Fil Hakkında Genel Bilgiler

0
Advertisement

Doğada geniş bir alanda yer alan Fil ile ilgili olarak genel bilgilerin yer aldığı yazımız. Fil nasıl yaşar ne gibi özellikleri vardır?

fil

Kara hayvanlarının en büyüğü: FİL

Fil, karada yaşayan hayvanların en büyüğü ve ağırıdır. Hortumlu memelilerdendir. Yükseklikleri yerden 4-5 metre, ağırlıkları da 4-5 ton kadardır. Üst dudakla burun birleşerek uzamış, kalın kuvvetli bir hortum şekline girmiştir.

Fil Afrika ve Asya’nın sıcak bölgelerinde yaşar. Bugün için yeryüzünde iki çeşit fil vardır: Afrika ve Asya fili. Bazı bilginler Sumatra ve Borneo adalarında yaşayan, boyca daha küçük bir fil cinsini üçüncü çeşit olarak gösterirler.

Afrika Fili

Başı vücuduna göre küçüktür, sabit geniş kulakları, fırlak alnı vardır. Sırtı hafif kamburdur. Boyları çoklukla 5 metreye yaklaşır. Dişleri çok uzun ve ağırdır; dişlerin 100 kg. gelenlerine rastlanır.

Asya Fili

Afrika filinden daha küçüktür; dişleri daha kısa, kulakları daha ufak, alnı daha çukurdur. Asya’nın hemen bütün sıcak bölgelerinde bulunur. Beyaz renkli olanları Siyam’da kutsal sayılır.

Advertisement

fil

FİLLER GECE GEZERLER

Filler ot yiyerek beslenirler. Çoklukla kalabalık sürüler halinde sulak ormanlarda, bataklık kıyılarındaki geniş topraklarda yaşarlar. Zaman zaman suya girerek hortumlarına çektikleri suyu üzerlerine fışkırtarak yıkanmaktan büyük zevk duyarlar. Gündüzleri ormanların kuytu köşelerinde geçiren filler geceleri, karınlarını doyurmak üzere, dolaşmaya çıkarlar. Şehir ve kasabaların yakınlarındaki ekili yerlere büyük zararlar verdiklerinden insanlar bunları tuzaklar kurarak, çukurlar kazarak avlarlar. Öte yandan fildişinin yüksek değeri yüzünden özellikle Afrika fili devamlı olarak avlandığından sayıları gittikçe azalmaktadır.

FİL AİLELERİ

Filler 60-70 yıl kadar yaşarlar. Dişileri, 22 aylık gebelikten sonra, çoğu zaman birer yavru dünyaya getirirler. Doğan yavru 1 m. yüksekliğindedir. Fil 20 yaşma doğru tam gelişmiş duruma gelirse de 16 yaşında yavrulayabilir.
Filler aile halinde yaşarlar. Birkaç aile biraraya gelerek sürüleri meydana getirirler. Her ailede bir erkek, 8 dişi bulunur. Tek başına gezen filler ailelere karışmazlar, müthiş öfkeli olurlar. Her önüne gelene, hatta insanlara bile saldırırlar. Filler çiftleşme mevsimi dışında munis ve sakin tabiatlıdırlar.

FİLİN GÖRDÜĞÜ İŞLER

Birçok yerlerde fillere tuzaklar kurarak yakalarlar, terbiye etmek için aç bırakırlar. Sonra da evcilleşmiş başka fillerin arasına salıverirler. Böylece, fillere kısa zamanda emirlere uymasını öğretmek mümkündür.

Hindistan’ın birçok bölgelerinde filler birçok alanlarda kullanılır. Bu arada, büyük yapı işlerinde ağır yüklerin taşınmasında fillerden geniş olarak faydalanılır. Evcilleşmiş fillerin de aralarında çiftleşip çoğalmaları fillerin iş yerlerinde olduğu kadar sirklerde de beslenip yetiştirilmesini kolaylaştırır. Eskiden savaşlarda canlı birer kale, tank işleri gören filler bugün Endonezya ve Hindistan’da bir taşım hayvanı olarak kullanılıyor.

FİLİN HORTUMU

Filin hortumu ona hem dokunma, hem de koklama organı işini görür. Hortum aslında burnun üst dudakla birleşerek çok uzamış olmasından başka birşey değildir. Hortumun ucunda iki delik görünür: Bunlar hayvanın burun delikleridir, pek çok kimsenin sandığı gibi ağza değil, burun boşluğuna açılır. Hayvan içine çekerek doldurduğu suyu, hortumunu kıvırarak ağzma boşaltır. Otlamak istediği zaman da hortumu ile koparttığı otları gene hortumunu kıvırarak ağzına bırakır. Filin gözlerinin zayıf olmasına karşılık kulakları, burnu çok kuvvetlidir. Rüzgâr kendine doğru esiyorsa, kilometrelerce uzaktaki kokuları alabilir.

Advertisement

Filin hortumunun ucunda küçük bir parmağı andıran bir çıkıntı vardır. Bu çıkıntı çok hassastır. Fil bununla yerdeki bir leblebi tanesini bile alabilir. Hem bu çıkıntı, hem de ağzının kenarındaki uzunca kıllar birer dokunma organı işini görür.

fil

FİL YARASINI İYİ EDER

Filin derisi de çok hassastır, bazı yerlerinde küçük böceklerin sokmaları bile hemen derisinin kanamasına yol açar. Fil, vücudu yaralandığı zaman, hortumu ile yerden aldığı çamuru bu yaranın üzerine sıvar, böylece kendi kendini iyi etmeye çalışır.

Fil kuvvetli bir hayvandır. Bunun için aslan, kaplan, gergedan gibi hayvanlardan korkmaz, önüne ne gelirse çiğner, geçer. Sık ormanlardan geçerken önüne çıkan orta boy ağaçları, hortumunu ağacın gövdesine dolayarak söker, atar, böylece kendine yol açar.

FİLDİŞİ FİLİN SİLÂHIDIR

Ağzının iki yanından dışarı doğru çıkan ve hemen hemen bir insan boyunda olan «fildişleri» filin savunmasına yarar. Bu dişler yavrularda ve çok yaşlılarda bulunmaz.

Filin tarih öncesi çağlardan kalma atalarının fosillerine rastlanıyor. Hindistan’da Üçüncü Zaman’dan, Avrupa’da Dördüncü Zaman’dan kalan fil fosilleri bulunmuştur. Bu fosillerden filin atalarının şimdikinden çok daha iri olduğunu anlıyoruz. Üstelik, bu fillerin dişleri, şimdikilerinin dişlerinden hem daha uzun, hem de daha kıvrıktı. Uzun tüylü dev cüsseli mamutlar da zamanla ortadan kalkmıştır.


Leave A Reply