Vurmak İle İlgili Cümleler, Vurmak Anlamlarına Göre Cümle Örnekleri

0
Advertisement
Vurmak kelimesinin farklı anlamları ve bu farklı anlamlar ile cümleler. İçinde vurmak kelimesi geçen cümleler ve anlamları, örnek cümlelerin yer aldığı sayfamız.
vurmak

Kaynak: pixabay.com

Anlamı : Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak.

  • Çocuk elindeki çatalı durmadan masaya vuruyordu.
  • Çocuk emeklerken elindeki oyuncakları yere vuruyordu.
  • Sırf komşuları rahatsız etmek için elindeki sopayla duvarlara vuruyordu
  • Eğer sineklikle koluma vurursan tabi ki canım acır.

Anlamı : Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak.

  • Kapıya iki kez hızlı hızlı vurduktan sonra içeri girdi.
  • Davula öyle rastgele vurma, demedim mi sana?
  • Kapıyı vurarak, arkasına bakmadan çıktı ve gitti.
  • Sahile vuran dalgaların hoş sesini dinleyerek uykuya dalmışım.

Anlamı : etkilemek.

  • Genç şairin bu kitabındaki şiirleri beni ilk okuyuşta vurdu.
  • Ona ilk görüşte vuruldum.
  • Bu sözleri ile beni resmen kalbimden vurdu.
  • O güzel gözler beni öyle etkiledi ki, kalbimi derinden vurdu.

Anlamı : Hızla değmek, çarpmak

  • Uyku esnasında elimi kanepenin demirine vurmuşum.
  • Hızla gelen araba yaya geçidinden geçen yaşlı kadına vurdu.
  • Kız konuşurken babası aniden yanağına vuruverdi.
  • Aniden ayağa kalkınca, kafamı tavana vurdum.

Anlamı : Silahla yaralamak, öldürmek

Advertisement
  • Mafyadan uzak dur; topuklarından vuruverirler.
  • Kalbinden vurulunca, aldığı yara ile hayatta kalması mümkün değildi zaten.
  • O kadar keskin bir nişancıydı ki, her attığını vurmayı başarabiliyordu.
  • Amacı öldürmek değildi, sadece yavaşlatmak amacıyla bacağından vurdu.
  • Zıpkınla dalan balıkçı, hayatındaki en büyük balığı vurarak annesine sürpriz yaptı.
  • İsrail Gazze’yi roketlerle aralıksız vurdu.

Anlamı : Olumsuz yönde etkilemek.

  • Ekonomik kriz bizim şirketin yatırımlarını da vurdu.
  • Onun bu kararları bizim hazırlıklarımızı vuruyor.
  • Pandeminin ekonomiyi vurması sonucunda binlerce kişi işsiz kaldı ve ülkedeki fakir sayısı arttı.
  • Kışın yaşanan don, yazın yaşanan kuraklık, bu sene tarımı hem kışın hem yazın vurdu.
  • Dolar endeksinin artması ülke ekonomisini vurdu.
  • Ailesindeki kavgalar çocuğun derslerini olumsuz etkileyerek notlarını vurdu.
  • Çip krizi otomobil sektörünü vurdu.

Anlamı : akmak, koymak, bağlamak

  • Seni buradan ellerine kelepçe, ayaklarına zincir vurup öyle götürecekler!
  • Ellerime, ayaklarıma prangalar vursalar, sana gelmeme engel olamazlar.


Leave A Reply