Normal Dışı Davranış Türleri

0
Advertisement

Normal dışı (anormal) davranış türleri nelerdir? Normal dışı davranışlar, duygudurum, somatoform, dissosiatif ve kişilik bozuklukları hakkında bilgi.

Normal Dışı Davranış Türleri

1) Duygudurum Bozuklukları

Çökkünlük (depresyon): En yaygın duygudurum bozukluğu çökkünlüktür. Bu hastalar karamsardır, isteksiz, üzgün, umutsuz ve mutsuzdur. Onlar güdüsüzdür; eskiden ilgilerini çeken etkinliklerden (hobiler, aile etkinlikleri, eğlence) artık zevk almazlar. Çökkünlük bilişsel süreçleri de etkiler. Hastalar dikkatlerini bir konuya odaklayamazlar. Bu nedenle öğrenemezler, bellek bozuklukları vardır. Kendilerini değersiz ve yetersiz görürler, aşırı ya da uygun olmayan suçluluk duyguları içindedirler. Çökkünlüğün bedensel etkileri de vardır. Hastaların kilosu değişir (kimininki artar, kimininki azalır), uykuları bozulur, enerjileri azalır, kendilerini yorgun hatta bitkin hissederler.

Taşkınlık (mani): Bu hastalar, taşkınlık olarak nitelendirilen boyutlarda duygulanım ve etkinlik içindedir. Etkinlikleri (çalışma, konuşma, dans etme, şarkı söyleme vb.) normal insan gücünün üstünde bir enerjiyle gerçekleştirirler. Kendilerini çok değerli görürler, sınırsız umut ve planları vardır. Ancak bunları genellikle gerçekleştiremezler. Dikkatleri kolayca dağılır. Kendilerine güvenleri arttıkça, başkalarına karşı saldırgan olabilirler, can ve mala yönelik tehlikeli davranışlarda bulunabilirler. Taşkınlık belirtileri hasta tükenene kadar devam eder.

İki uçlu bozukluk (Bipolar bozukluk – Manik Depresif Psikoz): Duygudurum bozukluklarının %5-10’unda çökkünlük ve taşkınlık dönemleri döngüsel olarak birbirini izler. Genellikle çökkünlüğün süresi taşkınlıktan daha uzundur.

2) Somatoform Bozukluklar:

Bedensel bozuklukları taklit eden psikolojik kökenli bozukluklardır.

Konversiyon reaksiyonu(Konversiyon histerisi): Bedensel hiçbir neden olmadığı halde, sadece psikolojik nedenlerle belirli işlevsel yetersizliklerin ortaya çıkması şeklindeki bozukluktur. Freud’a göre, bilinçdışı istekler beden özürlerine dönüşerek açığa çıkar. Örneğin savaştan kaçmanın bilinçaltı korkusuyla bacakları tutmaz. Onuru zedelenmeden savaşın tehlikelerinden korunur.

Advertisement

Somatizasyon bozukluğu: Yaygın ağrıyı, mide-bağırsak sistemi ve sinir sistemi ile ilgili şikayetleri ve cinsel şikayetleri içerir.

Hipokondriazis (Hastalık hastalığı): Organik temeli olmayan abartılmış fiziki yakınmalarla ortaya çıkar. Halk arasında “‘hastalık hastalığı” olarak bilinen bu bozuklukta, hasta tüm vaktini hastalıklardan korunmak ya da gerçek olmayan hastalıklarına çare arayarak geçirir.

Hipokondrideki belirtilerin tam tersinin gözlendiği bozukluk da hiperkondridir. Bu bozukluğu gösteren kişiler, hastalık belirtileri ortada olduğu halde doktora» gitmezler.

Dismorfik bozukluk (Beden biçimine takıntılı bozukluk): Kişinin görünüşü konusunda yüksek kaygı duymasıdır. Ancak görünüşle ilgili kusur tümüyle hayalidir ya da küçük bir kusur orantısız olarak büyütülmektedir.

3) Dissosiatif Bozukluklar(Kişilikte kopmalar tarzında görünen bozukluklar)

Bireyin kişiliğini bölen bozukluklardır. Bireyin kişiliğinin bir kısmı diğer kısmından ayrılır ve ilişkisiz bir biçimde işlemeye başlar.

Psikolojik amnezi: Organik hiçbir nedeni olmayan bellek kaybıdır. Genellikle seçici bir biçimde oluşur. Yani birey belli türde bazı olayları hatırlamaz, başka türden olayları hatırlar. Örneğin; çok sayıda askerini kaybeden çavuş, ilgili muharebeyi savaştan sonra tamamen unutur. Ancak hipnoz altında tüm olayı hatırlar ve çok acı çeker. Sorulduğunda kendisinin iyi bir çavuş olmadığını, iyi bir çavuş olsaydı kendi emrindeki hiç kimsenin ölmemesi gerektiğini söylemiştir.

Advertisement

Psikolojik füg: Tüm bellek kaybı, birkaç saat veya en fazla bir iki gün gibi kısa süreli olabilir. Çok ender durumlarda bir kaç yıl sürer. Belleğini kaybeden kişi, durup dururken belleğini yeniden kazanabilir.

Birden fazla kişilik: Genellikle kadınlarda görülen bir bozukluktur. Bu durumdaki insanlar, birden fazla kişilik gösterirler. Kişilikler, birbirinin farkında değildir ve genellikle zıt özelliklere sahiptir. Örneğin, temel kişilik, kibar, zeki ve temkinliyse; ikinci kişilik kaba ve uçarı bir özellik gösterir. Bazı kişilerin üç-dört kişiliğe sahip olduğu da gözlenmiştir.

4) Kaygı kaynaklı bozukluklar

Yaygın kaygı bozukluğu: Her gün birçok olay ve etkinlik hakkında yüksek kaygı duymadır.

Panik atak: Çok kötü bir şeyin olacağı beklentisini fizyolojik etkilerle birlikte (çarpıntı, nefes daralması vb.) yaşamadır.

Fobi: Belirli nesne ve olay için duyulan, mantıksal olmayan aşırı korkudur. Örneğin: Sosyal fobi, sosyal ortamlarda duyulan korku, kişinin küçük duruma düşeceği ya da utanç duyacağı biçimde davranacağından korkmasıdır. Agorafobi, açık alanlardan korkmadır. Klastrofobi, kapalı yerlerde kalmaktan korkmadır.

Obsesyon: istenmeyen, yineleyici ve sürekli düşünce, dürtü ve hayallerdir.

Kompülsiyon: Kişinin kendini yapmaktan alıkoyamadığı, yineleyici davranışlardır.

Obsesif-kompülsif bozukluk örneği: Pencereleri kapatmadığından kuşku duyup gece boyunca pek çok kez yataktan kalkıp pencereleri kontrol etme, yatağa yattığı anda bir tanesini kontrol etmediği düşüncesine saplanma ve tekrar kalkma; kirli olduğu düşüncesiyle ellerini sürekli yıkama, fırçalama.

5) Kişilik Bozuklukları

Narsist kişilik bozukluğu: Kendini aşırı beğenme, kendine hayranlık durumuna dayanır. Narsist bireyler sürekli dikkat çekmeye çalışır, başkalarının kendisine hayran olmasını ister.

Bağımlı kişilik bozukluğu: Büyük ölçüde başkalarına bağımlı olmadır.

Çekingen kişilik bozukluğu: Diğerleri tarafından eleştirilme, beğenilmeme korkusuyla başkalarıyla ilişkiye geçmekten çekinmedir.

Advertisement

Antisosyal kişilik bozukluğu: Yasalara aykırı davranışta ısrar, güvenliği umursamamadır.

Diğerleri: Paranoid, şizotipal, şizoid kişilik bozuklukları.

6) Şizofreni

Bireyin düşünme tarzında bozukluklar göstermesidir. Bu düşünce bozuklukları kendilerini genellikle varsam, halüsinasyon (gerçekte olmayan şeyleri görmek veya işitmek gibi algı bozuklukları), delüzyon (gerçekte hiçbir geçerliği olmayan düşüncelere sanki onlar doğruymuş gibi inanmadır/düşünce ve inançla ilgili) ve tuhaf konuşmalar biçiminde gösterir.

– Şizofrenlerde kişinin baskı altına alındığı, kişinin muhteşemliği ya da bilerek kişinin hakkının yendiği düşünceleri kendini gösterir.

– Şizofrenin konuşması, mantıksal yapı göstermez. Sanki gelişigüzel kelimeler rastgele dizilmiş izlenimi verir.

– Şizofrenlerin hepsi sanrı belirtisi göstermez.

– Duygusal yalınlık şizofrenik kimselerin gösterdiği davranış belirtilerinden biridir. Donuk yüz ifadesi, tekdüze bir konuşma, tekdüze bir duygusallık ve hiçbir heyecan belirtisi olmadan yapılan davranışlar bu belirtilerdendir.

– Kendi içine kaçma, diğer insanlarla ilişki kurmaktan kaçınma görülür. Kendi iç dünyaları onların yaşamlarının merkezi olarak gelişir. Öyle ki bir süre sonra dış dünyada neyin uygun, neyin uygunsuz olduğunu farketmemeye başlarlar. Kendi kendilerine konuşma, gülme, gözlerin dalp gitmesi iç dünyaya gitmenin bir sonucudur.


Leave A Reply