İkta Sistemi Nedir?

0
Advertisement

İkta sistemi ne demektir? Hangi devletlerde ikta sistemi uygulanırdı, nasıl uygulanırdı? İkta sistemi özellikleri, hakkında bilgi.

osmanliİkta Sistemi; İslam devletlerinde maaş yerine ya da hizmet karşılığı olarak belirli süreler için asker ve ricale bırakılan toprak. Ortaçağda kurulan askeri-tarımcı devletlerin pek çoğunda, ulaşım teknolojisinin ve para ekonomisinin geriliği temelinde, bütün ülkeden nakit vergi toplayıp orduya ve bürokrasiye merkezden maaş ödemenin olanaksızlığı karşısında başvurulan dirlik ya da fief dağıtım usullerinin Arap-İslam ve Selçuklu devletlerinde görülen bir türünü, dolayısıyla da Osmanlı tımarsisteminin bir öncelini ifade eder. İkta kurumunun gelişimi, söz konusu maddi belirlenimi açık biçimde yansıtır. Çünkü, Arap-İslam devletleri, Yakındoğu ve Anadolu’ya ilk yayılış süreçlerinde, önce vergi gelirlerinin ve akınlarda elde edilen ganimetin oluşturduğu bir hazine ile yetiniyorlardı. Daha sonra 9. yüzyıldan başlayarak bu gelirlerin belirginleşen yetersizliği ve devlet hazinesinin asker maaşlarını ödeyememesi üzerine ikta sistemi oluşturulmuş, bu tür topraklar menşur, teski ve berat denen resmi belgelerle verilmiştir.

Bununla birlikte, Arap-İslam devletlerinin toprağa oturuşlarının ilk aşamalarında, merkezi hazine, ikta olarak tevcih ettiği topraklarının gelirinin hiç olmazsa bir bölümünü nakit olarak almaya çalışmaktan vazgeçemiyor; bu, iki kademeli bir gelir aktarımı doğuruyordu. İlk başta ikta, temelde gayrimüslimlere ait olan ve haraç denen mülk vergisine tabi topraklarda uygulanırdı. Bu fatih aristokrasinin, kendinden önceki çiftlik ve malikâne sahiplerinin köylülerden sağladığı artıürünün bir bölümünü kendine aktarmaya koyulmasının ilk uğrağıydı. Sisteme göre toprak devlet mülkiyetinde kalacak, ikta verilen kişi toprağın haracını alacaktı. Aldığı haracın küçük bir bölümünü öşür olarak ödeyecek, kalanını kendi dirlik ya da geçimliği olarak tutacaktı. Ama uygulamada devletin bu parayı da toplamasının güçlüğü anlaşıldı ve Büveyhiler, iktayı bir intifa hakkına dönüştürdüler. Bu düzende ikta, tüm vergileri bırakıldığında verilen kişinin maaşını ancak karşılayacak kadar gelir getiren bir toprak oluyordu. Mukta (ikta sahibi) genellikle kentte yaşadığı için toprakla ve onu işleyenlerle ilgilenmiyor, yalnızca maaş yerini tutan bir iktanın kaynakları tükenince yerine daha verimli bir yenisi veriliyordu. Bunu, ikta sahibi ile gelirini aldığı toprak arasındaki bağın sıkılaştırılması; bu çerçevede, ikta edilen toprak üzerindeki bir kısım askeri-yönetsel yetkilerin de kendisine terk edilmesi izledi. Büyük Selçuklu döneminin (1038-1194) sonuna doğru ikta düzeni eyaletlerde yürürlüğe girmiş ve mukta valiliğe yakın bir konum edinmişti. Devlet topraklarının yarıya yakını iktaya dönüşmüş durumdaydı. Ayrıca, süreler de uzamış, bazen ikta veraset yoluyla edinilir olmuştu. Böylece bir ölçüde kalıcılık kazanan muktalar toprakla ilgilenmeye, komşu toprakları edinmeye ve köylülerin vergi ödemeden bölgeyi terk etmelerini yasaklayarak onları toprağa bağlamaya başladılar. Başka bir deyişle, Arapları izleyen bir başka büyük dalga olarak Türk askeri aristokrasisinin toprağın ve dolaysız üreticilerin tepesine yerleşmesi, köylülük üzerinde daha net feodal karakter taşıyan bir egemenliğin kurulmasını da beraberinde getirdi. Anadolu Selçuklularında ikta yeni yer fethedenlere veriliyor, devletin egemenliğine giren beylere ve aşiret başkanlarına da kendi toprakları ikta ediliyordu. Komutan ve sipahiler iktaları oranında asker besliyor ve savaşlara katılıyorlardı. Savaşlarda yararlık gösterenlere ikta veriliyor ya da eski iktaları daha yüksek gelirli olanlarla değiştiriliyordu. Sistem, 13. yüzyıldaki Moğol istilası sırasında varlığını koruduysa da izleyen Osmanlı döneminde yerini temelde benzer bir düzenleme olan tımar sistemine bıraktı.

İkta İran’da İlhanlı yönetimi sırasında (1256-1353) yeniden ortaya çıktı. Bu dönemde ya veraset yoluyla ediniliyor ya da belirli bir dönem için bağışlanıyordu.

Mısır’da Eyyubilerde (1169-1250) görülen ikta düzeni, ülkede yaygın olan mukataa sistemini andırıyordu. Bu sistemde belirli yöreler ya da Bedeviler, Kürtler, Türkmenler gibi halklar arada herhangi bir vergi toplayıcı olmadan doğrudan devlet hazinesine vergi ödüyordu. Böylece Mısır’da ikta büyük ölçüde tarım topraklarından oluşuyor, belirli bir süre için ve kararlaştırılmış bir para karşılığında veriliyordu. Yaygın devlet denetimi ve toprak tekelciliğini önlemeye yönelik düzenli toprak dağıtım sistemiyle de muktaların güçlenmesi

Advertisement

Leave A Reply