Cuma Namazının Önemi

0
Advertisement

Cuma namazının önemi ile ilgili bilgi. Cuma namazı ne zaman kılınır? İslamda cuma namazının önemi nedir, nasıl kılınır, hakkında bilgi.

İslamda Cuma Namazının Önemi

Müslümanların en hayırlı gününe, onların bir araya gelip toplandıkları Cuma gününe özgü namaza: CUMA NAMAZI adı verilir. Bu namaz farz-i ayn’dir… Ve aslında öğle vakti, imama tâbi olarak, cemaatle kılınan iki rek’atten ibarettir.

Cuma Mesajları

Cuma namazının kişiye farz olması bazı şartlara bağlanmıştır. Bunlar şöylece sıralanmıştır: 1) Erkek olmak; 2) Hürriyetine sahip bulunmak; 3) Ergin, bir az eski fakat daha kapsamlı deyimi ile âkıl-bâliğ olmak; 4) Aklı başında bulunmak, yani deli-divane olmamak, 5) Beden bakımından sağlıklı durumunu korumak; (Meselâ ağırca hastalık durumlarında, yürüme güçlüklerinde, görememek gibi göz rahatsızlıklarında, çok yaşlı oldukları için rahat hareket imkânına sahip olmayanlarda Cuma namazına gitmek yükümlülüğü aranmaz), 6) Mükim olmak. Seferde kabul edilen yolcular için de Cuma namazı farz değildir. Ancak misafir sayılan kişiler vakit bulur ve arzu ederlerse bu namazı edâ edebilirler).

Cuma namazında, farz olan iki rek’atten önce hutbe okunur. Bu hutbe de farzdır. Hutte Arapça okunabildiği gibi, İslâm dünyasında kullanılan dillerden herhangi birisi, hatta yeterince cemaat hazır bulunmak kaydı ile istenilen dille okunabilir. Hutbeler, mümkün oldukça, kısa fakat geniş anlamlı ve etkileyici olmalıdır. Hatip, içezan okunduğunda minberde oturmuş durumda bulunur. Sonra ayağa kalkarak içinden “Eûzu’yu tekrarlar. Bundan sonra açıktan Allahu Taâala’ya hamd ve senâda bulunur. Hutbesini cemaate karşı okur. Hutbe esnasında cemaatten hiç kimsenin dünya kelâmı konuşmaması gerekir. Hutbe aynı zamanda cemaate İslâm dini ve hayatı hakkında bir vaaz, bir nasihat karakteri de taşır. Hutbenin uzun olmaması da tavsiye edilmiştir. Mümkün oldukça imama yakın yerde oturmak, dinlerken yüzü hatibe doğru çevrili bulunmak daha erdemli davranıştır.

Advertisement

Cuma namazında imam, her iki rek’atte de, kıraati açık olarak yapar. Fâtiha’dan sonra, genellikle, kısa bir sûre okunur, yahut üç âyetten eksik olmamak üzere kıraatte bulunulur.

Cuma namazının tam edâsı da şöyledir: Öğle vakti minarelerden ezan okunduktan sonra öğle namazının ilk sünneti gibi dört rek’at cuma’nın ilk sünneti kılınır. Sonra camide bir ezan daha okunur. Minberde bulunan hatibin hutbesi dikkatle dinlenir. Bundan sonra ikamet alınır. Cuma’nın iki rek’at farzı, imamın arkasında, cemaatle edâ edilir. Bu farzı, cumanın son dört rek’at sünneti izler. Sonra da “zuhr-i âhir” denilen dört rek’atten ibaret bir namaz daha kılınır. Buna “vaktine yetişip henüz üzerimden sâkıt olmayan son öğle namazı” diye niyet edilmelidir. Bundan maksat eğer cuma namazı şayet sıhhatli olmamışsa, bu dört rek’at ile, o günün, öğle farzı kılınmış olur. Eğer cuma namazı sahih kılınmış ise, bu dört rek’at kazaya kalmış bir öğle namazının yerini tutar. Son olarak da: “vaktin sünneti” niyetiyle sabah namazının sünneti gibi, iki rek’at namaz daha kılınıp, cuma namazı etrafı ile tamamlanmış olur. Diğer namazların sonlarında olduğu gibi, bunda da, “teşbih, tehlil, duâ” da bulunmak yararlıdır.


Leave A Reply