Buzul Çağları (Buzul Çağı) İle İlgili Bilgi

0
Advertisement

Buzul çağları Dünyada ne zaman yaşanmıştır, ne kadar sürmüştür? Buzul çağları nasıl izler bırakır, nasıl anlaşılır, hakkında bilgi.

Buzul Çağları Hakkında Bilgi

Buzul Çağları İle İlgili Bilgi

Zamanın akışı içinde dünyanın iklimi önemli değişiklikler geçirmiştir. “Buzul çağları” adı verilen ve geniş örtü buzulu tabakalarının günümüzde ılıman iklimi olan bölgelere dek uzandığı çeşitli dönemler yaşanmıştır. Bir buzul çağının ne zaman başladığını kesin olarak belirlemek güçtür. Ilıman yörelerde yetişen bir bitki türünün yok olduğu ya da denizin donduğu zaman dilimi araştırılırken her zaman özgün bir yerle ilgilenilmesi söz konusudur. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi, aynı zaman diliminde dünyanın bir başka bölgesinde hava daha ılık olabilir. Bununla birlikte, kutup bölgelerinin bugünküne göre önemli ölçüde sıcak ya da soğuk oldukları dönemlerin kabaca belirlenmesi olanağı vardır. Bazı buzul çağlarına, buzun en yüksek düzeyine eriştiği bir dönemi, oldukça azaldığı bir dönemin izlenmesi nedeniyle buzullararası çağlar adı verilmiştir. Bu dönemlerin her birinde ısı iniş çıkışları da görülmüş, ancak bunların çok şiddetli etkileri olmamıştır.

Pleyistosen dönemi

En iyi bilinen buzul çağları,bazen buzul çağı biçiminde sözü edilen Pleyistosen adlı yakın bir jeolojik dönemde oluşmuştur. Uzun bir süre, bu dönemin ne zaman başlayıp sona erdiği ve farklı buzul ve buzullararası çağların ne kadar sürdüğü belirlenememiştir. Ancak, günümüzde. C14 (karbon ondört) yönetimiyle’bu sorunlar büyük ölçüde çözümlenmiştir. Böylece Pleyistosen’in 2.5 milyon yıl kadar önce başlayıp yaklaşık 10.000 yıl önce bittiği anlaşılmıştır. Pleyistosenden önce de buzul çağları görülmüştür.

Yaklaşık 7 milyon yıl önce güney kutbundaki buz tabakası önemli ölçüde genişlemiş ve 6 milyon yıl kadar önce güney yarıkürede yaygın bir buzullaşma gerçekleşmiştir. Bununla birlikte dünyada genel bir soğuma ancak yaklaşık 2.5 milyon yıl önce oluşmuştur. Bu buzullararası çağda yaşamadığımız kesin bir biçimde ileri sürülemeyeceği için buzul çağının sona erdiği tarih konusundaki görüşler tartışmalıdır. Dünyanın ikliminin yeniden değişmesi yeni bir buzullaşma döneminin başlaması olası görünmektedir. “Ilık” evrenin doruk noktasının çoktan geride bırakılmış olduğu doğrultusunda belirtiler vardır.

Buzul çağının geride bıraktıkları izler

Buzul çağının geride bıraktıkları izler her yerde aynı olmadığı gibi birçok yerde de bunlar aşınma vb nedenlerle tümüyle yok olmuştur. Bu nedenle saptanabilen buzul çağı sayısı bir yerden ötekine değişmektedir. İlk kez Alpler bölgesinde birbirinden açık biçimde ayırt edilebilen dört önemli buzul çağının varlığı saptanmıştır. Bu dört buzullaşma aşaması birbirini izleyen Günz, Mindel, Riss ve Würmdür. Sonraları bunlardan daha eski iki buzul çağı olan Biber ve Tuna bulunmuştur.

Advertisement

Kuzey Amerika’da bulunan dört buzul oluşumu kalıntısı Alpler’de daha yakın dönemlerde bulunan dört kalıntıya uymaktadır. Kuzey Amerika’da saptanan buzullaşma aşamalarına Nebraska, Kansas Illinois ve Wisconsin adları verilmiştir. Avrupa’nın güneybatısındaki buzul oluntularının sınıflandırılması önceleri, Polonya’da ve Almanya’nın güneyinde yapılan araştırmalara dayanıyordu. Sonraları, aralarında Büyük Britanya ve Hollanda’nın da bulunduğu öteki Batı Avrupa ülkelerinden veri toplandı. Batı Avrupa’da en az altı önemli buzul oluşumu (Pretegelen, Eburon, Menap Elster, Saale ve Weichsel) ve beş buzularası aşama (Pretegelen, Waal, Cromer, Holstein ve Eem) ayırt edilebilir. Elde edilen son veriler bu sınıflamanın ayrışmayı yeterince ortaya koyamadığını göstermektedir.

Özellikle, Cromer’de ayrı buzul oluşumları olarak kabul edilebilecek çeşitli evreler saptanabilir. Farklı buzul çağlarında buz tabakalarının miktarı da değişmekteydi. En yaygın buzullaşmayı içeren en soğuk dönem yaklaşık 150.000-200.000 yıl önce Saale-Riss Illinois buzul aşamasında oluştu. Alpler bölgesinde buzullar Almanya’nın güneyine dek ulaştı. Kuzey Amerika’da örtü buzulu tabakası yaklaşık 15 milyon km21ik bir alanı (Laurentide buz takkesi) kaplarken Kayalık Dağlar’ın ortasında da büyük bir buzul bölgesi bulunuyordu. Büyük Britanya ve İrlanda’nın hemen hemen tümüyle buz tabakalarıyla örtülü olmalarının yanı sıra Kara Avrupası’nı kaplayan buz tabakası da Amsterdam-Duisburg-Hannover çizgisinin ötesinde güneye doğru uzanıyordu (yaklaşık 7 milyon km2).

Eski buzul çağları

Pleyistosen, dünyanın büyük bölümünün buz tabakalarıyla kaplı olduğu tek dönem değildi. Buzulların ilerleyişinin bazı nedenlerle uzak geçmişte de önemli ölçüde oluştuğu yönünde belirtiler vardır. Bununla birlikte, eski buzul çağlarının kalıntılarını inceleyerek eski durumlarıyla ilgili bilgi edinmek oldukça güçtür. Kanıtların çoğu genç kaya katmanları altında gömülme gibi nedenlerle yok olmuş ya da dağ oluşumu gibi nedenlerle bozularak incelenemez duruma gelmiştir. Bütün bunların yanı sıra karaların kayması o zamanlar buzullaşmış olan bölgelerin yerlerini değiştirmiş ve yine o sıralarda tek bir bütün oluşturan alanlar bugün geniş ölçüde birbirinden ayrılmıştır. Prekambriyum döneminin başlamasıyla ortaya çıkan buzul çağlarıyla ilgili izler bulunmuş ancak bunlar jeolojik tarihin akışı içinde büyük ölçüde bozulmuştur.

Prekambriyumun son bölümü sırasında, yaklaşık 700 milyon yıl önce görülen önemli bir buz ilerleyişiyle ilgili daha belirgin kanıtlar vardır. Valanginian adı verilen buzul çağından kalan tillit (fosil sürüntü kili) gibi izler hem kuzey yarıkürede (Grönland, İrlanda, İskandinavya) hem de güney yarıkürede (Avustralya, Güney Amerika Afrika’nın güneyi) bulunur. Bazı yerlerde bir km’den daha kalın tillit tabakaları bulunmuştur. Ordovikyen devrinde (büyük olasılıkla Silüryen’in bir bölümünde) yaklaşık 250 milyon yıl önce Büyük Sahra’da bir buzul çağı oluştuğuna ilişkin kanıtlar elde edilmiştir. Kayaların üzerinde hareket eden buzulların oluşturduğu buzul çizikleri havadan belirgin bir biçimde görülebilir.

Yaklaşık 250 milyon yıl önce, karbon döneminin sonlarında Permian döneminin başlarında görülen Karbonlu buzul çağından pek çok kalıntı günümüze dek ulaşmıştır. Bu buzul çağının izleri, güney kutbu bölgesindeki ilk kıta olan Gondwana’nın bir bölümünü oluşturan Güney Amerika, Afrika, Hindistan, Avustralya ve Antarktika‘da bulunmuştur.

Advertisement


Leave A Reply