İlk Çağda Anadolu Çevresindeki Mezopotamyadaki Medeniyetler Hakkında Bilgi

0
Advertisement

İnsanoğlunun en eski uygarlık alanı olduğu kabul edilen Mezopotamya bölgesi ve uygarlıkları, Sümerler, Babiller, Asurlar ile ilgili bilgiler.

İlk Çağda Anadolu Çevresindeki Medeniyetler Hakkında Bilgi

MEZOPOTAMYA, Güneydoğu Asya’da tarihsel bölge. Eski Yunancada “iki ırmak arasındaki ülke” anlamına gelir. Kabaca sınırları Fırat ve Dicle ırmaklarının arasında kalan alanı içerir. Tarihsel dönemlerin ileri evrelerinde Toros Dağları’nın eteklerinden Basra Körfezi’nin güneyine, oradan da Arabistan Yarımadasındaki çöle ve doğuda Zagros Dağları’na kadar uzanan bölgeye verilen ad oldu.

Mezopotamya Haritası

Günümüzdeki Irak Devleti’nin kapsadığı topraklar, ilk çağdaki Mezopotamya topraklarını oluşturur. Mezopotamya, birbirinden çok değişik iki coğrafya bölümüne ayrılır Yaylalık Cezire bölümü ve ovalık Irakı Arap bölümü. Cezire, yukarı kesiminde ırmakların derin vadilere gömüldüğü geniş bir yayladır. Bu yaylanın aşağı kesiminde Hit ve Remadi arasında Fırat, Samerra ve Balad arasında Dicle, asıl Mezopotamya’yı oluşturan alçak Irakı Arap Ovası’na girerek burada birçok kol alırlar. Ova Fırat ile Dicle ırmaklarının ve bunların kollarının (Özellikle Zagros Dağları’ndan inen kollar) zamanla Basra Körfezi’ni doldurması sonucunda oluşmuştur. Körfez kıyısının ilk çağda bugünkü Bağdat Kenti’nin biraz kuzeyinde olduğu sanılır. Bir bozkırlar bölgesi olan Mezopotamya’da suyun bolluğu, toprakların verimli olması, Ordaoğu’nun merkezinde yer alması gibi elverişli yaşam koşulları, çeşitli toplulukların buraya gelerek yerleşmesine yol açtı. Zaman içinde bu toplulukların kaynaşmasından zengin ve üst düzeyde bir uygarlık doğdu.

Sümerler

Mezopotaya’ya ilk göç eden toplululuğun Asya bozkırlarından gelen Sümerlerin olduğu bilinir. Onları Sami kökenli olan topluluklar izledi. Sümerler ilk kez Basra Körfezi’nin kıyılarına yerleştiler (İÖ 3500). Samiler ise Fırat ve Dicle’nin kaynağına yalan bölgelere yerleştiler. İÖ 2350’de Akkat Kralı I. Sargon,Basra Körfezi’nden Doğu Anadolu’nun içlerine, bugünkü Lübnan’dan Elam’a kadar olan bölgeyi ele geçirerek Sümerleri de egemenliği altına aldı. İÖ 2. binyıl başlarında Mezopotamya’daki egemenlik, yine Sami kökenli bir topluluk olan Babillilerin eline geçti.

Babilliler

Babilliler, zaman içinde tüm Mezopotamya’ya egemen oldular. Babil, Sümerlerle akraba olan Kassitlerin eline geçti. Barbar bir topluluk olan Kassitler, Babillilerin kurdukları üstün uygarlığı benimsediler ve zamanla bu uygarlığın etkisi altında kaldılar. İÖ 12. yüzyılda yine Sami kökenli bir topluluk olan Asurlular, Kassitleri yenilgiye uğratarak İran’dan Mısır’a, Basra Körfezi’nden Orta Anadolu’ya kadar yayılan bir alanda güçlü bir imparatorluk kurdular.

Advertisement

Asurlar

Asur toprakları İskitlerin ve Medlerin istilasına uğradı ve İÖ 612’de Asur İmparatorluğu tarihe karıştı. Asur Devleti’nin toprakları üzerinde bu kez Yeni Babil Krallığı kuruldu. Pers İmparatorluğu’nu güçlü bir devlet haline getiren Büyük Kyros, İÖ 539’da Babil Krallığı’nı ortadan kaldırdı ve Mezopotamya toprakları Perslerin eline geçti.

İÖ 331’de Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu ele geçirdiği ana kadar Mezopotamya Perslerin elinde kaldı. İÖ 323’te Büyük İskender’in Babil’ de ölümüne kadar bu kez Mezopotamya, İskender İmparatorluğu’nun toprakları içinde yer aldı. Bu tarihten sonra parçalanan imparatorluğun toprakları İskender’in komutanları arasında paylaşılınca Mezopotamya Seleukos’un payına düştü.

İÖ 141’de bu kez Partlar yöreyi ele geçidiler. Romalılarla Partlar arasındaki savaşlardan sonra Romalılar Mezopotamya’yı ele geçirdiler. İS 224’te İran’da egemenlik kuran Sasaniler bölgeyi ele geçirdiler ve yaklaşık 4 yüzyıl kadar ellerinde tuttular. Bizans İmparatorluğu, bu dört yüzyıl boyunca Sasanilerle savaştı ve Mezopotamya’nın çeşitli bölgeleri bu iki güçlü devlet arasında zaman zaman el değiştirdi.

İslâm Devleti’nin genişlemeye başladığı Halife Ömer döneminde Mezopotamya ele geçirildi (641). Emevi Devleti ve onu izleyen Abbasi Devleti dönemlerinde Mezopotamya bu devletlerin toprakları arasında yer aldı. Abbasi İmparatorluğu’nun zayıflamasından sonra bölgede kurulan çeşitli devletler Mezopotamya‘ya egemen oldular. Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520) Mısır Seferi’nden sonra bölgenin denetimi Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçti. Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu, bu bölgedeki İngiliz ve Fransız egemenliklerini tanımak zorunda kaldı.

İngilizler 1920’de Mekke Şerifi Hüseyin’in oğlu Faysal’ı Irak hükümdarı olarak tanındı. 1921’de yapılan bir referandumla Faysal kral seçildi. 1932′ de İngilizlerin Irak’a bağımsızlık vermeleriyle Mezopotamya toprakları bu devletin sınırları içinde kaldı.

Advertisement


Leave A Reply