Yeryüzündeki Diller Neye Göre Sınıflandırılır? Dil Aileleri ve Özellikleri

0
Advertisement

Yeryüzündeki diller nasıl sınıflandırılır? Dil aileleri nelerdir, özellikleri nedir? Yapı bakımından dillerin sınıflandırılması.

dillerin sınıflandırılması

YERYÜZÜNDEKİ DİLLER NASIL SINIFLANDIRILMIŞTIR?

Her kavmin bir gizli anlaşmalar sistemi olduğuna göre yeryüzündeki kavimler kadar da dil var demektir. Dünyada kaç dil konuşulduğu zaman zaman gündeme gelen bir konu olmuştur. Dil bilimciler dünyada konuşulmuş ve konuşulmakta olan dilleri ikiye ayırmışlardır: Ölü diller ve Yaşayan diller.

Tarihin derinlikleri içinde bir dönem insanlar arasında iletişim aracı olmuş ancak sonradan kaybolmuş ve tarihin karanlık sayfalarına mal olmuş dillere ölü diller denilmektedir. Günümüzde en eski yazılı belgeler Sümerce metinler olmakla birlikte bugün bu dil dünya üzerinde konuşulmamaktadır. Bu dilin metinleri 5000 yıl öncesine kadar uzanan bir tarihi geçmişe tanıklık etmektedir. Buna karşın son araştırmalar insanlık tarihinin bir milyon yıl eskiye dayandığını ifade etmektedir. Peki bu bir milyon yıllık zaman akışı içinde insanlar hangi dilleri kullandı? Bu soruyu net olarak cevaplamak oldukça güçtür. İnsanlık tarihi boyunca 3000 civarında dilin varolduğu yolunda tahminler yürütülmektedir. Bugün bu rakam yaşayan diller itibariyle 300 civarındadır. Bu da demektir ki toplam rakamdan ancak yüzde onluk bir kısım bugüne ulaşarak canlılığını sürdürebilmiştir. Bugün canlılığını koruyan 300 civarında dilin ise ancak 40 kadarının kendisine özgü bir yazılı kültürü ve edebiyatı vardır. Diğer diller ise sadece sözel yolla varlıklarını sürdürmektedirler.

En eski belgeleriyle bilinen ve tarihin akışı içinde bütün çağlar boyunca gerek sözlü gerek yazılı biçimlerde bugüne ulaşabilen dillere yaşayan diller denilmektedir.

Durum her ne olursa olsun ölü veya yaşayan tüm diller, 1800’lü yılların ortalarından itibaren başlayan sistematik çalışmalarla derinlemesine incelenmiş ve aralarında benzerlikler bulunanlar, gruplara ayrılmaya başlanmıştır. O dönemde başlayan çalışmalardan bugüne kadar geçen süre içinde dünya dilleri iki grupta ele alınmıştır. Bu gruplandırma yapılırken diller, akrabalık ve köken ilişkileri gözetilerek ortaya konulan dil aileleri ve yapısal birliktelikleri dikkate alınarak ortaya konulan yapı / dil gurupları şeklinde sınıflandırılmıştır.

Advertisement

Dil Aileleri Nelerdir?

Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile oluştururlar. Dünya dilleri bu şekilde çeşitli dil ailelerine ayrılırlar. Bir dil ailesi yaygın görüşe göre tarihin bilinmeyen devirlerinde bir ana dilden çıkan dillerin oluşturduğu topluluktur. Bu diller arasındaki benzerlikler böyle bir varsayımı kuvvetlendirmektedir. Bir ana dilin yazılı belgeleri olmadığı halde birçok özelliklerini kendisinden türemiş bulunan ailedeki dilleri karşılaştırarak tespit etmek mümkün olabilmektedir.

1- Hint-Avrupa Dilleri Ailesi

Bu dil ailesi içine Macarca, Fince ve diğer bazı küçük ülkelerde konuşulan diller dışında kalan bütün Avrupa dilleri ile Asya dillerinden Farsça ve Hindistan’da mevcut birçok dil girmektedir.

a- Hint (Asya) Kolu: Farsça, Hintçe, Afganca, Urduca, Ermenice, Eski Anadolu Dilleri (Hititçe-Luvi-Pala), Toharca.

b- Avrupa Kolu: Bu diller kendi içinde şu guruplara ayrılmaktadır:

Baltık-Slav Dilleri: Eski Slavca, Bulgarca, Lehçe, Çekçe, Slovakça, Hırvatça, Slovence, Makedonca, Rusça, Litvanca, Ukrayna dili, Letçe.

Germen Dilleri: İngilizce, Flemenkçe, Almanca, Danca, İsveççe, Norveç İzlanda dili.

Advertisement

Roman Dilleri: Latince ve Latince’den doğan İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Fransızca, Arnavutça, Katalanca.

2- Hami-Sami Dilleri Ailesi:

Kuzeybatı Afrika ve Güneybatı Asya’da konuşulan dillerdir. Bu dillerin bir kısmı günümüzde unutulmuştur.

a- Hami Dilleri: Eski Mısır dili, Libya-Berber dili, Çad dili.

b- Sami Dilleri: Arapça, İbranice, Habeşçe, Akadça.

3- Bantu Dilleri Ailesi:

Orta ve Güney Afrika’da konuşulan ve daha çok kabile dili sayılan Kongoca, Susca, Pölce gibi diller Bantu dilleridir.

4- Çin-Tibet Dilleri Ailesi:

Dünyanın en çok konuşlan dil ailesi olan bu grupta Çince, Tibetçe, -Birmanca, Vietnamca ve Kmerce gibi diller yer alır.

5-Okyanusya Dilleri Ailesi:

Malayca, Javaca, Havai dili ve Tahiti dili bu dil ailesine girer.

6- Amerikan Dilleri Ailesi:

Amerikanın keşfedilmesinden önce bu kıtada yaşayan yerli halkların dilleridir. Kızılderili diyalektleri en bilinen örnekleridir.

7- Ural-Altay Dilleri Ailesi:

a- Ural (Avrupa) Kolu: Fince, Macarca, Ugorca.

b- Altay (Asya) Kolu: Türkçe, Moğolca, Mançuca, Tunguzca, Korece, Japonca.

Ural ve Altay dilleri akrabalığı öteden beri tartışma konusu olmuştur. Ne var ki, genel görüşe göre, bu iki kol tek kaynaktan çıkmış, ancak zamanla akrabalık bağları çok zayıflamıştır. Ural ve Altay dillerin akrabalığı bugün için aşağıdaki benzerliklere dayanmaktadır:

Advertisement
  • Her ikisi de eklemeli dildir. Yani her iki kolda da sözcük yapısı aynıdır.
  • Bu dillerin cümle yapıları da birbirinin aynıdır.
  • Bu dillerde ünlü uyumu da ortak özellik olarak kendini gösterir.
  • Martti Râsânen’e göre, ünlü bolluğu ve ünsüz seyrekliğiyle sözcük başında ünsüz yığılışmasının bulunmaması da Ural-Altay dillerinin ortak özelliğidir.
  • Ural-Altay dillerinde bazı eklerin hem eylemlerde çekim eki hem de sözcük türetmede yapım eki gibi kullanılması da önemli bir benzerliktir.
  • Bu diller arasında sözcük benzerliklerine ve eşliklerine de rastlanmaktadır:

Örn: Türkçe Ben – Fince Min
Türkçe Sen – Fince Sin

Ayrıca Altay dil ailesinin ortak özellikleri şöyle özetlenebilir:

  • Bu gruptaki dillerin hepsi yapı yönüyle eklemeli dildir.
  • Ön ekler yoktur.
  • Kelime türetme ve çekim, son eklerle yapılırken köklerde değişme olmaz. Eklerdeki zenginlik ve çeşitlilik dikkat çekicidir.
  • Söz diziminde yardımcı unsurlar (tamlayanlar, belirtenler) önce, asıl unsurlar (tamlananlar, belirtilenler) sonra gelir: İnsanlık hâli, sözün doğrusu. Mustafa, türkü söylerken kendinden geçiyordu.

Sıfatlar isimlerden önce kullanılır: Yeşil ördek, anlayışlı öğrenci, kahraman ordu vb. Sayı bildiren kelimelerden sonra çokluk eki kullanılmaz:, Beş kardeş, üç kafadar, bin konut vb.

Cümleler, cümleyi oluşturan unsurların ilgisi bakımından, gelişmekte olan düşüncelerin akla geliş sırasına göre değil, tamamlanmış bir düşüncenin düzenli bir hiyerarşisi şeklinde kurulur.

  • Bu dillerde gramatik cinsiyet yoktur. Bu sebeple cümlelerde cinsiyet farkından kaynaklanan değişiklik yapılmaz: Müdür – müdire, memur – memure, Halit – Halide; he – she vb.
  • Soru eki vardır.
  • Aynı şekilden kaynaklandığı saptanan ortak ekler vardır. Türkçe ile Moğolca arasında bu ortaklık daha belirgindir.
  • Altay dilleri ses özeliklerine göre karşılaştırıldığı zaman birtakım ortaklıklar görülmektedir. Bunlardan en belirgin olanı, ünlü uyumudur. Kelime başında 1, r ve n ünsüzlerinin bulunmaması diğer bir ortaklıktır.

Diller Yapıları Bakımından Nasıl Sınıflandırılır?

Dünya dilleri yapısal paralellikleri bakımından üç grupta incelene gelmiştir:

a- Tek Heceli (Yalınlayan/Ayrımlı) Diller:

Bu dillerde her kelime tek heceden ibarettir. Kelimelerin çekimli şekilleri yoktur, yani daima kök durumundadır. Cümle çekimsiz kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşturulur. Cümlenin anlamı genellikle kelimelerin sıralanışından anlaşılır. Konuşmada ise birbirine çok benzeyen kelimeleri ayırt etmek üzere çok zengin bir vurgu sistemi oluşturulmuştur. Çin ve Tibet dilleri bu gruba girer.

b- Çekimli (Bükümlü) Diller:

Bu dillerde, çekim sırasında ve yeni kelimeler türetilirken kelime kökleri genellikle değişir ve tanınmayacak hale gelir. Ekler kelimenin önüne, ortasına veya sonuna gelebilir. Bazı dillerde ise kelime kökü ile yeni kelime veya kelime çekimi arasında daima açık bir bağ, ilgiyi gösteren bir iz vardır. Kelime kökündeki asıl sesler yeni kelimede veya kelime halinde hep aynı kalırlar. Sami dilleri, Hint-Avrupa dilleri bu gruba girerler.

Örnek: Arapça ketebe (yazdı) kelime kökünden Arapçanın çekim esaslarına uygun biçimde katib (yazan), mektûb (yazılmış şey), mekteb (okul), kitâb (yazılmış şey), kitabe (yazıt) vb. Arapça kelimeler türetilmiştir.

c- Eklemeli (Bitişimli/Bağlantılı) Diller:

Bu dillerde isim ve fiil çekimleri ile yeni kelimelerin teşkilinde kök değişmez. Kökün önüne veya sonuna birtakım ekler getirilerek kelime yapımı veya çekimi gerçekleştirilir. Ural-Altay dilleri bu gruba girer. Türkçe sondan eklemeli bir dildir:

Örnek: göz-le-m-ci / gel-ecek-ler-miş vb.

Türkçenin Dünya Dilleri İçindeki Yeri Nedir?

Özetle, yukarıda belirtilen sınıflandırmalar esas alındığında Türkçenin köken itibariyle Ural Altay dilleri ailesinin Altay koluna, yapı itibariyle de eklemeli diller grubunun sondan eklemeli diller grubuna dâhil olduğunu söylemek doğru olacaktır.

Advertisement


Leave A Reply