Balıkesir’de yer alan eski gelenekler ile ilgili olarak birkaç örneğin yer aldığı sayfamız. Aloğma nedir?
Balıkesir ve çevresi, eski Türk geleneklerlnin, yüzyıllar boyunca, tazeliğinden çok az kaybederek süregeldiği bir bölgedir.
Balıkesir’in dağ köylerinde devam edegelen bir inanışa göre ateş söndürmek iyi sayılmaz Bu sebeple ateş, sönmesi için kendi haline bırakılır. Yanmakta olan bir ateşi zorda kalıp da söndürmek gerekince bunu yapan kimse «Ocağım sönmesin» diye dua eder.
Bazı köylerde, yeni doğan bir çocuğu, önce annenin elbisesine sarıp annenin yanına yatırırlar Talihli olması için çocuğun başının altına da biraz ekmek parçası bir demir parçası koyarlar. Hattâ, bir nalla biraz pata da buna eklenir, Başka bit innışa göre, lâmbayı evin erkeği yakarsa, ev devamlı olarak nur içinde kalır, bereket eksik olmaz.
Aloğma
Balıkesir’in köylerinde bir de «Aloğma» geleneği vardır. Bu gelenek, düğünden iki gün önce kız evinde yapılan bir törendir Gelinin kardeşleri, akraba ve komşu kızları, o akşam kız evine, testilerle su taşırlar Büyük bir kab içinde toplanan bu suyun içine «alçiçeği» denilen, kırmızı bir boya bırakan bitki atılır. Sonra kazan kaynatılır. Gelinin mendili, yaşmağı bütün beyaz eşyası, çeyiz getirenlere verilecek beyaz renkli hediyeler, hattâ orada bulunan bütün genç kızların beyaz baş örtülen bu kazana atılır Bir yandan bunlar yapılırken, bir yandan da gelin olacak kız, kendisine ait mintan ve şalvarın iliğini açmaya çalışır. Başını hiç kaldırmaz. Bu sırada genç kızlar koro halinde türküye başlarlar:
Kara koyunun aşığı
Sofraların kaşığı
Evlerin yakışığı
Öksüz kızlar gelin olur
Olsa bile melûl olur
Bakırları susuz koyan kızım
Mahalleyi kızsız koyan kızım
Kimsenin hatırını kırmıyan kızım
Öksüz kızlar gelin olur
Olsa bile melûl olur.
Hep bir ağızdan söylenen bu türküler gelini ağlatıncaya kadar sürüp gider. Esasen törenin amacı gelini ağlatmaktır. Çünkü inanışa göre, gelin önceden ağlarsa sonradan gülermiş.
