Fosillerin Yararları Önemi Nedir? Fosil Nasıl Oluşur, Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Fosil nedir ve nasıl oluşur? Fosillerin insanlara yararları, önemi nedir, kullanımları, çeşitleri ve fosiller hakkında bilgi.

fosil

Fosillerin Yararları Önemi Nedir? – Fosil Nasıl Oluşur – Hakkında Bilgi

Fosil; Çok eski çağlarda toprak altına gömülüp kalmış, orada taşlaşmış hayvan, bitki kalıntılarına fosil (taşıl) denir.

Fosillerin bulunduğu toprak tabakaları ve kayalar, genel olarak, suların sürükliyerek alçak bölgelere yığdığı sertleşmiş kumlardan, toprak birikintilerinden meydana gelmiştir. Deniz hayvanları fosilleri, çoğunlukla, kireç-taşında, kara hayvanlarının fosilleri ise kumtaşı ve balçık cinsinden kayalar bulunur.

Fosil Nasıl Meydana Geliyor

Aradan binlerce yıl geçmiş olduğu halde, o çağlarda yaşamış hayvanların, bitkilerin kalıntılarına bugün bile rastlamak, bir bakıma, anlaşılması güç bir kodudur. Çünkü, çoğu hayvanların vücutları yumuşak dokulardan meydana geldiğinden çabuk ve kolay çürüdüğü gibi, bazı küçük hayvanlar, birçok bitkiler de büyük hayvanlara yem olmuştur. Böyle olmakla beraber, vücut dokuları çürüyerek yok olmuş hayvanlardan bile toprak tabakaları arasında kalarak hiç değilse vücutlarının şeklini belirten izler bırakanlar vardır. Bu sayede, iz şeklindeki fosillerin incelenmesiyle de, o hayvanların vücut yapısı hakkında bilgi edinmek mümkün oluyor. Bazı durumlarda da, hayvanların yedikleri maddelerin içinde bulunan bol miktarda çamur, sonradan katılaştığından, bu hayvanların iç organları bile en ince ayrıntılarına kadar, anlaşılabiliyor.

Deniz hayvanlarının fosilleri ise, bunların, üzerileri balçık ve çamurla sıvandıktan sonra eriyerek, çürüyerek yok oldukları halde, katılaşan balçık ve çamur kitlelerinde bıraktıkları izlerdir. Bazen bu izler zamanla su dolar. Suyun içinde bulunan madenler izlerin meydana getirdiği çukuru doldurur, kabukların yerini alır. Böylece o çağlarda bulunan kabuklu deniz hayvanlarının mükemmel birer kopyaları ortaya çıkar. Bu çeşit fosillere en çok Amerika’da Arizona ormanlarında rastlanmıştır. Bu ormanlarda eski ağaç türlerinin bile fosilleri bulunmuştur.

Advertisement

fosil

Fosillerden Öğrendiklerimiz

Fosiller incelenmesi de, açıklanması da güç bir konudur. Bilim adamları bu fosilleri ancak şimdiki çağda yaşıyan hayvanlara, bitkilere benzeterek tanıyabiliyorlar. Rastlanan fosillerin başlıcaları arasında kabuklu deniz hayvanları, böceklerin dış iskeletleri, kabukları, bitki yapraklarının izleri dinazorların büyük kemikleri vardır. Fosilleri bulunan ilk bitkiler 500.000.000 yıl önceden kalma yosunlar ve bakterilerdir.

Bugün jeologlar, paleontologlar ancak fosiller üzerinde yaptıkları araştırmalar, çalışmalar sayesinde bize eski çağlarda yaşamış bitkiler, hayvanlar hakkında bilgi verebiliyorlar. Bu incelemeleri yaparken bilim adamları, en derin toprak tabakalarında bulunan fosillerin eski çağlardan, daha üstte bulunan fosillerin de ötekilerden daha yakın çağlardan kalma olduklarını kabul ederler.

Evrim teorisiyle ilgili en önemli bilgiler, fosiller üzerinde yapılan çalışmalarla elde edilebiliyor. Bu fosiller aynı zamanda birbiri ardı sıra üst üste yığılmış toprak tabakalarında bulunduğundan, hayvanların, bitkilerin zamanla ne gibi değişmelere uğradığını da topraktaki sıralarına göre aydınlatıyor.

Hayvan ve bitki türlerinin ilk ortaya çıkmasından bugüne kadar geçirdiği evrimi anlamaya yarayan fosil çeşitleri her hayvan ve bitki için tamamen değilse de bugüne kadar rastlananlardan genel bir bilgi edinmek mümkün olmuştur. Toprak tabakalarındaki sıra bakımından, geçirdikleri evrimi belirten fosil çeşitleri en eksiksiz olan hayvanlar toynaklılardır. At, bunlardan biridir.

bitki-fosili

Bitki Fosilleri

Fosillerinden anlaşıldığına göre dünyada var olduğu bilinen ilk bitki çeşitleri, mavimsi yeşil, yeşil, kırmızı, kahverengi yosunlardır. Bunlardan başka, ilk bitkilerin arasında, bakterilerin, bir çeşit tek hücreli deniz otlarının bulunduğu da sanılıyor.

Advertisement

Bitkilerin fosil sıralarından anlaşıldığına göre, yer yüzünde yetişmiş olan ilk bitkiler bundan 350.000.000 yıl önceki Birinci Jeolojik Zamanın Devon devrine rastlar. Yeryüzünde bu ilk bitkilerden sonra eğreltiotu denilen bitki türü gelmiştir. Bunlar 250.000.000 yıl önceki devrinde çok büyüyerek dev eğreltiotu şeklinde gelişmişlerdir. Bu bitki türlerine ait fosillere bugün kullanılan kömür yataklarında raslanıyor. Fosil araştırmalarından anlaşıldığına göre, bugünkü tohumlu çiçek ve ağaçların birçoğuna en yakın tohumlu bitkiler, Birinci Zaman Devon devrinin ortalarında çıkmaya başlamıştır.

hayvan-fosili

Hayvan Fosilleri

Bilginlerin fosil araştırmaları sayesinde vardıkları sonuca göre, bugün yaşayan hayvan türlerine en yakın olan hayvan çeşitleri, 100,000,000 yıl önceki Birinci Jeolojik Zaman’ın Prekambrien devrinde ortaya çıkmıştır. Bunların arasında başlıcaları süngerler, denizanasına, denizyıldızına benzeyen hayvanlar, kabuklu deniz hayvanları, ıstakoz takımından olan bir çeşit kabuklulardır.

fosil

Böcek Fosilleri

Bilginler, bugün nesli tükenmiş böcek türlerine ait, sayıları on bini aşan çeşitli böcek fosili bulmuşlardır. İlk böcek fosillerinin bundan 250.000.000 yıl öncesine ait olduğu tespit edilmiştir. Bulunan fosillerden bu devre raslıyanlarının çoğu hamamböceği fosilleridir. Bundan anlaşıldığına göre, yeryüzünde yaşadığı bilinen en eski böcekler hamamböcekleridir. Bunlardan başka, fosilleri bulunan böcekler arasında, 150.000.000 yıl öncesine ait olan, anlarla karıncaların dahil olduğu zarkanadlıların en eski türleri; 50.000.000 yıl öncesine ait olan bir çeşit karıncalarla ilk sinekler vardır. Fosillerinden anlaşıldığına göre karıncalar 50.000.000 yıl öncesine göre bugün pek büyük değişikliğe uğramıştır.

fosil

Balık Fosilleri

Balıklar, omurgaları olan ilk hayvanlardır. Bulunan balık fosillerinin başında yüz milyonlarca yıl öncesinden kalma olduğu anlaşılmıştır. Balıklara benzeyen bu ilk hayvanların pulları, çeneleri yoktu. Balıklarda ilk çeneye 360.000.000 yıl önceden kalma fosillerde raslanmıştır. Bugünkü balıklara en yakın balık çeşitlerinin ilki, 350.000.000 yıl önceki Birinci Jeolojik Zaman’ın Devon devrinde yaşamıştır. Bu yüzden Devon devri, Balık Çağı diye de anılır.

Kurbağagillerin Fosilleri

Yeryüzünde balıklardan sonra, hem karada, hem suda yaşayabilen bir hayyân sınıfı olan kurbağagiller türemiştir. Bunlar dört ayaklı ilk hayvanlardır. Kurbağagiller, yuvarlak yüzgeçli balıkların evrimleşmesiyle ortaya çıkmışlardır. İlk kurbağagiller bundan 300.000.000 yıl önce yaşamışlardır. Bu hayvan sınıfının ilk nesilleri timsah kadar büyümüştür. Zamanla kurbağagillerin yerini sürüngenler almaya başladı.

Sürüngenlerin Fosilleri

Sürüngenlere ait olan fosillerin çoğu bulunmuş, böylece bu hayvan sınıfının ilk nesilleri hakkında oldukça bilgi edinilebilmiştir. İlk sürüngenlerin başlıcası dinozorlardır. En eski sürüngen fosilleri 300.000.000 yıl önceden kalmadjr. Bu ilk sürüngenlerin bir kısmını da kotilozorlar meydana getirir. Bugünkü kaplumbağalar kotilozorların bazı ilkel özelliklerini taşımaktadır. Sürüngenlerin en çok bulunduğu çağ, İkinci Jeolojik Zaman’dır. Iktiyozor gibi bazı sürüngenler yalnız suda yaşıyabiliyorlardı. Bunlar balıklarla beslenirlerdi.

fosil

Kuş Fosilleri

Fosillerden anlaşıldığına göre kuşlar sürüngenlerin evrimleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Soyu tükenen kuş fosillerinin başlıcası 150.000.000 yıl önce yaşamış” olan Arkeornis’tir. Bu kuş türü sürüngen özelliklerini gösterdiği halde vücudu tüylerle kaplıydı.

Memelilerin Fosilleri

Memeliler sınıfından ilk fosiller 100.000.000 ile 200.000.000 yıl öncelerinden kalmadır. Bunlar fareden biraz daha büyük hayvanlardı. Memelilerden en çok bir çeşit kaplanla, mastodont denen bir fil çeşidinin fosillerine rastlanmıştır. Bundan başka, deve, at gibi hayvanların ilk nesillerinin kalıntıları da en sık bulunan memeliler fosillerindendir. Son 60.000.000 yıllık sürede, karada, en çok memeliler sınıfından olan hayvanlar yaşamıştır.

Advertisement


Leave A Reply