Organizma Nedir?

0
Advertisement

Sosyal bilimler de organizma ne demektir? organizmanın özellikleri ve fiziksel koşulların organizmaya etkilerinden bahseden yazımız.

Organizma; geniş anlamda insan, hayvan ve bitkileri kapsamakta ise de, dar anlamda “insan” anlamında kullanılmaktadır.

İnsan yaşamı, dişi üreme hücresi (ovum) ile erkek üreme hücresi (sperma)nın birleşmesiyle başlar.

Döllenme olgusu ile birlikte hücre kendi içinde hızla bölünerek çoğalır, ancak döllenmenin ikinci haftasına doğru, artık gelişen bir organizma olmaya başlar. Dölüt, embriyon, fetüs adlarıyla adlandırılan dönemler içinde organizma nicel ve nitel değişmelere uğrayarak gelişir.

Ana rahminde belli süreyi doldurmadan ya da normal bir çocuğun özelliklerini taşımadan doğan çocuğa “prematüre” denir. Doğum öncesi çevre, ana karnı olduğu için, annenin beslenme düzeni, alkol ve uyuşturucu kullanması, verem, frengi, sıtma, tifo gibi hastalıklar geçirmesi, organizmanın gerizekâlı, sakat ya da hastalıklı olmasında etkili olan doğum öncesi çevre etkileridir.

Yeni doğan çocuğun büyümesi ilk yılda çok hızlıdır. Ağırlığı, bir yaşına varınca üç misline çıkar, boyu yüzde elli uzar. Bu yaştan sonra yavaşlayan gelişme erginliğe ulaşınca yeniden hızlanır. Erginlik, kızlarda 11-12, erkeklerde 12-13 yaşları arasında görülen buluğdan başlayarak 21 yaşına kadar devam eden süredir.

Advertisement

Ergenlik (buluğ), erkek ya da kızın çocuk yapabilme gücüne sahip olduğu devrenin başlangıcıdır.

Organizmada ergenlik çağının doğurduğu çeşitli sorunlara rastlamak mümkündür.

FİZİKSEL KOŞULLAR VE ORGANİZMA

Organizmanın her zaman bir çevrede olduğunu söylemiştik. Ancak organizma ile içinde bulunduğu çevre arasında bir ilişki kurulabilmesi için, hem fiziksel koşulların varlığına hem de organizmanın bunları duyumsamasına gereksinim vardır.

Psikolojide duyu organlarını harekete geçiren dış etkiye uyarıcı denir. Uyarıcıları almaya yarayan organlara da duyu organları denir.
Bir duyumun meydana gelebilmesi için şu iki koşul gereklidir.

• Bir uyarıcının varlığı

Advertisement

• Duyu organlarının, işlevlerini yerine getirir durumda olmaları.

Organizmanın dış dünya ile ilişki kurabilmesi için bu iki temel koşul yanında şu koşulların da sağlanması zorunludur.

a) Uyarıcılar duyum eşiğini geçmelidir. Bir organizmanın bir uyarıcıyı farketmeye başladığı noktaya eşik denir. Biri alt, diğeri üst olmak üzere iki eşik vardır. Örneğin, frekansı 20’den az olan titreşimlerle, frekansı 20.000’den çok olan titreşimler insan kulağınca duyulmaz.

b) Şiddeti değişen bir uyarıcının fark edilebilmesi için uyarıcının farklılaşma eşiğini geçmesi gerekir. Önceki bir uyarıcının değiştiğinin, denek tarafından fark edilebilmesi için gerekli olan asgari miktara, farklılaşma eşiği denir. Örneğin, insanda en yüksek sıcaklık ayırt etme keskinliği 28-31 derece arasındadır. Bu arada her yarım derecelik fark, denek tarafından farkedilir. 10 derecede 2 derecelik fark duyulur; 46 derecede duyulan farklar 3-4 dereceliktir.

Eşikler kişiden kişiye değişebildiği gibi, aynı kişide zaman içinde de değişiklik gösterebilir.


Leave A Reply