Komedi Nedir? Komedinin Tarihçesi Nasıldır? Türkiye’de Komedinin Gelişimi

0
Advertisement

Komedi nedir? Komedinin tarihçesi, Modern Fransız komedisi, eski çağlardan günümüze kadar komedinin tarihi ve özellikleri.

Komedi

Kaynak: pixabay.com

Komedi (Komedya); Kişilerin, toplum görenek ve geleneklerinin, olayların ve sorunları gülünesi yanlarını ortaya koyan oyun (sahne eseri), güldürüdür. Tiyatro gibi komedinin başlangıcı da Antik Yunan Edebiyatı’ndadır. İlk örnekleri Aristophanes‘in (İÖ 4457-385?) eserleri oluşturur. Yer yer açık saçıklığa kadar uzanan güldürü eleştirisi, gününün yaşantısını yansıtan bir etki taşır. Bir süre sonra koronun kalktığı, mitosların ve toplum kurallarının öne çıktığı görülür (orta komedi); İskender ve ardıllarının döneminde gelişen komedi ile çeşitli tipler yaratarak dikkati çeker, çoğu yitik olan bu aşamanın ürünleri üzerine yeterli bilgiyi, aynı çizgiyi sürdüren Latin komedi yazarları Plautus ile (İÖ 254-184) Terentius’un (İÖ 1907-159) ürünlerinde izleyebiliyoruz. Roma komedisinde bu bakımdan açık bir yenilik yoksa da Yunan giysilerine bürünmüş oyuncuların zamanla Roma togaları giymesi, yerlileşmenin bir işaretidir.

Ortaçağ yüzyılları boyunca

Kilise’nin komediye ilgi duymadığı için Antik Çağ eserleri sahnelenmedi. Rönesans ve insancılık (hümanizm) akımıyla yine Plautus ve Terentius’a dönüldü, ilk ürünler onların hemen hemen kopyası oldu (Kardinal Bibienam’nın,16. yüzyıl) İtalya’da bir ara ahlakı iyice zorlayan güncel konulu eleştiriler ortaya çıktıysa da (Aretino, Machiavelli) ilerde Commedia Dell Arte’nin doğumuna yol açacak halk komedileri öndedir. (Bruno, Ruzzante, Calmo); hemen her ülkede geçerlik kazanacak olan sahnede doğaçtan oynama (irticai) yolu bulundu. Tiyatroya, 17.-18. yüzyıllarda silinmez bir etki bıraktı; 18. yüzyılda Carlo Goldoni (1707-1793) yazılı komediyi yeniden gündeme getirdi (yanı sıra Carlo Gozzi’nin 1720-1806 doğaçtan komedi yaratma yolu geçerliğini korudu). İspanya’da da aynı gelişim çizgisi izlendi. İlkin Plautus ve Teretius çevrildi, sonra özgün komedi yazarları yetişti. Başlıca yazarları Castillego, Lope de Rueda, Juan de la Cueva, Cervantes, Lope de Vega, Calderon, Moreto, Rojas, Alacon. Sonra İspanya’da Fransız taklitçiliği başladı, ardından saynetes denen özel İspanyol oyunlan doğdu, her toplum gibi kendi yaşam ve törelerinin yönünde güldürerek düzeltmek amacındaki komedi oyunları çoğaldı.

Modern Fransız komedisi

Moliere (1622-1673) ile başladı. Önce insanların tiplerini (cimri, adamcıl, gülünç kibarlık özentili, bilgiç kadınlar…) canlandırarak hem toplum yanlışlıklarını sergileyerek gerçekçi bir tiyatronun komedi ölçülerini getirdi. Onun açtığı yolda başarılı yazarlar yetişti: Regnard, Lesage, Marivaux, Diderot, Beaumarchais… Romantizm, adındaki ve anlamındaki ruh coşkunluğuyla yaşamın acılı, düğümlü yanlarına daha çok ilgi duyarak dramı yarattı. Bundan sonrası dramla komedinin, eskiden olduğu gibi tragedya ile komedyanın kesin ayrılığına yanmayan gerçekçi tiyatro dönemidir ve hemen her oyunda iki bakış açısı bir arada bulunur. Vodviller ise bunun dışında kaldı. İki dünya savaşı arasında ince eleştirelere ve nükte gücüne dayalı daha gerçekçi bir komedinin eleştirel eserler yazıldı. İngiltere’de de komedi, Latin yazarı Plautus’un izinde, onunkine benzer uyarlamalar başladı. Her türde olduğu gibi bu alanda da Shakespeare (1564-1616), öncülüğü üstlendi. (Hırçın Kız, Windsor’un Şen Kadınları); onu Ben Jonson, Beaumont ve Fletcher izlediler. Her zaman drama daha yatkın olan Alman Edebiyatı’nda komedi yazarları yetişmedi. Rus komedisi de Moliere‘in eser taklitleriyle başladı, doruğa N. Gogol ile (1809-1852) ulaşıldı.

Tanzimata kadar

Türk Edebiyatı’nda tiyatro yoktu ama geleneksel Türk Tiyatrosu’nun üç cephesinde de (Meddah, Karagöz, Ortaoyunu) komedi öğesi her zaman ön planda geldi. Meddah taklitlerindeki, Karagöz-Hacivat karşıtlığıyla Kavuklu Pişekar çatışmasındaki güldürü öğeleri bitip tükenmediği halde hiçbiri yazılı edebiyatın ürünü olmadı. Batı Tiyatrosu’nu bize taşıyan ilk eser, Şinasi’nin Şair Evlenmesi (1859, 1860) oldu. Görmeden, tanışmadan, evlenme, evlendirme; rüşvetin din görevlilerini bile yoldan çıkarma gücü; kamuoyunun etkili bir sözcünün ardından gözü kapalı gidişi gibi temaları işleyen bu ilk örnek, Ahmet Vefik Paşa’nın, Ali Bey’in Moliere çeviri ve uygulamalarıyla genişletildi. Ardından Ahmet Mithat’ın, Teodor Kasap’ın, Recazade Ekrem’in ve Feraizcizade M. Şakir’in ürünleri geldi. Abdülhamit istibdadında (1876-1909) doğaçtan sahne numaralarına dayalı tiyatro dışı çalışmalarla zaman geçirildi, tiyatronun Meşrutiyetle kavuşacağı özgürlük dönemi beklendi. 1908 sonrasında çok hızla canlanan sahne, yerli ürünlere kapılar açtı: İbnürrefik Ahmet Nuri, Musahipzade Celal, Hüseyin Suat.

Cumhuriyet döneminde

Sahnede yer bulan Musahipzade ürünleri, artık Şehir Tiyatroları’nın dram ve komedi diye kesinlikle ikiye ayrılmış iki ayrı sahnesinde yer buldu, yanı sıra bol bol komedilerinden uyarlamalar, bulvar oyunları, bitip tükenmez vodvil örnekleri geldi. Eserlerinin bazıları komedi sınırlarına giren oyun yazarları arasında önde gelenler: Reşat Nuri Güntekin, İ.H. Baltacıoğlu, A.K. Tecer, Cevap Fehmi Başkut, Haldun Taner, Refik Erduran, Cahit Atay vb. Komedi türü, özündeki en belirgin amaç ve yönteme göre çeşitlere ayrılmış, değişik adlarla anılmış olabilir: Karakter komedisi, Töre komedisi, Entrika komedisi, Tarihsel komedi, Sınıf komedisi, Lirik komedi (operet), Romantik komedi, Acıklı komedi, Baleli komedi, Pastoral komedi, Sanat (maskeler) komedisi… Bunların arasında günümüzde geniş geçerliği olanlar: Amerikan müzikli komedisi, voviy, müzikli ve danslı komedi (bu türde sayısız film çevrilmiştir)…

Advertisement

Leave A Reply