Jules Amédée Barbey d’Aurevilly Kimdir? Fransız Romancı ve Eleştirmen

0
Advertisement

Jules Amédée Barbey d’Aurevilly kimdir? Fransız romancı ve eleştirmen olan Jules Amédée Barbey d’Aurevilly hayatı ve eserleri.

Jules Amédée Barbey d'Aurevilly

Jules Amédée Barbey d’Aurevilly (d. 2 Kasım 1808, Saint-Sauveur-le-Vicomte – ö. 23 Nisan 1889, Paris, Fransa), Fransız romancı ve eleştirmen. Yaşadığı dönemde toplumsal üslup ve edebi beğeni konularında söz sahibiydi. Demokrasiye ve maddeciliğe karşı çıkan bir kraliyet yanlısı, ateşli ama kurallara sıkı sıkıya bağlı olmayan bir Katolik idi.

Paris’te College Stanislas (1827-29) ve Caen’de hukuk (1829-33) okuduktan sonra 1837’de Paris’e yerleşti; orada çeşitli dergilere yazı yazarak geçimini güçlükle sağladı. Yoksulluğuna karşın kendini havalı bir kibar olarak tanıtmaya büyük çaba harcadı. Şatafatlı giyimi ve gösterişli davranışlarıyla efsaneleşti. “Beau” (“Güzel”) Brummell’i kendine örnek aldı ve 1844’te Du dandysme et de Georges Brummell (1845; Kibarlık ve Georges Brummell Üzerine) başlıklı incelemeyi yayımladı. Bir İngiliz olan Brummell ile, onun Caen’de konsolosluk yaptığı sırada tanışmıştı.

Barbey d’Aurevilly 1868’de Saint-Beuve’le dönüşümlü olarak çalışmak üzere Le Constitutionnel’m edebiyat eleştirmenliğine atandı. 1869’da Sainte-Beuve’ün ölümü üzerine derginin tek eleştirmeni oldu. Bu tarihten sonra ünü giderek arttı ve Edebiyat Yüksek Komiseri olarak tanınmaya başladı. Eleştirilerinde genellikle keyfi, öfkeli ve özellikle Zola ile doğalcılar söz konusu olduğunda aşın kişisel olmasına karşın, vardığı yargıların çoğu zamanla doğrulandı. Balzac, Stendhal ve Bau-delaire’in önemini çok önceden fark edenlerden biri oldu.

Kendi romanları Sir Walter Scott ve Lord Byron’ın etkisini yansıtır. Normandiya‘da geçen romanları, Normandiyalıların gündelik yaşamının ve tarihinin betimlenmesi ile kötülüğün gücüne ilişkin yaratıcı bir görüşü birleştirir. Bunların çoğu, marazi tutkularla işlenen garip suçları konu alan dehşet öyküleridir. En iyi romanlarından ikisi, Fransız Devrimi sırasında geçer: Le Chevalier des Touches (1864; Keskin Kılıçlı Şövalye) Chouan’ların (Normandiyalı haydut çeteleri) Fransız Cumhuriyeti’ne karşı ayaklanmasını ele alır; Un Pretre marie (1865; Evli Rahip) ise bir rahibin yeni rejim altında çektiği sıkıntıları anlatır. “Şeytana ve onun dünya üzerindeki gücüne inanan” biri tarafından yazılmış altı kısa öyküden oluşan Les Diaboliqu.es (1874; Tekinsiz Kadınlar) genellikle başyapıtı kabul edilir. Le rideau cramoise (1874) adlı yapıtı Kırmızı Perdeler (1986) adıyla Türİcçeye çevrilmiştir.

Advertisement

Leave A Reply