Bunlar bölgeye taşındıktan sonra, her taraftaki akıntıların doğası gereği, dışarı çıkma ihtimalleri çok düşüktür.
Sargasso Denizi’nin Korunması
Garip doğasının yanı sıra, uluslararası deniz bilimciler ve oşinografi uzmanları Sargasso Denizinin önemini ve daha geniş Kuzey Atlantik ekosistemindeki rolünü kabul ediyorlar. Bermuda Bilim Enstitüsü, bu alanı 50 yıldan fazla bir süredir araştırmaktadır.
Yoğun deniz yosunu tabakası balıklara, kaplumbağalara ve birçok deniz canlısına ev sahipliği yapıyor. Amerikan ve Avrupalı yılan balıkları buraya gelir ve yabani otları üreme alanı olarak kullanır. Genç Deniz Kaplumbağaları, okyanus akıntılarını seyahatlerinde kullanırken, yosun tabakasını da yırtıcı hayvanlardan gizlenmek amacıyla kullanıyorlar. Burada bulunan bitki materyalleri bu deniz alanından göç eden diğer balık türleri için zengin besinler olarak hizmet vermektedir. Göç eden kambur balinalar için bile harika bir yemlik yeri sunar.
Ne yazık ki, okyanus akıntıları bu alana birçok deniz bitkileri getirirken, aynı akıntılar biyolojik olarak parçalanamayan plastikler de dahil olmak üzere okyanusun diğer bölümlerinden büyük miktarda çöp getirmektedir. Bu, Bermuda Hükümeti tarafından Sargasso Denizini korumak ve korumak için başlatılan girişimin ana nedenidir.
