Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı

0
Advertisement

Tanzimat dönemi Türk edebiyatı ile ilgili olarak genel bilgilerin kısaca verildiği yazımız. Tanzimat Dönemi Türk edebiyatının edebi yönü ve belli başlı sanatçıları

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı

Osmanlı Devleti’ndeki batılılaşma hareketleri, 1839’da Tanzimat Fermanı’nın ilanıyla birlikte büyük bir hız kazanmıştı. İlköğrenimin zorunlu hâle getirilmesi; hukuk, vergi ve askerlik alanında köklü değişikliklere gidilmesi, azınlıklara birtakım hakların verilmesi, padişahın yetkilerinin sınırlanması, Avrupai biçimde öğretim yapılan yeni okulların açılması, bu fermanla getirilen yenilikler arasındaydı. Doğal olarak bu değişmeler edebiyata da yansıdı ve batı etkisi altında yeni bir edebiyat meydana gelmeye başladı.

Şinasî’nin 1860’ta Tercüman-ı Ahval gazetesine yazdığı sunuş yazısı bu yenilikçi edebiyatın başlangıcı kabul edilir. Bu tarihten 1896’da Servet-i Fünûn Topluluğunun oluşumuna kadar süren edebiyata Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı denilmektedir.

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatını iki dönem hâlinde incelemek gerekir. Birinci dönem yazar ve şairleri Şinasî, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami, Âli Bey, Ahmet Vefik Paşa vb. genel olarak “toplum için sanat” anlayışına bağlı kalmışlar; ulusçuluk, vatan, özgürlük, meşrutiyet, adalet gibi düşünceleri işlemişlerdir. Şairler, gazel, kaside, murabba, kıta, terkib-i bend, terci-i bend gibi divan şiiri nazım biçimleri içinde toplumsal konuları işlediler. Geniş halk kitlelerine seslenebilmek için bir ölçüde yalın bir dil kullandılar.

Edebî akımlardan klasisizm, romantizm, realizm ve natüralizmin etkisinde kalan bu dönem sanatkârları batının tiyatro, roman, makale, tenkit gibi türlerini de edebiyatımıza kazandırmışlardır. •

Advertisement

Tanzimatın ikinci dönem sanatkârları “sanat için sanat” anlayışını benimsemişlerdir. Birincilerin “toplumculuk” ilkesine karşılık “bireysellik” taraftarıydılar. Şiirde ölüm, aşk, metafizik gibi temalara yönelen şairler, eski nazım biçimlerini bırakarak batı edebiyatı nazım biçimlerine yöneldiler. Bu dönemin en tanınmış sanatçıları Recaizâde Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Sami Paşazâde Sezaî ve Muallim Naci’dir.


Leave A Reply