Dünya Hayatı ve Ahiret Konusu

0
Advertisement

Dünya hayatında yapılanların ahirette karşılığı, dünya hayatı ve ahiretin karşılaştırılması, dünya hayatı, kıyamet ve ahiret konuları hakkında bilgi.

Dünya Hayatı ve Ahiret

ahiret

Hayatın Amaçsız Olmadığı Bir Gerçektir

Dünya ve içinde yaşadığımız hayat, akıllıca ve bilinçli bir tasarımın sonucudur. Bu nedenle hayatın amaçsız olması düşünülemez. Dolayısıyla Kur’an’da;

► Dünyanın bir oyun ve eğlence olsun diye yaratılmadığı,
► Hayatın anlamı, amacı ve nasıl yaşanması gerektiği,
► İnsanın sonunda Allah’a döndürüleceği,
► Allah’ın insanlardan hangisinin daha güzel iş yapacağını denemek için hayatı ve ölümü yarattığı,
► Dünya hayatının sonsuz hayata göre çok kısa olduğu ve hayatın buna göre yaşanması gerektiği,
► insanların ve cinlerin ancak Allah’a kulluk ve ibadet etmeleri için yaratıldığı ifade edilerek dünya hayatı amaçlandırılmıştır.

Ahirete İman Dünya Hayatını Anlamlandırır

Advertisement

Ahirete iman dünya hayatını anlamlandırır, sonsuz bir hayat için, dünya hayatı bir hazırlığa dönüşür.

► Ahiret hayatına inanan bir insan huzura ulaşır ve güçlü bir morale sahip olur. Böylece kalıcı bir mutluluğa erilir.
► Dünyada zorluk, sıkıntı ve adaletsizliğe uğrayan insan; ahiret inancı sayesinde karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmaz.
► Ahirete inanan insan kötülüklerden kaçınır, bunun yanında erdemli bir yaşam ideali oluşturur.

Yaptıklarınızın Karşılığı Vardır

Yaptıklarımızın dünya hayatına ait sonuçları varsa da asıl sonuçları ahirette görülür, insan tüm yaptıklarından sorumlu olmakla birlikte; gücünün yetmediklerinden, kazara unutarak yaptıklarından ya da zorla yaptırılanlardan sorumlu değildir.

Davranışlarımız Allah katında niyetlere göre değer kazanır.

► insan, iradesiyle ortaya koyduğu her türlü söz ve davranıştan sorumludur.
► Yaptıklarımızın dünya hayatında da iyi ya da kötü bir yaptırımı vardır.

Advertisement

Yaşamak ve Yaşatmak Bir Sorumluluktur

İslam dini beş şeyi korumayı esas alır. Bunlar;

“Can, mal, akıl, nesil ve din” değerleridir. Bunları korumak ve yaşatmak aynı zamanda bir yükümlülüktür.

İlgili ayet şöyledir: “… Kim katil olmayan ve yeryüzünde fesat çıkarmayan bir kişiyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir adamın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış olur…”

Ölüm Bir Hayat Gerçeğidir

Ölüm yok oluş değil, sonsuz hayata ve Allah’a dönmeye atılmış bir adımdır. Ölümle; sevilen ve sahip olunan şeyler kaybolmaz, insan ebediyen yok olmaz.

Unutmayalım! Hz. Muhammed bize iki nasihatçi bırakmış. Biri susar, diğeri konuşur. Susan nasihatçi ölü, konuşan ise Kur’an’dır.

Öte Dünyaya Uğurlamada Sorumluluklarımız

İnsanın dirisi gibi ölüsü de saygındır. Bu nedenle ölen bir insan için bazı görev ve sorumluluklarımız vardır.

Ölen biri için görev ve sorumluluklarımız şunlardır:

Cenaze Namazı: Ölen bir Müslüman’ı yıkamak, kefenlemek, onun cenaze namazını kılıp ona dua etmek ve onu kabre koymak zorunluluktur. (Farz-ı kifaye)

Advertisement

Kur’an Okumak: Ölen bir Müslüman’ın arkasından Kur’an okumak, peygamberimizin tavsiyesi olmakla birlikte insana verilen bir değerdir. Cenazenin defin işlemlerinden sonra kabrin başında toplanan insanlar dua ederler. Ardından Fatiha, Yasin, Mülk, ihlas, Felak, Nas sureleri ile Bakara suresinin ilk beş ayeti okunabilir.

Mevlit Okutmak:
Peygamberimize duyulan derin saygı ve sevgiye münhasıran Süleyman Çelebi’nin yazmış olduğu Vesiletü’n-Necat (Kurtuluş Vesilesi) adlı eser, geleneklerimizde ölen bir Müslüman’ın arkasından Kur’an’dan bölümler eklenerek okunur. Bunun dışında sünnet merasimi kandil geceleri, doğum ve evlenme gibi durumlarda da okunabilir.

Dua Etmek: Belirli zaman ve mekâna ihtiyaç duymadan vefat edenin arkasından dua etmek dinimizin tavsiyesidir. Vefat edene dua genellikle bağışlanması ve derecesinin yükseltilmesi şeklinde olur.

Hayır Yapmak: Vefat edenin adına yapılacak hayırlar, onun bundan sevap olarak yararlanması umuduyla yapılır.

Peygamberimizin hadisine göre, amel defterine sürekli yazılanlar:
Sadaka-i Cariye (Okul, cami, hastane, yol vb.)
İstifade edilen ilim ve eser
Kendisine dua eden hayırlı bir evlat

Kıyamet ve Ahiret

Kur’an’da kıyametin kopmasıyla evrenin yok olacağı, ahiret denilen yeni bir hayatın başlayacağı belirtilir. Kıyamet İsrafil adlı meleğin sûra üflemesiyle kopacaktır. Sonrasında yeniden diriliş, mahşerde toplanma, hesap, amel defterlerinin verilmesi, şefaat, mizan ve sırat gibi evrelerden geçilerek dünyada yapılanlara karşılık cennet ya da cehenneme varılır.

Hz. Muhammed: “Cennette hiçbir insanın görmediği, hiçbir insanın duymadığı ve hiçbir aklın hayal edemediği nimetler vardır.”

Önemli

İlahi dinlerin kaynağı ve özellikleriyle ile ilgili temel bilgiler:

► İlk ilahi din Hz. Âdem’le başlar.
► Hz. Âdem’le başlayan tüm ilahi dinlerin ortak adı İslam’dır.
► Tüm ilahi dinler tevhit esasını getirmiştir, bu nedenle tevhit dini Hz. Âdem’e dayanır.
► Bozulmamış tüm ilahi dinlerin özünde iman esasları aynıdır, değişmez.
► İlahi dinlerin tümünde amaç aynıdır.
► Ahiret hayatı ilahi dinlerde önemli bir yer tutar.

Advertisement


Leave A Reply