Evrende Neler Vardır? Evrenin Tarihi, Sırları, Evrende Geçmişi Görmek

Evrende neler bulunur? Evren, uzay nasıl bir yerdir, bulunan gök cisimleri, evrenin tarihi, sırları, evrende geçmişin görülmesi nedir?

Kaynak: pixabay.com

GÖKYÜZÜNÜ göz önüne getirmekle üzerinde yaşadığımız dünyanın ne kadar küçük olduğunu anlamak mümkündür. Gün geçtikçe gelişen âletler sayesinde, tasavvuru bile bizleri hayretler içinde bırakacak genişlikte yeni yeni âlemlerin bulunduğu keşfedilmiştir. Kaldı ki bu âlemler bile büyük evrende, ancak birer nokta kadar kalabilecek küçüklüktedir. Bir misalle bunu daha etraflıca anlatmaya çalışalım:

Güneşin ışığı bize (ışığın hızı saniyede 300.000 kilometre olduğuna göre) 8 dakikada gelir. Fakat Andromeda bulutsusu gibi, ışığı bize 900.000 yılda gelebilen cisimlerin bulunduğu daha uzak âlemler de vardır. Bu rakamlar bile bize evrenin he kadar büyük olduğunu göstermeye yeter. Bundan dolayı evrenin sonsuz büyüklükte olduğu kabul edilmiştir. İşte evrendeki bütün bu maddeler astronominin konusunu meydana getirir.

Güneşin çevresinde ve onun çekimi altında dönen 9 gezegen vardır: Güneşe yakınlık sırasına göre Merkür, Venüs, Yer (Dünya), Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün. Güneş’in çevresinde ve bir yörünge üzerinde dolaştıklarından bunlara «gezegen» adı verilir. İnsanlar, çok eskiden gökteki bazı yıldızların yer değiştirdiğini görmüşler, bunları yer değiştirmeyen yıldızlardan (durağanlardan) ayırt edebilmişlerdi.

Kuyruklu Yıldızlar

Güneş’in çekimi altında hareket eden diğer gök cisimleri kuyruklu yıldızlardır. Bunların da Güneş’in çevresinde dolaşan özel yörüngeleri vardır. Fakat görünüş bakımından diğer gezegenlerden ayrılırlar. Kuyruklu yıldızlar arasında sonsuz uzaklıklardan gelip, Güneş’in çevresinde dolaştıktan sonra gene sonsuzluğa dalarak kaybolanları da vardır.

Akanyıldızlar ve Zodyak Işıkları

Bütün bunlardan başka Güneş’in çevresinde dolaşan birtakım cisimler daha vardır. Bunlar Yer’in (Dünya’nın) atmosferine girdikleri zaman havanın sürtünmesiyle parlayıp yanarlar. Bundan dolayı onlara «akanyıldız» denir.

«Zodyak ışığı» adı verilen ve güneş battıktan sonra veya doğmadan Önce bir koni şeklinde görülen ışık da Güneş sistemine bağlı daha birçok küçük, çok küçük parçacıkların bulunduğunu gösterir. Yer’in hakimiyeti kendini nasıl ancak Ay’a kadar hissettirebiliyorsa, Güneş’in hakimiyeti de ancak bu cisimlere kadar uzanabilir. Bunun dışında yıldızlar gelir. Bunların her biri bizim güneş gibi birer güneştir. Uzaklıkları Güneş sistemi içindeki gezegenlerin birbiriyle olan uzaklıklarıyla ölçülemeyecek derecededir, Güneş’e en yakın yıldız, en uzak gezegenin Güneş’e olan uzaklığından 60.000 kat uzaktadır.

Kaynak: pixabay.com

EVREN

Evren; uzaya serpiştirilmiş yıldızlardan, gezegenlerden ve diğer maddelerden oluşmuştur. Her birinde 100 milyar yıldız bulunan 100 milyar galaksi içeriyor olabilir.

Birçok bilim adamı evrenin, bundan yaklaşık 15 milyar yıl önce gerçekleşen ve “Büyük Patlama”(Big Bang) olarak adlandırılan inanılmaz derecede büyük bir patlama sonucunda başladığına inanıyorlar. Bu olay boyunca, bir üzümden daha küçük bir alanda saniyeden daha kısa bir sürede, varolan bütün maddeler ve enerji oluşturuldu. Büyük patlamadan bu yana evren, uzayın dışına doğru genişliyor.

GEÇMİŞİ GÖRMEK

Astronomlar, beş milyon ışık yılı ötede bir galaksi gördüler. Bu galaksinin beş milyar yıl önceki halinin görüldüğü anlamına geliyor. Yani, çok uzaktaki nesnelere bakmak, evrenin günümüzden daha genç halini görmenin bir şeklidir. Şimdiye kadar görülebilen en uzak nesneler, yeni doğmuş ya da hala biçimlenmekte olan galaksilerdir. Daha uzak mesafeler ve daha erken dönemler için astronomlar uzayın her parçasından zayıf radyo sinyalleri keşfediyorlar. Bunlar ateş topundan büyük patlamayla açığa çıkan kalıntılardır.

EVRENİN SIRLARI

Bilimadamları soruyorlar; evren sonsuza kadar genişlemeye devam mı edecek yoksa zamanla daralmaya başlayarak Büyük Çatırtı (Big Crunch) ile sona mı erecek? Bunun yanıtı henüz bilinmemekle birlikte evren bu iki seçenek arasında iyi bir denge de kurabilir. Bir diğer soru da; evrenin başka bir yerinde hayat var mı? Bunun da yanıtı henüz bilinmiyor ama ipuçları uzayda yaşamın yaygın olabileceğini düşündürüyor. Diğer gezegenlere gönderilen uzay parçaları bizim bildiğimiz yaşamın temel içeriğini oluşturan suyun varlığını araştırıyor. Evrenin %90’ı karanlık maddelerden oluşuyor. Bunlar görülemiyor. Bu kalıntıların bileşimi evrenin bir başka gizemidir.