Kudüs Tarihi

0
Advertisement

Dünyanın en ünlü ve tüm semavi dinler için kutsal ve önemli kabul edilen şehri olan Kudüs tarihi ve Kudüs ile ilgili bilgilerin yer aldığı yazımız.

Kudüs

Kudüs, tarihin en ünlü şehirlerinden biridir. Hem Yahudiler, hem Hıristiyanlar, hem de Müslümanlar için kutsal sayılır. Müslümanlıkla, Mekke ile Medine’den sonra, üçüncü kutsal şehirdir. İslam’ın ilk yıllarında namaz Kabe’ye doğru değil, Kudüs’e doğru kılınırdı. Hıristiyan ve Müslüman kutsal makamlarının hepsi doğu kesiminde, eski şehirde yer almaktadır.

Şehir İbranîler’in Filistin’e gelmelerinden de önce vardı. İbranîler şehrin adını «Urişalim» şeklinde söylüyorlardı. Bundan Batı dillerindeki «Jerusalem» çıkmıştır. Araplar «Kuds» dediler. Akdeniz kıyısına 52 km. olan şehir denizden 744 metre yüksektedir, ünlü Zeytindağı’nda bu yükseklik 818 metreyi bulur. Kubbetu’s-Sahra ile Mescidu’l-Aksâ’ nın bulunduğu, Müslümanlar’ca kutsal Harem-i Şerif, 300×480 metrelik bir alanda bulunur.

Tarihte Kudüs

İbranî devletinin, bu arada Hz. Süleyman’ın başkenti olan şehir, Asurlular’ın, Ba-billiler’in, Romalılar’ın istilâsına uğradı. Yahudiler şehirden çıkarıldılar. Hz. Isa burada çarmıha gerildiği için, Büyük Konstan-tin’den başlıyarak Roma ve Bizans imparatorlarının çok ilgisini gördü; Filistin eyaletine başkent oldu. 614’te İranlılar tarafından alındı; 629’a kadar onlarda kaldı. 637 mayısında Müslümanlar tarafından Bizans’tan fethedildi; bizzat Hz. Ömer şehre girdi; Hıristiyanların hiçbir imtiyazına dokunulmadı. Şehir, zamanımıza kadar patriklik merkezî olarak kaldı. Bugün 5 Ortodoks patrikliğinden biri burada bulunmaktadır (ötekiler İstanbul, İskenderiye, Antakya ve Moskova’dadır).

Advertisement

Kudüs Tulunlular ve İhşidoğulları gibi Sünnî Türk devletlerinden sonra 905’te Şiî Fâtımîler’in eline geçti. 1070’te Selçuklu komutanı Atsız, şehri Alp Arslan adına aldı, Filistin, Türk imparatorluğuna katıldı. 1091 de Şam Selçuklu Meliki Tutuş, Kudüs’ü Artukoğulları’nın atası olan Emîr Sokman’a verdi. 1096’da Fâtımîler şehri geri aldılar. Tutuş’un oğlu Melik Rıdvan’ın Kudüs’ü almak teşebbüsü başarısızlığa uğradı.

15 temmuz 1099’da Haçlılar şehre girdiler, Fransız olan bir hanedanı başa getirerek Kudüs Krallığı’nı kurdular. Türkler’le Doğu Akdeniz kıyılarına el atmış olan Haçlılar arasında amansız bir savaşma devri başladı. 1187’de Salâhattîn Eyyûbî şehri aldı. Kudüs’teki Haçlı krallığı Akkâ’ya sığındı, orada devam etti. 1244’te şehir gene Haçlılar’a geçti; birkaç yıl sonra Memlûk Türkleri tarafından alındı; kesin şekilde Mısır-Suriye İmparatorluğuna katıldı.

30 aralık 1516’da Yavuz, Kudüs’e girdi, şehri Osmanlı İmparatorluğu’na kattı. Kudüs, Suriye eyaletine bir sancak (vilâyet) merkezi olarak bağlandı. Son zamanlara kadar Kudüs, «müstakil sancak»tı; yani hiçbir eyalete bağlı olmayıp, doğrudan doğruya Dahiliye Nezareti’ne bağlı nadir birkaç vilayetten biriydi. 1910’da 17.100 \displaystyle k{{m}^{2}} toprağı, 420.000 nüfusu, 6 kazası vardı; şehrin nüfusu 100.000’di; 75.000 nüfuslu Yafa da bu sancağın sınırları içinde bulunuyordu.

22 aralık 1917’de Kudüs, pek şiddetli Türk savunmasından sonra İngilizlerin ve müttefiklerinin eline geçti. Selçuklu ve Memlûklü egemenliklerinin dışında, Türk-Osmanlı egemenliği altında tam 401 yıl kalmış oluyordu.

Bugün Kudüs israil devletinin elinde olan bir şehirdir.

Advertisement


Leave A Reply