Yunan Medeniyeti Hakkında Bilgi, Bilim, Edebiyat, Sanat ve Yaşayışları

0
Advertisement

Eski Yunan Medeniyeti nerede kurulmuştur? Yunan Medeniyetinde bilim, edebiyat, sanat, yaşayış ve adetler hakkında bilgi.

Yunan Medeniyeti Hakkında Bilgi

Yunan Medeniyeti

Eski Yunanlılar’ın insanlık tarihinde büyük ve önemli bir yeri vardır, Bilim, sanat, edebiyat ve yaşayışın her yönünün temellerini Yunanlılar atmıştır. Genel olarak, Avrupa medeniyetini, Yunan medeniyeti hazırladığı kabul edilir.

Bilim

Yunanlılar, özellikle felsefe, tarih, tıp, matematik ve coğrafya gibi bilimlerde çok ileriydiler. Yunan bilginlerine genel olarak filozof denirdi. Bu bilginler, tek tanrı fikrinden, atoma kadar her alanda yeni fikirler ortaya attılar.

Sisamlı Pitagoras ilk defa dünyanın yuvarlak olduğunu, Demokritos ilk defa atom fikrini ilen sürdü Yunan filozofları içinde İyonyalı Thales bilimin kurucusu sayılır Atinalı Sokrates, sofuluğa karşı savaşa girişti. Görüşü “Bilinenden bilinmeyene gitmek” metoduna dayanıyordu Atma devleti, tanrıları inkâr suçuyla onu ölüme mahkûm etti,

Sokrates’ten sonra Platon (Eflatun) ve Aristoteles büyük ün kazandılar. Platonfikirler teorisi ve insan ruhunun ölmezliği” görüşünü ortaya attı. Aristoteles de bilimsel çalışmanın kurucusu oldu. Kıbrıslı Zenon, gerçek hayatın tabiata uyarak yaşamak olduğunu, Epikür ise hayatın bütün amacının «zevk» olduğunu savundular.

Advertisement
Heredot

Bodrum Sualtı Müzesinde yer alan Heredot Heykeli

Tarih-Coğrafya.

Bu alanda yetişen en ünlü Yunan bilgini Herodotos‘tur. Ona “Tarihin Babası” adı verilir. Büyük bir seyyah olan Herodotos, o zaman bilinen dünyanın yarısını gezerek, gittiği memleketlerde yaşayan insanlar hakkında bilgi verdi. Ünlü eseri olan Herodot Tarihi, bu alandaki ilk bilgi kaynağıdır.

Ksenofon’un “Onbinlerin Çekilişi” adlı eseri de derin incelemelere ve görgüye dayanan bir kitaptır. Yunanlılar çok gezdikleri için, coğrafya alanında ilk eserleri verdiler. Hekataios, M.Ö. 7. yüzyılda ülkeleri anlatan eseriyle, coğrafyanın temelini attı.

Çeşitli Bilimler.

M.Ö. V yüzyıl, Yunan medeniyet tarihinin en parlak devridir. Bir taraftan Demokritos, atom teorisini ileri sürerken, Hipokrates de tıp alanında yeni görüşler ortaya atıyordu. O zamana kadar, tanrılara ve cinlere yorulan hastalıkların birtakım canlı mahlûklarla meydana geldiğini ortaya atan Hipokrates mikropların varlığını bulmuş oluyordu.

Fizik Tedavi - Hipokrat

Hipokrat’ın ilkel bir cihaz ile omuz çıkığını düzeltmeye çalışmasını gösteren bir gravür

Edebiyat

Yunanlılar, şiir ve edebiyatta çok ileriydiler. Bu alanda da bütün milletleri örnek oldular. Ticaretin gelişmesi Yunanlılar’ı Doğu ile temasa geçirdiğinden, Fenikeliler‘in buluşu olan alfabeyi öğrendiler. Bu alfabeye kendi dillerine uygun bir şekil verdiler.

Yunan edebiyatının en eski ve ölmez örneğini veren Homiros adlı, yarı efsaneleşmiş İyonyalı bir şairdir. Bu şairin en ünlü eseri Truva Savaşları’nı anlatan ve tarihçe de değeri olan İlyada (İlias) ile Odise adlı destanlardır.

truva

Truva Savaşı

Homiros’tan başka Anakraeon ile Pindaros da şiir alanında ün kazandılar. Tiyatro oyunlarını da ilk defa deni-yen Yunanlılar’dır. Eski Yananda tiyatro eseri yazan birçok şair ve yazar vardı Bunların arasında en önemlileri ve ünlüleri Evripides ile Sofokles’tir. Tiyatro oyunlarının oynanması için Yunanlılar sayısız açık-hava tiyatroları yapmışlardır. Anadolu’da o çağlardan kalma pek çok tiyatro vardır. Efes’teki ve Antalya’ daki Aspendos tiyatroları canlı örneklerdir.

Advertisement

Sanat

Yunan sanat eserlerinin en güzel örnekleri, yapı işlerinde, heykellerde ve resim alanında görülür. Yunanlılar yapı sanatına yenilik getirdiler. Tapınaklar, sütunlardan başka heykellerle de süslenirdi En güzel yapılar Atina’daydı. Atina’nın ortasındaki Akropolis’te güzel ve ince görünüşlü tapınaklar vardı.

Akropolis

Akropolis

Sanattaki ilerleyiş, M.Ö. II. yüzyıla kadar sürdü Sonra hafif br gerileme oldu. Geçmişte olduğu gibi ölmez eserler yaratılamadı. Fakat bunun yanı sıra, çağa uygun bir gelişme oldu, şehircilik ve ev yapımında ilerleme görüldü Şehirlerin plânlı şekilde yapıldığı bu çağda, heykeltıraş ve ressamlar çok önem kazandılar. Alanlar heykeller ve anıtlarla süslendi.

Yaşayış ve Adetler

Eski Yunanlılar’ın hayatlarında dinin büyük önemi vardı Günlük hayatlarını din kurallarına göre düzenlerlerdi. Yunanlılar, tabiat kuvvetlerine saygı duyar, bu kuvvetleri, insan biçimine girmiş tanrıların temsil ettiğine inanırlardı. Onların da insanlar gibi sevindiklerini, kederlendiklerini, iyi hareketlerde bulunduklarını, yahut suç işlediklerini sanırlardı. Tanrıların aileleri, çocukları vardı. Yunanlılar tanrılarını sanat değeri olan güzel ve muhteşem heykellerle temsil ederler, oturmaları için onlara tapınaklar yaparlardı.

Başlangıçta her sitenin kendine öz tanrısı vardı. Zamanla bazı tanrılar bütün Yunanlılar için müşterek oldu. Bir efsaneye göre bu tanrıların Olimpos Dağı’nda toplandıklarına inanılmaya başlandı. En büyük tanrı Zeus‘tu. Yeri, göğü, suyu, cehennemi aralarında paylaşan öteki tanrılar, Zeus‘u kral olarak tanımışlardı.

zeus

Olympia Zeus Heykeli

Yunanlılarda belirli bir rahip sınıfı yoktu, ama tanrılarla pek sıkı münasebette bulunan bir sınıf vardı, onlar da halk tarafından büyük saygı görürdü.

Yunanlılar ahirete inanırlardı, onlarca bir insan ölünce ruh cesetten çıkar ve yeraltına gider, sonra da tanrılar tarafından muhakeme edilirdi. Yunanlılar tanrıları memnun etmek ve eğlendirmek için oyunlar düzenlerlerdi. Bunların en önemlileri Olemp, Piti, Neme ve İstem oyunlarıydı. Bu oyunlara Yunanlılardan başkası katılamazdı, Yarışmalarda kazananı savaşta en tehlikeli yere gönderirler, vatan için en büyük tehlikeye göğüs germek şerefini ona verirlerdi.

Eski Yunanistan da Kahramanlara büyük önem verilirdi.

Yunanlılar arasında ocak ateşinin de kutsal bir önemi vardı. Aile reisi yemeğe oturmadan, ateşe biraz şarap serper; yeni doğan çocuklar da ocağa karşı tutulurdu. Her şehrin kutsal bir ocağı vardı, bu ocak asla söndürülmezdi

Yunanlılar, vatanlarının sıcak olmasından ötürü, hafif giyinirler, az yerler ve çok sade bir hayat sürerlerdi. Köylülerin et suyu ile bu çeşit peksimetten başka besin maddesi yok gibiydi. Şehirliler de zeytin, bakla, soğan, mısır, peynir gibi şeyler yerdi. Sofrada içine su katılmış şarap içilirdi. Yemekler yere oturularak yenirdi. Daha sonraları kibarlar yatağa uzanarak yemek yemeği âdet edinmişlerdir.

Yunanlılar’ın giyinmeleri iklimlerine göre çok hafifti. Önceleri makasa ve iğneye lüzum göstermiyen, basit yün elbiselere sarınırlardı. Sonraları keten kumaş kullanılmaya baştandı. Ayaklara sandal gibi üstü açık ayakkabı giyerlerdi. Evler bir avlu etrafında dizili odalardan meydana gelirdi. Sanayi geliştikçe daha büyük evler yapılmaya başlandı. Ülkenin en önemli şehri Atina idi. Köselecilik, madencilik, gemi inşası, çömlekçilik çok ilerlemişti. Korent’in tunç işleri, Amurgosun muslin kumaşları, Milet’in renkli dokumaları, Lakonya’nın ev eşyası çok ünlüydü.

Yunanlılar, Lidyalılar’dan para basmak usulünü öğrenmeden önce de eşya değiş-tokuşunda maden kullanırlardı. Sikkeyi öğrendikten sonra para kesmeye başladılar.

Advertisement


Leave A Reply