Behram Kurşunoğlu Kimdir? Hayatı ve Fizik Bilimine Katkıları Çalışmaları

0
Advertisement

Behram Kurşunoğlu kimdir ve ne yapmıştır? Ünlü Türk fizikçinin hayatı, biyografisi, fizik alanında çalışmaları ve fiziğe katkıları hakkında bilgi.

Behram Kurşunoğlu
Behram Kurşunoğlu

Behram Kurşunoğlu Ankara’da Çankaya’da dünyaya gelmiştir. Behram Kurşunoğlu, ilkin Ankara’da eğitimine başlamış ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde fizik eğitimi görmüştür. Daha sonra o, sırasıyla Edinburg ve Cambridge üniversitelerinde eğitimine devam etmiştir. Daha sonra Nejat Veziroğlu’nun da desteği ile Miami Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümüne yardımcı profesör olarak atanmıştır. Veziroğlu, Behram Kurşunoğlu arkadaşlığı Behram Kurşunoğlu’nun ölümüne kadar devam etmiştir. Daha sonra ailelerinin dostluğu sürmüştür.

Einstein İle Çalışmaları

Behram Kurşunoğlu 1940 yılından sonra Albert Einstein’la mektuplaşmaya başlamış; ona adeta bir kahraman olarak bakmıştır. 1953’te Cornell Üniversitesinde görev aldığında Einstein’la evinde görüşmüştür.

Behram Kurşunoğlu

Behram Kurşunoğlu (31) ve Albert Einstein (74)

Behram Kurşunoğlu 1970’lerde kurulan Global Foundation adlı merkezde emekli olana kadar çalışmıştır. O daha çok teorik çalışmalarla ilgilenmiş, teorik fizik alanında ‘bileşik alan teorisi’ni geliştirmeye çalışmıştır. Daha sonra da çekirdek enerjisi ile ilgilenmiştir. O ölümüne yakın bir dönemde bildiklerini bir kitapta toplayarak yayınlamak için büyük bir çaba göstermiştir. Ancak ani ölümü ile bu kitabını yayınlayamamıştır.

Behram Kurşunoğlu Amerika’da Miami Üniversitesi’nde Teorik Fizik Araştırma Merkezi kurmuştur. Burada birçok kıymetli bilim adamı yetişmiş ve bu enstitüde çalışma olanağı elde etmişlerdir. Bu merkeze gelip, çalışmalarını burada yürüten yaklaşık 35 bilim adamı Nobel ödülü almıştır. Bu merkezin çalışmaları Orbis Scientiae adıyla bilinmektedir.

Behram Hoca’ya göre:

“Türkiye fizik, kimya ve biyolojide çok ileri seviyeye ulaştı. Halen Ortadoğu ve Doğu Avrupa’dan çok ileriyiz, ama henüz Fransa ve İtalya seviyesine gelmedik. Türkiye’nin en üst seviyeye ulaşması için bir ilmi seferberliğe girişmesi gerek. Bunun teknolojiye paralel gitmesi lazım ki, böylece kendi tankımızı, uçağımızı da imal edebilir hale gelelim. Bunu başarabilirsek 20 yılda Japonya gibi olabiliriz. Söylediklerim hayal gibi gelmesin. 1939 – 40 yılında İstanbul – Erzurum demiryolu yapıldı. Gece gündüz çalışarak bitirildi. Bu, dünyanın en hızlı bitirilen demiryolu idi. Eğer yurtdışındaki ilim adamlarımız Türkiye’ye döner, ilmi seferberliğe iştirak ederlerse bu iş başarılır.”

Advertisement

Leave A Reply