Akdeniz Bölgesi İlleri Nelerdir? Akdeniz Bölgesindeki Şehirler Listesi

0
Advertisement

Akdeniz Bölgesi’nde hangi iller bulunur? Akdeniz Bölgesi haritası, şehirleri hakkında bilgi. Akdeniz bölgesinde yer alan şehirler ve şehirler hakkında bilgi

Akdeniz Bölgesi İller Haritası

Akdeniz Bölgesi yurdumuzun güneyinde bulunan bölgedir. Akdeniz Bölgesinin güneyinde Akdeniz bulunur. Akdeniz Bölgesi, Ege Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile komşudur. Bölgede 8 adet il bulunur. Her il için aşağıda bilgiler yer almaktadır.


1. Antalya

İÖ. 2000 dolaylarında Anadolu’nun en büyük uygarlığını yaratmış olan Hitit ülkesi Antalya’yı da kapsıyordu. İÖ. XII. ve VIII. yy’lardaki Kuzey Yunanistan’dan gelerek bu bölgeleri istila eden Dorlar, Hitit uygarlığını altüst ederken Helen kültürü de bu evrede oluşarak egemen olmaya başlıyordu. Hitit uygarlığının Dor istilasıyla sona ermesinin ardından Antalya yöresinde birçok bağımsız kent devleti ortaya çıkmıştır.

Trakya üzerinden Anadolu’ya girerek, Mezopotamya’ya dek uzanan Dor yayılması, çok yönlü oluşumlara yol açmıştır. Ege Adaları’ndaki Akalar, Anadolu’nun güney kıyılarına, İyonlar da Batı Anadolu’ya yerleşmişlerdi. Dor istilasından kaçan halklar, Anadolu’nun yerli halklarıyla karışarak, yeni halklar oluştururken, kültürel dönüşümler yaşanmasına yol açtılar. Batı Anadolu’da ortaya çıkan İyonya kültürü, Antalya yöresini de etkiliyordu. Yunanistan ve adalardan gelerek yöreye yerleşenler, Helen kültürünü yaygınlaştırıp, halkın He-lenleşmesine yol açıyordu.

Pamfilya (Pamfilya veya Pamfulia, Anadolu’nun güneyindeki Aksu Çayı’nın doğusundan başlayarak Antalya ilinin doğusuna kapsayan Likya ve Kilikya antik kentleri arasında kalan bölge.) yöresi İÖ. VII. yy’da başlayan Lidya egemenliği, İÖ 546’da yerini Pers egemenliğine bıraktı. Lidya’nın altın işleme ve mimarlık alanındaki gelişimi kesintiye uğradı. İÖ. 336’da Pers egemenliği yerini Helen egemenliğine bıraktı.

Advertisement

Makedonya Kralı Büyük İskender’le birlikte Antalya’da Helenistik Dönem başladı. Bu dönem İS. 65’e kadar, Romalıların kesin denetimi sağlamalarına kadar sürdü. Romalılar egemenliklerini sağladıktan sonra, Aspendos ve Perge gibi kentlerdeki birçok yapıtı söküp Roma’ya götürüldü. Sanatta bir gerileme dönemi yaşandı. Yöre köle ticaretinin merkezi durumuna geldi.

Hıristiyanlık, yörede ancak V. yy’da yaygınlaşmıştır. Hıristiyanlığın yaygınlaşması, yaşamın her alanı etkilenmiştir. Pek çok tapınak yapılmış ancak kültürel gelişim daha çok dinsel çerçeve içinde kalmıştır.

antalya turizm

Kaynak : pixabay.com

VII. yy. başlarında Müslümanlığın yayılmasına yol açan Arap akınları, öncelikle Akdeniz kıyılarında etkili olurken bu yörelerde Hıristiyanlıkla Müslümanlık da karşı karşıya gelmiştir. Bu yöneliş içinde Müslüman Arap dini de yörenin kültürünü etkisi altına almaya başlamıştır. Ve bu yöneliş Türklerin Anadolu’ya gelişiyle iyice pekişmiştir.

1085’te Süleyman Şah komutasındaki öncüler Antalya bölgesini ele geçirmişseler de, sonradan Bizanslılar, Haçlılar, Türkler arasında birçok kez el değiştirmiştir. Özellikle Haçlı Seferleri sırasında, toplumsal yaşam altüst olmuş; savaşların açtığı yıkım kültürel dağılmaya yol açmıştır. Antik çağlardaki önemini yitiren kent, Selçuklu Dönemi’nde, mimarisi ve kültürüyle yeniden önemli bir kültürel yapıya kavuşur. Osmanlı Dönemi’nde durağan bir döneme giren kent, Cumhuriyet Dönemi’nde önemli bir turizm merkezi olacaktır.

Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, Antalya’nın kent merkezindeki nüfusun önemli bir kısmını oluşturan Hıristiyan azınlık kültürel yapının belirleyicileri olmuştur. Süreç içinde Hıristiyan azınlıkların bölgeden ayrılması kültürel yapıyı Türk İslam sentezli bir yapıya dönüştürmüştür. Yine de Antalya’dan ayrılan bu insanların bıraktığı izler bugün de yaşanmaktadır. Türkmenlerden gelen Şaman geleneklerinden çeşitli azınlıkların bıraktığı geleneklere kadar tüm değişik gelenekler bölgenin zengin, renkli kültürel yapısının oluşumunu sağlamıştır.

Antalya Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN

Advertisement

2. Burdur

Hitit Devleti’nin egemenlik sürdüğü İÖ. 1700’lerde, Burdur yöresinde Arzava Krallığı egemendir. Hitit tabletlerinden elde edilen verilerde, Hititlerle Arzavalılar arasında çatışma olduğu anlaşılmaktadır. Bir tablette, “Aşağı memleketten Arzavalı düşman geldi ve Hitit yurdunu tahrip etti” cümlesi okunmaktadır. Bu egemenlik çatışması, Hititlerin, Arzavalıları yenmesiyle sonuçlanmıştır.

Burdur Gölü

Burdur Gölü

İÖ. 1200 yıllarında bölgeye Friglerin egemenliği altına girmiş, ÎÖ. 700’lerde Lidyalılar egemen olmuştur. İÖ. 546’daki Pers yenilgisine dek süren Lidya egemenliği, yeni bir kültürel biçimlenmeyi de getirmiştir.

İÖ 600’lerde Kimmer istilası toplumsal yaşamı yıkıma uğratmış, geçici bir egemenlik sağlayan Kimmerler, Kilik-ya’ya dek indilerse de, burada Asurlulara yenilmişler. Kim-merlerin Asurlulara yenilmesinden sonra, Lidyalılarda kültürel yaşam yeniden canlandırmışlar. İÖ 560-546 büyük bir uygarlık kurmuşlar. Ünlü felsefeciler, müzisyenler, bilginler, ozanlar yetiştirmişler. Eski Anadolu’nun güneş Tanrıçası Arinna, değişik adla Lidyalılarda da vardı.

Bunun yanı sıra, Yunan tanrılarının birçoğu Lidya kıyı kentlerinde de görülür. Lidya uygarlığını İÖ. 546’da sona erdiren Persler, yörenin kültür yaşamında etkili olamadılar. Persler, yaklaşık 250 yıl süren bir egemenlik kurmalarına karşı, var olan Helen kültürü karşısında, bir etki yaratamadılar. İÖ. 333’te Büyük İskender’in seferi yörede tohumlan atılmış olan Helenistik kültürün pekişmesini sağlamıştır.

En parlak günlerini Romalılar Dönemi’nde yaşayan Pi-sidya’da Burdur yöresi, birçok tapmak, tiyatro, hipodrom kazanmıştır. Pek çoğu günümüze kadar gelen bu antik yapılar tarihsel ve kültürel kalıtın en önemli öğeleridir.
İS. 395’te bölgenin denetimi Bizanslılara geçmiştir. XI. yy’a ilk yarısına kadar Bizans’ın egemenliğinde kalan yöre, XI. yy’dan sonra yörede Türkler görünmeye başlar.

1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya giren Türklerle birlikte bu topraklara yeni kültür öğeleri de katılmıştır. Burdur, Osmanlılara geçtikten sonra, Anadolu Beylerbeyi’nin merkezi Kütahya’ya bağlanarak unutulmuştur. Burdur yöresinin toplumsal yaşamında, geleneksel kültürün etkili olarak yaşandığı bir bölgedir.
Burdur Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN


3. Mersin (İçel)

Bugünkü İçel’i içine alan bölgede MÖ. XVII. yy’dan başlayarak Hititler ile Kizuvatna Krallığı hüküm sürmekteydi. Luvilerle Hurrilerin oluşturduğu bu bağımsız krallık, Mitanni saldırısına karşı yardımlaşma içindeydiler.

MÖ. 1200’lerde Anadolu’daki büyük devletlerin yerini prenslikler aldı. Bunlar; Genç Hitit, Hurriler, Luviler, Arami-ler ve Fenikelilerdi. Bağımsız prenslikler, kısa zamanda Asur saldırısına uğrayarak Asurluların egemenliğini kabul etmek zorunda kaldılar. Bunu, bu devletlerin kısa süre sonra Urartu egemenliğine girmesi izlemiştir.
MÖ. VII. yy’da İran’da ortaya çıkan Med Devleti, kısa sürede güçlenir ve Asur ve Hitit prensliklerini ortadan kaldırır ve bölgeye egemen olurlar.

Mersin Kız Kalesi

Mersin Kız Kalesi

İÖ. VI. yy’da İran’da büyük bir imparatorluk kuran Pers-ler, İÖ. 456’da Lidyalıları yenilgiye uğrattıktan sonra, bütün Anadolu’ya egemen oldular ve giderek Batı Anadolu’daki Yunan kıyılarını ele geçirdiler.

İÖ. 334’te Anadolu’ya geçen Makedonya İmparatoru Büyük İskender, Pers ordularını yenerek, Pers egemenliğini sona erdirdi. Büyük İskender ölünce, İmparatorluk topraklan dört komutan arasında paylaşıldı. Bölge daha sonraları, Akdeniz’de hâkimiyetini kaybetmek istemeyen Roma egemenliği altına girdi.

Roma İmparatorluğu’nun İS. 395’te ikiye ayrılmasından sonra Anadolu topraklan Doğu Roma (Bizans) topraklan içinde kaldı. İçel bölgesini de kapsayan Kilikya kentleri Roma egemenliği altına girdi. Roma’nın ikiye bölünmesinden sonra, Bizans – Sasani çatışmaları baş gösterdi. Sasaniler, bölgeye düzenledikleri saldırılarla, Antakya, Adana, Tarsus’a girerler. Bizans ordulannın 622’de düzenledikleri karşı saldırıyla, Sasani ordusu İran’a çekilir. Bizans’taki iç çekişmeler sonucu, birkaç kez, Araplar ve Bizans arasında el değiştiren Kilikya bölgesi 685’te Müslümanların eline geçti. Bölgede İslam egemenliği, 960’lı yıllara kadar sürdü sonra yeniden Bizans’ın eline geçti.

Advertisement

Selçuklu Beylikler döneminde, birkaç kez el değiştiren bölge, Moğol saldırısıyla ortadan kalkan Anadolu Selçuklu Devleti’nden sonra, Ermeni prensliğinin eline geçti. 1250’den başlayarak Ermeniler ve Türkler arasındaki çatışmalarda sonra bölge, 1277’de Karamanoğlu Beyliği’nin yönetimi altına I girdi. İçel’i de içine alan Kilikya bölgesi, 1516’da Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde, Osmanlı yönetimine girdi.

İçel’in toplumsal kültüründe, bölgede yaşayan konar-göçer Yörüklerin, Arapların, Ermenilerin, Yahudilerin etkisini görsek de, asıl belirleyici olan Türk İslam ve Şaman kültürüdür.

Mersin Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN


4. Adana

Çukurova’nın binlerce yıllık bir geçmişi vardır. Güneydoğu Anadolu’da yaşamış sayısız uygarlık, binlerce yıldan bu tarafa birbiriyle kaynaşarak bugünlere gelmiştir. Hititlerden Kilikyalılara, Roma-Bizans Dönemi’nden Araplara, daha sonrada Türklere dek uzanan zengin bir kültür mirası bu topraklarda yaşamışlardır. Çukurova’daki kültürel geleneğe baktığımızda, Hititlerin yaşam biçiminden parçalar görürüz. Hititler Dönemi’nde kutsal sayılan buğday, günümüzde de aynı saygıyı görmektedir. Buğday dövmeye yarayan dibeğin tarihi Hititlere dek uzanmaktadır.

Adana Kalesi

Adana Kalesi

İS. VII. yy, Adana’da kültürel değişimin en belirgin dönüm noktalarından biridir. Müslüman Arap akınlarının uç-beyleri olarak, çeşitli dönemlerde Anadolu topraklarına giren Türkmenler, buraları etkilemeye başlamışlardır. Bu olgu XIII. yy’dan sonra daha belirginleşmiştir.

Anadolu’ya en büyük Türkmen akını Malazgirt Savaşı’ndan sonra olmuştur. 1083’te Türkmenler kitleler halinde Çukurova’ya gelmiştir. Helen« Roma, Ermeni kültürüyle İslam-Türk kültürü etkileşime girerek günümüzdeki kültürel yapıyı oluşturdu.

Osmanlı İmparatorluğu’nun sayısız toplumsal çalkantısı içinde Yörükler, Ege ve Orta Anadolu bölgelerinden Çukurova bölgesine kaymışlardır. Selçuklulardan Osmanlı İmparatorluğu’na uzanan yüzlerce yılda yaşamsal ve kültürel özelliklerini fazla değiştirmeden koruyan Yörükler, XIX. yy. Çukurova ve Adana kültüründe önemli bir yer tutmaktadır.

Adana Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN


5. Isparta

Isparta’nın tarihteki adı, Burdur’u da içine alan, göller bölgesi, diğer bir adı Pisidya Bölgesi olarak geçer. Pisidya bölgesi, İÖ. 2000’lerde, Luvi ve Arzava topluluklarının yerleşim alanıydı. Küçük ama etkili bir güç olan Arzava Krallığı’na, Hititler 500 yıl boyunca, boyun eğdirememiş. Sonunda yapılan bir dostluk anlaşmasıyla, Arzavarlılar, Kadeş Savaşı’nda Mısır’a karşı Hititlerin yanında yer almışlardır.

Isparta Fiziki Haritası

Isparta Fiziki Haritası

İÖ. 1200’de Balkanlar üzerinden Anadolu’ya geçen Frig toplulukları, Arzava ve Hitit ülkesini yağmalayarak, ortadan kaldırmışlar. Firglerin ele geçirdiği topraklarda sürekli ilerleyişi, Torosların ötesinde, Asurlularla savaşı ve çöküşü getirir. İÖ. 690’da bu topraklarda Lidya Devleti egemenlik kurmuştur. Daha sonra, Kimmer – Sapardailer sürekli akınlarla Lidyalıları zayıflatmış, Perslerin egemenliğine girmesinin zeminini yaratmışlar. Bölge İÖ. 546’da Perslerin egemenliğine girmiş ve İÖ. 334’e kadar Perslerin egemenliğinde kalmıştır.

Bu tarihten sonra bölgeye İskender egemen olmuştur. İskender’in ölümüz üzerine, Bergama Krallığı , sonrada İÖ. 190’da Romalıların egemenliğine girmiş ve bu egemenlik İS. 395’e kadar sürmüş. Bu tarihten başlayan Bizans egemenliği, 1204’te Selçuklunun egemenliğine kadar sürmüştür. Doksan sene beyliklerin egemenliğinde kalan Isparta, I. Bayezid Dönemi’nde Osmanlı yönetimine girdi.

Advertisement

Anadolu’nun diğer illerinde olduğu gibi, Isparta bölgesinin toplumsal kültüründe, 20. yy’ın başlarında Türk, Rum ve Ermenilerin kültürel ağırlığını görmekteyiz. Sonraki süreçlerde, Ermenilerin ve Rumların bölgeden ayrılmaları, yerlerine Rumeli göçmenlerinin getirilmesi, kültürel yapıyı, Türk İslam anlayışlı bir yapıya dönüştürmüştür. Bu bağlamda, bölge insanının günlük yaşamında dinsel yapılar giderek güçlenmiş, boş inançlar, hurafeler, günümüze kadar varlıklarını korumuştur.

Isparta Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN


6. Kahramanmaraş

K. Maraş, Hititlerden günümüze, Anadolu ve Mezopotamya ilk uygarlıkların ortaya çıktığı ve o uygarlıkları bugüne taşıyan merkezlerden birisidir. Bölge kültürünü, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar biçimlendirmiştir. Daha sonra bu kültür kervanına, Araplar ve Türkler katılmıştır.
46 Plaka Kahramanmaraş
1200’lerde Ege göç kavimleri Hitit Devleti’ne son verdiğinde, Hititlerin ardılları, Orta Anadolu’ya çekildiler. Hititlerin ve Hurrilerin ardıllarıyla Aramilere karışarak kent devletleri oluşturmuşlardır. Bunlardan bir de Maraş’taki Gurgum’dur.

Anadolu, İÖ. VI. yy. ortalarında Pers egemenliğine girdiğinde, Pers-İran kültüründen en çok etkilenen K. Maraş, Kapadokya eyaleti içindeydi. Maraş ve bölgesi, Helenistik kül-1 türden pek fazla etkilenmemiştir. Buna mukabil, VII. yy. ortalarında başlayan İslamiyet bölgede etkisini göstermiştir. Kenti Bizanslılar Araplar arasında birçok kez el değiştirmiştir.

Türklerin Anadolu’ya girmesiyle, Maraş ele geçirilmiş, I ama XIV. yy. başlarına değin, Türkler, Haçlılar, Bizanslar, Ermeninler, Memluklar arasında sürekli el değiştirmiştir.

1240’taki Baba İshak Ayaklanması bölgeyi etkilemiş,! demografik yakısı temelden değişmiş; Ermeniler, Süryaniler! (Hıristiyanlar), Ismaililer (Şiiler), Türkmenler (Aleviler) bölgeyi terk etmek zorunda kalmışlar. Boşalan bölgelere Kafkasya göçmenleri yerleştirilmiş ve nüfusun yapısı Türk İslam I anlayışıyla, Müslüman Türklerden oluşturulmuştur.

Kahramanmaraş Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN


7. Hatay

Hatay adının kaynağı, İÖ. 1200’lerde Amik Ovası’ndaki Hitit prensliklerinin birleşerek Hattena Krallığı adını aldığı, Hatay adının da buradan geldiği sanılmaktadır.

Hatay’ın önemi, Anadolu’yu Çukurova yoluyla Suriye ve Filistin’e bağlayan kavşak noktasında bulunması ve Mezopotamya’dan Akdeniz’e çıkan liman olmasıdır.
hatay
Hatay bölgesinde, İÖ. III. binde Akatlar, II. binde Hurriler yaşamış ve bölge İÖ. XVII. yy’da Hititlerin eline geçmiştir. Daha sonraki süreçlerde, Asurlar ve Persler bölgede egemenlik kurmuşlardır. İÖ. 333’te Büyük İskender Pers İmparatorluğu’nu yıkmış ve imparatorluk topraklarını dört komutanına paylaştırmıştır.

İsa’nın ölümünden sonra, İsa’nın havarilerinden Aziz Pierre Antakya’ya gelmiş, burada Hıristiyanlığı yaymaya çalışmıştır. İlk Hıristiyan kilisesi burada kurulmuştur.

395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce, Antakya, Doğu Roma İmparatorluğu içinde kalmıştır. Bu dönemde kent, Bizanslılar ve Araplar arasından sık sık el değiştirmiştir. Daha sonra sırasıyla, Selçukluların, Haçlıların, Memluklerin eline geçen kent 1517’de Yavuz Sultan tarafından Osmanlı Devleti’ne katılmıştır.

Advertisement

Hatay bölgesinde, dinsel ve etnik yapıyı oluşturan unsurlardan, Ermeniler, Keldaniler, Rumlar, Aleviler, Süryani halklarının çoğunluğun zaman içinde, bölgeden ayrılmış, Sünni Türkler bölgeye egemen kılınmış. İslami ve mezhep temelli bir yapının yaşandığı bölgede dinsel yapı Anadolu’nun diğer kentlerinde olduğu gibi burada da günlük yaşamda belirleyicidir. Ve tabii ki bu dinsel yapının içinde, geleneklerinde, din içi ve din dışı, hurafeleri burada da görmekteyiz.

Hatay Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN


8. Osmaniye

Akdeniz Bölgesi’nin doğu kesiminde il ve aynı ilin merkezi kenttir. Kuzeyden Adana’nın Kozan İlçesi ve Kahramanmaraş’ın Andırın İlçesi, doğudan Gaziantep’in İslahiye İlçesi, güneyden Hatay’ın Dörtyol İlçesi, batıdan Adana’nın Kozan ve Ceyhan ilçeleriyle çevrilidir.

Osmaniye

Osmaniye İlçe Haritası

Osmaniye Hakkında Detaylı Bilgi İçin TIKLAYIN


Leave A Reply