4 Aralık Dünya Madenciler günü, madencilik ve madenciler ile ilgili şiirler. Madencilik mesleği konulu, hakkında 4 Aralık şiirleri.
Dünya Madenciler Günü İle İlgili Şiirler
MADENCİNİN KADERİ
Göçük olur, grizu patlar
Ocakları felaket kaplar
İnletir alemi feryatlar
Bazen şehit olur madenci
Arkasından dünya ağlar
Analar karalar bağlar
Ağıtlar yürekler dağlar
Asla unutulmaz madenci…
Kenan Tunç
BİZ MADENCİYİZ
Biz madenciyiz;
İşimize besmeleyle başlarız
Azrail ile kol kola çalışırız!
Biz madenciyiz;
Her gün sevdiklerimizle vedalaşmaya alışığız
Yarını düşünmeye bugünümüze bağlıyız!
Biz madenciyiz;
Emeği alınmamış teri alnında kapkara
Umutları serpilir gelmez baharlara!
Biz madenciyiz;
Maaşımız açlık sınırının altından
İşimiz işlerin en ağırından!
Biz madenciyiz;
Çocuklarımızın nafakası tek derdimiz
Bundandır hakaretleri sineye çektiğimiz!
Biz madenciyiz;
Yüzlerce metre yeraltı ekmek aradığımız
Toz, duman, gazlardır nefes aldığımız!
Biz madenciyiz;
Hangi branşta olursak olalım üretim ortak hedefimiz
Havasızlık, su baskını, göçük, gazlarla mücadelemiz!
Biz madenciyiz;
Dualarla yaradana sığınır kader deriz
Her gidişi omuzlarda dönmeyle bekleriz!
Özcan Akkuş
Madenciler
Kara kuyular derindir
Burada kalır madenciler
Ücreti bir aferindir
Zehir solur madenciler
Bir de kara yüzleri var
Yaşamdan hayli uzak
Kömür gibi kadere bak
Bilmem ne olur madenciler
Grizu gelir uykuda
Nice canlar yuta yuta
Biz Cennet’te, o uykuda
Toptan ölür madenciler
Dile kolay kuyu dibi
Salınır gezer sağ gibi
Bin senelik maden gibi
Fosil olur madenciler
Yeryüzünde sevda güzel
Derinlerden selam eder
Bu dünyadan kömür gider
Duman gelir madenciler
Der Mahzuni kuyu dardır
Bize kolay o’na zordur
Bir onurlu teri vardır
Bunu bilir madenciler
Mahzuni Şerif
MADENCİNİN ARDINDAN
Kömür Karası
Yürek Yarası
Nasıl tutulacak?
Bu acının yası
Kaşığın yetim kaldı
Havlun nemli
Nasıl geçecek hayat
Sensiz gayrı
Gözlerini
Göremeyecek miyim?
Nasırlı ellerini
Yarım yamalak yemeğini
Nasıl atardın, yorgun bedenini
Gündüzleri
Güneşte
Geceleri, Ay’da arayacağım
Yüzünü
Kolların farz edeceğim
Gökyüzünü
Üzüleceğini biliyorum
Ağlamayacağım
Kubilay Enginol
MADENCİ….
Maden yerin altında gizli hazine,
Ermenek Karaman duyuldu birden nerede.
Maden kara maden,kömürden daha kara,
Yandı soldu taze fidanlar,canlı canlı mezara girdi….
Kim girer yerin kırk kat altına söyle,
Ekmek parası der Madenci,kimin nesine,
Nefes kalmaz insanda yerin dibinde,
Sıra sıra tabutlar sıraya girdi …..
Birden sular yükseldi,kapkara sular,
Fidanlar kaçıştı,bir tarafa çare yok .
Karanlıkta soğukta boğuldular,
Kaç gün geçti yoklar, sırra kadem kayboldular sanki..
Soma’da beklediler belki de bizi,
Sular soğuk sular, bir anda boğdu gençleri,
Umutlar tükendi,sayılı günün Madenci!
Ne dayanılmaz korkunç acılar yaşadı ailesi..
Ekmek parası girmiş,yerin altında,
Yukarda aş bekler yavrular obada,
Ana bacı kavim kardaş size duada,
Burda yandı,soldu canlar,onları orda yakma bari…
Bir avuç kömüre verdiler bir ömür!
Madenci kardaşlarım elleri kömür karası,
Helal olsun emeği,kutlu olsun hizmeti.
Gözün arkada kalmasın,aylık bağlar Devleti…
HİDAYET DOĞAN
CANKURTARAN MADENCİLER
Bir gece vakti, ansızın
Deprem olunca Düzce’de Bolu’da
Madenciler olarak hemen koştunuz
Felaketle, enkazlarla buluştunuz…
Dağıldınız hemen bölgelere
Kaynaşlı, Gölyaka ve Düzce’ye
Bolu’ya ulaştı bir kısmınız
Işık oldunuz o karanlık geceye
Enkazları bir bir taradınız
Hiç durmadan canlı aradınız
Yoruldunuz, ama yılmadınız
Ve cankurtaran oldu adınız…
Göz doldurdu bitmeyen azminiz
Sayenizde kurtuldu birçok can
Dillere destan oldu isminiz
Hayran kaldı size bütün cihan…
Her türlü övgü azdır size
Kömür karalı can madenciler
Teşekkürler hepinize
Bir can için uçan madenciler
Sevdik ve hep seveceğiz sizi
Zonguldak’ın gururu
Can kurtaran madenciler….
Kenan Tunç
MADENCİ
Kara Elmas
Kükremiş
Yine
Kim bilir
Kızdığı kimdir
Patlamış grizu
Yanmış Ocaklar
Otuz can yitmiş
Sönmüş ocaklar
Buyurmuş Baş Mabeyenci
Bu sizin kaderiniz
Bilmiyor muydunuz?
Enin de sonunda
Madende ölür
Madenci
Ne işiniz var madende
Bak ne güzel yüzdürüyor
Gemiciğini!
İşini bilen gemici
İneceğine her gün
Madene
Kul hakkı yetim Hakkı deme
Sende ye Al gemiciğini
Pupa yelken Sür maviliklere
Arkada kalmasın gözün
İnen bulunur nasıl olsa
Yerin altına bin metre
Kara derinliklere
Ali Dost Aydın