Nizamı Cedid Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Nizam-ı Cedid nedir, ne demektir? Nizam-ı Cedid hangi padişah tarafından başlatılmıştır, amacı ve sonuçları nelerdir? Nizam-ı Cedid hakkında bilgi.

Nizam-ı Cedid

Nizam-ı Cedid; (Arapçada “yeni düzen”), Osmanlı padişahı III. Selim (hd. 1789-1807) tarafından başlatılan Batılılaşma reformları programıdır. Terim daha sonra yalnızca, bu program çerçevesinde kurulan yeni ve düzenli askeri birlikleri ifade etmek için kullanılmıştır.

Lale Devri‘nde (1718-30) bazı Batı kurumlarını Osmanlı devlet ve toplum yapısına uyarlamaya yönelik adımlar atılmakla birlikte, bu doğrultuda asıl köklü girişim III. Selim döneminde başladı. Aynı dönemde Fransız Devrimi‘nin (1789) etkileri de dalga dalga öbür ülkelere yayılıyordu. Fransa’da devrimle gerçekleşen büyük dönüşüm, Osmanlı aydınlarınca nizam-ı cedid olarak tanımlanıyordu. Bu ortamda III. Selim’in saltanat programı niteliğindeki nizam-ı cedid tasarısı 1792’de bir fermanla duyuruldu ve bütün devlet adamlarından layihalar hazırlamaları istendi. Sadrazam Koca Yusuf Paşa ve öbür yöneticiler, özellikle askeri yenileştirmelere öncelik tanıyan raporlar hazırladılar. Daha sonra III. Selim, İbrahim İsmet Efendi başkanlığında bir kurul oluşturdu. Bu kurul 72 maddelik bir program hazırladı. 1793’te İstanbul’da bu program uyarınca Bostancı Tüfenkçisi Ocağı adıyla ilk Nizam-ı Cedid birliği kuruldu. Hazırlanan yönetmelikte genel ordu mevcudunun 12 bin asker olması, bunun 12 bölüğünün İstanbul’da, öbür bölüklerinin de Rumeli ve Anadolu’da oluşturulması ve eğitilmesi öngörülmüştü. Nizam-ı Cedid ortaları için binbaşı, sağ ve sol kolağalan, bölük yüzbaşıları atandı.

1793’te Levent Çiftliği Kanunnamesi çıkarılarak Nizam-ı Cedid askerlerinin burada eğitilmesi olanağı sağlandı. Yeniçerilerin ve halkın tepkisini çekmemek için Levent Çiftliği’ndeki Nizam-ı Cedid askerlerinin Rusya’dan Boğazlar’a yönelecek saldırıları önlemek amacıyla yetiştirildikleri duyuruldu. Öte yandan Osmanlı donanması ile Tophane-i Âmire ve Tersane-i Amire’nin Avrupa’dan getirtilen uzmanlar aracılığıyla yenilenmesine başlandı. İsveçli ve Fransız uzmanların hazırladığı projelerle 15 tersane işler duruma kondu. Kırk beş yeni gemi yapıldı. Yirmi bin mevcutlu donanma Avrupa’nın sayılı donanmaları arasına girdi. 1792’de Humbarahane yeniden açıldı, 1795’te de Mühendishane-i Berri-i Hümayun eğitime başladı.

Bu yatırımlara mali kaynak oluşturmak üzere İrâd-ı Cedid adı altında 200 bin keselik özel bir hazine fonu kuruldu. Yönetsel alanda da fermanlar ve kanunnameler yoluyla düzenlemeler yapıldı. Ülke 28 eyalete bölünürken, Vezirlik Kanunnamesi ile yükselme ve atanma işlemleri kurallara bağlandı. Ekonominin canlandırılması için kapitülasyonların etkisini azaltıcı önlemler alındı, yerli malı tüketimi kampanyası başlatıldı. Dış politikada Batılı büyük devletlerle anlaşmalar imzalanmasına çaba gösterildi, ilk yerleşik elçilik kuruldu.

Advertisement

Köklü yeniliklerin yönetimdeki kadrolarca bile benimsenmemesi ve ilmiye sınıfınca onaylanmaması bazı sıkıntılar yaratıyordu. Yeniçeri Ocağı’na dayanan bazı yöneticiler yeniliklere karşı bir kampanya başlattılar. Yeniçeriler 1806’da Tekirdağ’da Nizam-ı Cedid birliği kurulacağını halka ilan eden kadıyı öldürdüler. 1807’de Silivri ve Çorlu’ da, Kadı Abdurrahman Paşa komutasındaki Anadolu Nizam-ı Cedid Ordusu’nun Edirne yönünde ilerleyişini durduran bir ayaklanma oldu. Bu olayın ardından İstanbul’da yamakların eylemleri başladı. Olaylar hızla gelişerek Kabakçı Mustafa Ayaklanması‘ na dönüştü. Nizam-ı cedidi kaldırdığını bir hatt-ı hümayunla duyurmasına karşın tahttan indirilen III. Selim’in yerine IV. Mustafa başa geçirildi. Yönetime el koyan tutucu kesim, nizam-ı cedidin ülkeyi kötülüğe ve yoksulluğa sürüklediğini, dinsizliği özendirdiğini, devlet yapısını şeriata aykırı biçimde değiştirdiğini duyurdu; nizam-ı cedid çerçevesinde yapılan bütün yenilikler ortadan kaldırıldı.


Leave A Reply