Psikanaliz Nedir? Neyi İnceler? Nasıl Ortaya Çıkmıştır? Freud’un Yeri

0
Advertisement

Psikanaliz nedir, nasıl ortaya çıkmıştır? Psikanaliz neyi inceler, nasıl çalışır? Psikanaliz biliminde Freud’un yeri ve önemi nedir?

psikanaliz

Freud’un Kanepesi, Londra – Kaynak: commons.wikimedia.org

Psikanaliz

Psikanaliz; bazı ruh hastalıklarına neden olan bilinçaltı duyguları, bilinç düzeyine çıkararak bu hastalıkların iyileştirilmesi yöntemidir. Freud’un ipnotizma yönteminin yetersizliklerini saptadığı bir sırada Viyanalı hekim Joseph Breneur türlü isterik belirtiler gösteren bir genç kızı yaptığı çeşitli konuşmalarla iyileştirmeyi başardı. Elde edilen bu sonuçtan haberdar olan Freud, onunla işbirliği yaparak isterinin, şerbet çağırışımlar hastaların konuşturulması yoluyla, iyileştirilmesi tekniğini geliştirdi. Freud’un serbest çağrışım yöntemini kullanmaya başlaması psikanalitik tedavi ve psikanalizin doğmasına neden oldu. Bugün için psikanaliz ruhsal hastalıkların iyileştirilmesinden kullanılan bir yöntem, bilinçsiz ruhsal süreci araştıran bir bilim dalı olmak üzere iki anlam taşır.

Psikanalizin dayandığı temel ilke nedenselliktir. Nesnel dünyada olduğu gibi ruhsal yaşamda da tüm olaylar belli bir nedene dayanarak ortaya çıkar. Temel dayanak noktalarından ikincisiyse ruhsal yaşamımızda bilinçli olayların bilinçsizlere oranla çok az bir bölümü oluşturduğu, ruhsal süreç içinde çok az görünen bir durum olduğu varsayımıdır. İnsanların bilinççe bastırılarak bilinçaltına itilmiş istek, çatışma ve kompleksleri zaman zaman açığa çıkarak ruhsal bozukluklara hatta bedensel özür ve aksamalara yol açar. İşte psikanalizin amacı bilinçaltına itilen bu duyguları bilinç düzeyine çıkartarak zararsız kılmaktır.

Freud’un Psikanalizdeki Yeri ve Önemi

Freud’un geliştirdiği yapısal kişilik kuramına göre kişilik; id, ego ve süper ego olmak üzere üç ana sistemden oluşur. Davranış bu üç sistemin etkilenmesi sonucunda ortaya çıkar. İlkel benliğimiz olan id durumdan geniş anlamda cinsel yaşama güdüsü olan libido ve ilgili içgüdüleri doyurmaya çalışır. Organizmanın nesnel dünyayla ilişkiye girme gereksinmesinden doğan egonun görevi ise idin isteklerini gerçek dünyada doyuma ulaştırmaktır. Kişiliğin üçüncü ve en son gelişim sistemiyse süper egodur. Bu sistem çocuğa önce ebeveyini daha sonra da toplumca aktarılan geleneksel değerlerin ve toplumsal ülkülerin içsel bir temsilcisidir. Çok sayıda ülküyü temsil eden süper egonun görevi bireyin isteklerinden toplumsal gerçeğe uygun olmayanların bilince çıkmasını engelleyerek, doğru ya da yanlış üzerine karar verip, toplumca onaylanmış törel ölçütlere göre davranmaktır. Bilinçaltındaki isteklerin kendilerini doyurma çabalarıyla süper egonun onları baskı altına alıp bilinçaltına geri itmesi önemli çatışmalara yol açar, bu çatışmalarsa  bazen ciddi rahatsızlıklara neden olur.

sigmund freud

Ön sıra: Sigmund Freud, G. Stanley Hall, Carl Jung; Arka sıra: Abraham A. Brill, Ernest Jones, Andersson,: Clark Üniversitesi, Worcester, Massachusetts – Kaynak: commons.wikimedia.org

Freud kişiliğin oluşumunun genç yetişkinlik dönemine kadar sürdüğünü savunur ve yaşam içgüdüsünün karşısına ölüm içgüdüsünü koyarak iç güdüleri ikiye ayırır. Yaşam içgüdüsü bireysel yaşamın ve ırkın sürdürülmesini sağlar. Çeşitli kategorilere ayrılmış olan yaşam içgüdüsünü harekete geçiren libidodur. Ölüm içgüdüsünün türevi ise saldırganlık dürtüşüdür ve Freud’a göre her bireyde bilinçsiz bir ölüm isteği vardır. Buna göre, bilinçli algılamaların dışında kalan tüm zihinsel olayları kapsayan bilinç dışıdır. Bilinçaltıysa dikkatin zorlamasıyla bilinç düzeyinde algılanabilen zihinsel olayları içermektedir. Dış dünyadan ya da bedenin içinden gelen uyarıları algılayan zihinsel bölge ise bilinçtir. Ancak insanın davranışlarının büyük bir bölümü bilinçsiz olarak gerçekleşir.

Birçok eleştirilere hedef olan Freud’un psikanaliz kuramının dayandığı özellikler şunlardır:
  1. Psikanaliz başka bir yöntemle ulaşılması olanaksız yöntemdir.
  2. Nevrozların iyileştirilmesinde uygulanan bir tedavi yöntemidir.
  3. Kişilik gelişimiyle ilgili olarak elde edilen psikolojik bilgilerin tümüdür.

Freud’un kuramındaki başka ruhsal yaşamı değişik kategorilerle açıklayan psikanaliz kavramları da vardı. Bu kuramlardan en önemlisi C.C. Jung’un geliştirdiği kuramdır.

Advertisement

Jung’ın Kuramı

Jung, Freud’un cinselliğe gerektiğinden çok önem verdiğini ileri sürerek, insan davranışlarının evrensel bilinç dışınca belirlendiğini savundu. Bir başka kuramcı A. Adler, insan kişiliğinin oluşturanın cinsel içgüdü değil, güçlü olma içgüdüsü olduğunu ileri sürdü.

Temsilciliğini Malinowski, Margaret Mead ve Karen Norney’in yaptığı Amerikan kültürcü okulu ise Freud’un toplumsal ve kültürel etkenleri gözardı ettiğini ve ruhsallığın biyolojik güçlerinin önemini abarttığını savundular. Ne var ki, daha sonraki yıllarda bazı araştırmacılar Freud’un psikanaliz tekniğinin uygulanması gerektiğini savundular. Böylece psikanaliz toplum yaşamınm hemen her alanmda etkilerini göstererek, uygarlığın ayrılmaz bir parçası durumuna geldi. Kavramları geniş kitlelerin dilini, davranışını değişikliğe uğrattı.


Leave A Reply