Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmud Ne Demek? Anlamı, Hikayesi

0
Advertisement

Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmud atasözü ne anlama gelir, Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmud atasözünün hikayesi ve açıklaması.

Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmud

Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmud

“Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmud Anlamı”

Tanrı, rahat bir yaşam veya yetenek kısmet etmemişse kulun elinden bir şey gelmez.

Vermeyince Mabud Neylesin Sultan Mahmud Hikayesi

Vaktiyle, “Tükendi Baba” namında bir adam yaşarmış. Bu adam şanssız olduğu kadar saf biriymiş. Hayatını yorgancılık yaparak kazanırmış. Kem talihli bir insan olacağı çocukluk yıllarından belliymiş zaten. Daha küçük bir çocukken testiyi eline verip de çeşmeye yollasalar bir aksilik olur su kesilirmiş. Boş testi ile eve dönünce:

— Ne oldu, diye sorarlar, o da:

— Tıkandı baba, dermiş.

Advertisement

Bir iş için çarşıya yollasalar, yine alacağını elde edemeden döner, soranlara da:

— Tükendi, dermiş.

Şanssızlığı ile ün kazanan bu adamı koca İstanbul’da duymayan kalmamış. Öyle ki dönemin sultanı I. Mahmut da bu işle alakadar olmuş.

Merak etmiş bu talihsiz adamı. Ve kıyafet değiştirerek veziri ile beraber adamın çalıştığı yere gitmiş. Adamla uzun uzun konuşmuş. İçi ısınmış ve: “Bu adamın talihsizliğine bir son vermek gerekir.” diye düşünmüş.

Sadece düşünmekle de kalmamış. Bir tepsi baklava yaptırmış gizlice. Baklavanın altına ise çil çil altınlardan doldurtmuş. Talihsiz adamın dükkânına verilmek üzere baklava yola çıkarılmış.

Eline bir tepsi baklava geçen adam, çok sevinmiş.

Advertisement

— Dükkânda birçok malzemeye ihtiyacım var. Bu baklavayı yemektense satar ihtiyaçlarımı alırım,

demiş. Oyle de yapmış. Padişah durumu öğrenince üzülmüş.

Bir zaman sonra bir tavuk hazırlatmış I. Mahmut. İçini de altınla doldurtmuş. İstemiş ki şu gariban “Tükendi Baba” kötü talihinden kurtuluver-sin. Nar gibi kızarmış tavuk adamın eline geçmiş geçmesine ama tavuğu görünce canı çeken komşusu çok para teklif etmiş.

Tükendi Baba:

— Bir öğün içinde bu tavuğu yiyip bitireceğime, satar parası ile bir hafta geçinirim, diyerek satmış tavuğu. Tavukla beraber altınlar da elden çıkmış.

Durumdan haberdar olan sultan içten içe kızmaya başlamış. Bir emir vererek yorgancıyı saraya getirtmiş. Korku ve kaygı içinde saraya gelen adam: “Acaba nasıl bir kabahat işledim ki?” diye düşünmeye başlamış. Bu halde padişahın huzuruna çıkarılmış. Padişah güler yüzle karşılamış bu bahtsız adamı. Korkmamasını söylemiş. O ana kadar olanları bir bir anlatınca padişah, Tükendi Baba renkten renge girmiş. Padişah konuşmasına devam etmiş:

— Şimdi seni bir yokuşun başına götüreceğim. Orada bir çember fırlatacaksın. Çemberin durduğu yere kadar bütün topraklar senin olacak.

Büyük bir kalabalıkla beraber yokuşun başına gidilmiş. Çemberi alan talihsiz adamın eli ayağına dolaşmış ve çemberi doğru fırlatamamış. Ancak birkaç adım giden çember bir ağaca çarpıp döndükten sonra tam alnının ortasına çarparak önüne düşüvermiş.

Sultan Mahmut, “Bu iş böyle olmayacak.” diyerek almış bunu hazine dairesine götürmüş. Eline de bir kürek vermiş:

— Küreğini daldır kürekte kalanlar senin olsun, diyerek altınları göstermiş. Bu kadar çok altını bir arada hiç görmeyen adam, öyle bir heyecana tutulmuş ki küreği altınlara ters daldırmış. Tekrar kaldırdığında ise sadece bir iki altın kalmış küreğin sırtında. Olaya gözleri ile şahit olan ince ruhlu Sultan Mahmut şaşkınlık içinde:

— Vermeyince Mabud, neylesin Sultan Mahmut.. . diyerek iç geçirmiş.

Bu söz işleri ters giden, ne yapsa başarılı olamayan insanlar için kullanılır.

Advertisement


Leave A Reply