Eski Yunanlılar Hakkında Bilgiler

0
Advertisement

Eski Yunanlıların hayatı, yaşamı, devletleri, ve savaşları ile ilgili bilgiler. Eski Yunanlıların kültür ve yaşam biçimleri ve özellikleri nelerdir?

Eski Yunanlılar

Yakın Doğu’nun büyük Sümerler, Asurlular, Fenikeliler gibi devletleri M.Ö. V. yüzyıldan başlayarak birer birer ortadan kalktığı sıralarda, batıda, bugünkü Yunanistan’la onu çevreleyen adalarda, Ege kıyılarında Yunanlılar (Grekler) yeni bir millet olarak ortaya çıktılar.

Eski Yunanistan’ın tarihi M.Ö. 3000′ inci yıldan başlar. «Yunan» adı altında toplanan boyların Ege Denizi kıyılarında görünüşünden çok önce, buralarda Ege Uygarlığı adı verilen başlı başına bir uygarlık vardı. Merkezi Girit Adası olan bu uygarlığın kurucuları Hititler, Frikler, Lidyalı’lardı. M.Ö. 2000’inci yıldan başlayarak, Yunanistan, adalar kuzeyden gelen kavimlerin akınlarına uğradı. Bunlar Akalar, Dorlar, İyonlar, Traklar, İlliryalılar’dı. Ege uygarlığı yavaş yavaş Yunanistan Yarımadası’na kaydı, orada Eskiçağ’ın en büyük, uygar topluluğunu meydana getirdi.

Eski Yunanlılar’ın tarihleri çok karışıktır, masallara dayanır. Yunanlılar kendilerine ilk oturdukları Teselya’daki Helias bölgesinden ötürü Hellen derlerdi. Hellas adı önceleri yalnız bu bölgeye verilirken, sonraları Yunanlılar’ın oturdukları yerlerin de adı oldu.

EFSANELERE GÖRE

Yunanlılar daha önce başka adlar altında tanındılar. Kendi söylentilerine göre, Yunanistan’da eskiden hayvan derisinden elbise giyen, meşe meyvası yiyen «Pelaç» adlı bir millet yaşıyordu. Eski Yunan tarihçilerine bakılacak olursa, bu Pelaç’lar en eski Yunan kavmidirler.

Advertisement

Bir efsaneye göre de, insanları yaratan Ateş Tanrısı Prometeus’muş. Öbür tanrılar onu kıskanarak yarattığı insanları yok etmek isterler. Tufan olmuş Prometus’ün oğlu Dekaliyon insanları kurtarmış. Dekaliyon’un Pyrrha’dan olan oğlu Hellen bu insanlara başkan olmuş. İşte Eski Yunanlılar bunun için kendi kendilerine «Hellen» adını verirler, kendilerini Yunanistan’ın asıl halkı sayarlardı.

ASYA’DAN BİR GÖÇ DAHA

Gerçekte Eski Yunanlılar, bugünkü Yunanistan’ın kuzeyinden, Balkanlardan, Doğu Avrupa ile Asya’dan gelmişlerdir.

İlk gelenler Akalar ile İyonlar’dı. M.Ö. 1000 yıllarında kuzeyden Yunanistan’a geldiler. Akalar’ın Orta Asyalı bir kavim olduğu, önceleri Güney Rusya ile Tuna bölgesinde yerleştikleri, sonra da İyonlarla birlikte Yunanistan’a indikleri kabul edilir. Akalar’ın bir kolu, Mora Yarımadası’nın kuzeyinde yerleşti; burası, Aka’dan bozma olarak Ahaya (Ahaiya) adını aldı. Akalar’dan bir kol da Midilli Adası ile Anadolu kıyılarına geçip orada yerleştiler. Akalar’a Egeliler adı da verilir.

İyonlar, Attik bölgesinde, Ege Adaları’nda, Anadolu kıyılarında yerleştiler. İyonya’nın en ünlü uygarlık merkezleri şimdiki İzmir şehri ile Efes ve Miletos idi.

Dorlar Yunan Yarımadası’na daha sonra göç ettiler. Teselya’dan inen Dorlar, Doris şehrine yerleştiler, bir kol da Peloponez (Mora) da yerleşerek burada Mesanya şehrini kurdu.

Hepsi Asyalı olan bu kavimlerin dilleri, dinleri, yaşayışları Arya soyundan olan Hintliler, Cermenler, İranlılar ve İtalyanlar’la aynı gibidir.

Advertisement

Göçlerden sonra bütün Yunanistan’ da büyük değişiklikler oldu. Ülkede yavaş yavaş şehir devletleri kuruldu. Ege’den, Anadolu’dan başka Akdeniz’in, Karadeniz’in en uzak kıyıları bu şehir devletlerinin eline geçti.

ATİNA İLE SPARTA

Eski Yunan tarihinde bu şehir devletlerinden ikisi çok büyük ün yaptı. Bunlardan birisi Orta Yunanistan’daki Atina, öbürü de Peloponez’deki Sparta şehir devletleriydi. Bu iki devletin de kurduğu ayrı birliklere daha başka şehir devletleri katıldı.

Çeşitli göçlerle karışarak ortaya çıkan Eski Yunanlılar’ın Akdeniz kıyılarına çepeçevre yayılmaları önemli sosyal, ekonomik değişiklikler yarattı. Ülkenin dağlık olması, halkı, geçimine, yaşamasına elverişli olan yeni topraklar aramaya zorluyordu. Bunun sonucu olarak, Eski Yunanlılar sömürge şehirleri kurdular. Eski Yunan sömürgeleri Fenike sömürgelerinden farklı idi. Fenikeliler’in sömürgecilikten maksadı bir iskele, ticaret yeri kurmaktı. Yunanlılar ise, doğrudan doğruya sömürgeye göç eder, orada yeni bir yurt kurarlardı. Merkeze bağlı kalan bu sömürge yöneticileri, anayurtlarını da unutmazlardı.

Eski Yunan sömürgeleri, ilk Yunan devletleri tarihinde önemli bir yer tutar. Eski Yunan uygarlığının yayılmasına bu sömürgeler yol açmıştır. Bu arada meydana gelen siyasi çatışmalar, halk arasında eşitlik konusunu ortaya çıkardı. Önce zenginler yönetimi ellerine aldılar, daha sonra herkes için hukuk eşitliği istendi. İlk tiranlık (sorumsuz krallık) bu sıralarda başgösterdi, Yunan şehir-devletleri zaman zaman bu yönetim altında yaşadılar.

ESKİ YUNANİSTAN’IN ALTIN ÇAĞI

M. Ö. VI. yüzyıldan başlayarak, binlerce yıl boyunca bütün dünya uygarlığını etkileyen Eski Yunan uygarlığı parlamaya başladı. Büyük filozoflar, edebiyatçılar, bilim adamları, hukukçular yetişti. Atina o çağın en büyük kültür, sanat merkezi haline geldi.

Bu çağlarda Eski Yunanlılar’ın en siyasî düşmanları olarak Persler’i görüyoruz. Eski Yunanlılarla Persler a-rasında geçen çeşitli savaşlardan sonra M. Ö. 490 yılındaki Marathon Savaşı Atinalılar’ın zaferiyle sona erdi. Bu da, Atina’nın Yunan devletleri arasındaki üncü durumunu korumasını sağladı.

DIŞ VE İÇ SAVAŞLAR

Persler gene de Atinahlar’ı rahat bırakmıyordu. On yıl sonra büyük bir donanmayla saldırıya geçtilerse de Yunanlılar Salamis Deniz Savaşı’m kazandılar. Sonunda Persler Yunanistan’dan çekilmek zorunda kaldılar. Yunan şehir-devletleri bundan sonra 50 yıl kadar barış içinde yaşadılar.

M. Ö. 431 yılında en büyük iki Yunan devleti, Atina ile Sparta birbirleriyle savaşa tutuştu. Yıllarca süren bu savaş sonunda Atinalılar yenildiler, Yunan devletlerinin önderliği Spartalılar’a geçti.

DÜZENLİ BİR MİLLET: SPARTALILAR

Advertisement

Sparta, eski Yunanistan’da önemli bir kent, Eskiçağ’da sıkı düzenli yönetimiyle tanınan bir devlettir. Spartalı-lar’a bu ünü veren, yaşadıkları sert hayat, yurt sevgisi, ordularındaki düzendi. O çağlarda «Spartalı gibi» sözü, yurdu için ölümü seve seve göze alan, büyüklerin buyruklarına boyun eğen insan anlamına gelirdi.

Spartalılar, Lakonya bölgesinde, Yunanistan’ın güney kesimindeki Peloponez yarımadasında otururlardı. Spaıta şehri, yarımadanın güney bölgesinde, Evrotas Irmağı’nın kıyısındaydı.

Spartalılar Dor soyundandı. M. Ö. 1000 yıllarında kuzeyden gelip Yunan Yarımadası’na yerleştiler, Evrotas vadisindeki yüksek dağların arasında, başkenti Sparta şehri olan bir krallık kurdular, kendilerinden önce burada yaşayan Aka’ları boyundurukları altına aldılar. Savaşta yendikleri Hailotos şehri halkını toprağa bağladılar. Hailo-tos’lular bu toprağı ekip biçerek, elde ettikleri ürünün büyük bir bölümünü Spartalılar’a vermek zorunda kaldılar. Spartalılar’a savaşsız boyun eğenlere Periikos (yerli) adı verildi. Bunlar bir dereceye kadar özgürdüler. Gemicilik yaparlar, istedikleri yerlere giderler, Sparta ordusunda, donanmasında görev alırlardı.

SPARTALILAR’IN YAŞAYIŞI

Sparta’da toplum hayatına üstün gelen düşünce devletçilikti. Çocukluğundan beri devletin eğitimi altında yetişen Spartalı 20 yaşına gelince orduya alınır, ancak 30 yaşında evlenmesine izin verilirdi. Gene de, 35 yaşından önce karısıyla bir arada oturamazdı. Her Spartalı, 60 yaşına kadar gerekince askere çağırılır, hep beden eğitimi yapardı. Spartalı erkekler evlerinde yemek yiyemezlerdi. Yemekler 15’er, 20’şer kişilik sofralarda yenilir, her Spartalı erkek payına düşen yiyeceği pişirilmek üzere kendisi mutfağa verirdi.

SAKAT ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜRLERDİ

Spartalılar sakat doğan çocukları u-çurumdan aşağı atıp öldürürler, böylece ırklarının bozulmasını önlemeye çalışırlardı. Buna karşılık, yaşlılara saygı gösterir, onlardan biri toplantıya gelirse ayağa kalkar, sözünü dinlerlerdi. Öteki Yunanlılar çok konuşmayı, söylevler vermeyi sevdiği halde Spartalılar çok az konuşurlardı, az sözle çok iş görmek isterlerdi.

SPARTA’DA DEVLET YÖNETİMİ

Sparta’da ilk önce bir kral vardı, işlerin artması üzerine kralların sayısı ikiye yükseltildi. Kralın görevi, savaşta başkomutanlık, barışta ise başyar-gıçlık, başrahiplikti. Kralların da katıldığı Senato (yaşlılar kurulu) 30 üyeliydi. Ayrıca bir de Halk Meclisi vardı. Daha sonraları, bütün bu siyasî organların üstünde, kralları bile kontrol için 5 ephoros (denetçi) seçilmiştir.

PELOPONEZ SAVAŞLARI

Sparta, kuvvetli, örnek ordusuyla M. Ö. VI. – VIII. yüzyıl arasında bütün Peloponez’i eline geçirdi. Yalnız, Atina’ nın denizde kuvvetlenmesi Sparta’yı kuşkulandırıyordu. Bu yüzden, Pelopo-nez Savaşları çıktı. Bu savaşlarda Atina yenildiyse de Sparta bundan büyük yarar sağlayamadı. Sparta’nın üstünlüğü ancak 30 yıl kadar sürdü. M. Ö. 379′ da Beotya’lı bir komutan olan Pelopi-das. Tebai şehrini Sparta’dan alarak o-rada demokratik bir yönetim kurdu.
M.Ö. 371’de, Tebai komutanı Epami-nondas, Atina ile anlaşarak Sparta ordusunu tam bir yenilgiye uğrattı. Sparta’nın yönetimindeki şehirler ayrıldılar. Sparta da 200 yıl kadar, Tebai ile Atina’nın egemenliği altında yaşadı. M. Ö. 146’da Romalılar bütün Yunanistan’ı alınca Sparta da ortadan silindi.

Advertisement


Leave A Reply