Iskat Nedir? Hakkında Bilgi

0
Advertisement

İslamda ıskat nedir, ne zaman ve neden verilir? Iskatın anlamı, islam tarihindeki yeri ve hakkında bilgi.

Iskat Nedir? Hakkında Bilgi

Iskat (Arapçada “düşürme”), İslam hukukunda, zorunlu dinsel görevlerini yerine getirmeden ölen kimseyi bu borçlarından kurtarmak amacıyla, borcun parasal karşılığının yoksullara ödenmesidir. Bu parasal karşılığa fidye, ıskat için verilen fidyeye ise ıskat akçesi adı verilir. Fidye verilen kişi ise ıskatçı olarak adlandırılır.

İslam tarihinin başlangıcında ıskat uygulaması yoktur. Ama daha sonra fıkıhçılar, özürlü olarak oruç tutamayan kimsenin fidye vermesini öngören hükme kıyasla, oruç borcu varken ölen kimse adına vârislerinin fidye verebileceği sonucuna varmışlardır. Ölenin ıskatı vasiyet etmesi durumunda kıyasa dayalı hüküm daha da güçlenir. Namaz borçları için böyle bir hüküm olmadığı halde, Hanefi mezhebine bağlı Müslümanlar arasında oruçla birlikte namaza ilişkin ıskat uygulaması da yaygınlık kazanarak günümüze kadar gelmiştir.

Uygulamaya göre, ölen kişi ıskat için malından belli bir miktar vasiyet etmişse o miktar fidye olarak verilir. Iskatı vasiyet ettiği halde belli bir miktar belirtmemişse, kalan malının üçte birinden ödenir. Bir günlük oruç ya da bir vakit namaz için ödenecek fidye miktarı, bir yoksulun bir günlük yiyeceği ya da bunun parasal karşılığıdır. Ölen kişinin vasiyet etmemesi durumunda vârisleri ıskat için gerekli fidyeyi üstlenerek onun adına ödeyebilecekleri gibi üçüncü bir kişi de gerekli fidyeyi bağışlayabilir. Ölen kişinin malının yetişmemesi durumunda eksik kısım ya vârisler tarafından tamamlanır ya da devir uygulamasına gidilir. Devir, ıskat için gereken toplam fidye yerine belli bir miktarı bir yoksula verip sonra ondan hibe yoluyla geri almak ve ölünün borcu bitinceye değin bu işlemi sürdürmektir. Iskat, vârislere daha kârlı geldiği için zamanla devir uygulamasına dönüşmüştür. Çağdaş İslam bilginleri, özellikle namaz için yapılan ıskat ve devir uygulamasının terk edilmesini önermektedirler.


Leave A Reply