Beslenmedeki kötü alışkanlıklar nelerdir? Kötü beslenme, alınması gereken önlemler ve kötü alışkanlıkların belirlenmesi hakkında yazı.
Yaşamımız boyunca çeşitli yeme alışkanlıkları ediniriz. Bunların çoğu oldukça doğaldır; ve normalin sınırlarını fazla aşmadıkça büyük bir zarar vermezler. Fakat yine de bazı tehlikelere göz atmamız yararlıdır.
Çocuklukta edinilen kötü yemek alışkanlıklarını büyüdükçe değiştirmek çok güçleşir. Verebilecekleri zararları bilsek ve anlasak bile bu alışkanlıklarımızı değiştiremeyiz. Her bebek küçük yaşta katı gıdayı kabul edemez ve bebekleri üç aylık olmadan önce bisküvilerle besleme eğiliminin gittikçe artması doktorları endişelendirmektedir.
Çok fazla tatlı ya da şekerli gıdalarla kandırılan çocuklar tatlı besinlere duygusal bir bağımlılık geliştirirler ve yetişkinliklerinde de bundan kurtulmaları olanaksızdır.
Yemek aralarında yapışkan şeyler yemek dişleri büyüyen çocuklar için en tehlikeli şeydir; çünkü ömürleri boyunca rahatsızlık veren, diş biçimlerini bozan ve masraflara yol açan kalıcı zararları vardır. Kendilerine yiyecek almaları için hatta öğle yemeği parası verilen okul çağı çocukları bu parayı, onlara güvenen annelerin düşünemeyeceği bir biçimde kullanabilirler. Şekerlemeler ve gazozlar uygun bir yemeğin ya da bir bardak sütün yerini tutamazlar. Böyle kötü beslenme alışkanlıkları, çocukları önemli besinlerden yoksun kılabilir ve ömür boyu sorun olabilecek bir şişmanlığa yol açabilir.
Ergenlik çağındaki gençler yaşamı kendileri keşfetmek ve yeni ortamlarda yemek için daha fazla özgürlük isterler. Bunun temelinde çocuklukta yediklerine karşı, süt ya da evde aileyle birlikte yenen yemeğe karşı bir tepki yatar. Ara sıra bir yemeği kaçırmaları onlara pek zarar vermez, sonuçta biraz aç kalmayı öğrenirler. Ergenlik çağını geçen gençlerin çoğunun boyu artık uzamamasına karşın vücutları hâlâ gelişmekte, büyümektedir. Bu nedenle besleyici yemekler hâlâ çok önemlidir.
Evden ilk kez ayrıldıktan sonra ya da ileri yaşlarda yalnız yaşama koşullarında başka sorunlar ortaya çıkar. Eğer alışveriş etmek güç gelirse hazır besinlere ve ayaküstü atıştırmaya eğilim artar ve yeteri kadar taze besin alınmaz olur. Az miktarda gıda satın almak belki uğraştırıcıdır ve sık sık alışveriş gerektirir, ama değişik gıdaları alabilmek için zorunludur. Her şeyden daha önemlisi de yemek pişirmeye üşenmemektir. Zaman zaman dışarıda yemek hoş bir çevre değişikliği yaratır ve alınamayan bazı besinlerin alınması gibi yararlar sağlar.
Aileye birkaç türlü yemek hazırlayan ev kadınları bütün gün besinlerle bir aradadır. Ailece yenilen yemek yerine, arada yiyecek atıştırmak kötü beslenme alışkanlığına yol açabilir. Akşamları televizyon karşısında yemek de bir tuzaktır. Çiğ havuç ya da kereviz, çikolatadan daha iyi bir ara yiyeceğidir. Özellikle rejim yapmaya çalışan kadınlar için evdeki yiyeceklerin çekiciliği pek güç başa çıkılan bir durumdur.
