Kuyruk İle İlgili Deyimler Atasözleri ve Anlamları Açıklamaları, Kuyruk Geçen

0
Advertisement

İçinde kuyruk kelimesi geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Bu atasözleri ve deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Kuyruk hakkında atasözleri, deyimler.

Kuyruk İle İlgili Deyimler Atasözleri

Kuyruk İle İlgili Deyimler Atasözleri

Deyimler

  • kuyruk çekmek
    gözün çevresine kalem veya sürme ile çizgi çekmek: ‘Zehra elinde kalem, gözlerine kuyruk çekiyordu.’ -A. İlhan.
  • kuyruk olmak
    arka arkaya dizilmek, sıralanmak.
  • kuyruk sallamak
    yaltaklanmak: ‘Gül gibi yavrusunu bırakıp da evlenecekmiş. Kuyruk sallaya sallaya oğlumu öldürttü.’ -Y. Kemal.
  • kuyruk yapmak
    uzun ve peş peşe bir sıra oluşturmak: ‘Ama hâlâ bilet var diye bekleyen en aşağı beş bin kişi güzel bir kuyruk yapmışlar.’ -B. R. Eyuboğlu.
  • (birinin) kuyruğuna basmak
    birini incitip saldırıda bulunmasına yol açmak, tahrik etmek.
  • (birinin) kuyruğuna teneke bağlamak
    1) biriyle aşırı derecede alay etmek; 2) birini, herkesin alay edeceği biçimde kovmak.
  • (birinin) kuyruğunu kıstırmak
    birini güç bir duruma düşürmek.
  • çekiver kuyruğunu
    argo ‘artık ondan hayır bekleme’ anlamında kullanılan bir söz: ‘Bir defa rakı adamın beynine vurdu mu çekiver kuyruğunu.’ -M. Ş. Esendal.
  • dananın kuyruğu kopmak
    beklenen veya korkulan sonuç gerçekleşmek: ‘İstediğimiz parayı vermezse işte o zaman dananın kuyruğu kopar.’ -Y. Kemal.
  • eşeğin kuyruğu gibi
    her zaman aynı durumda kalan, hiç değişikliğe uğramayan: ‘Benim aylığım eşeğin kuyruğu gibi ne kısalır ne uzar.’ -M. İzgü.
  • fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış
    1) ‘yapamayacağı kadar ağır bir işi varken başka bir iş daha yüklenmiş’ anlamında kullanılan bir söz; 2) ‘kendisi sığıntı durumundayken yanına bir kişi daha almış’ anlamında kullanılan bir söz.
  • göz (gözünün) kuyruğuyla bakmak
    göz ucuyla bakmak.
  • itin kuyruğunda
    tkz. pek çok, pek bol.
  • katır kuyruğu gibi kalmak
    bir işte ilerlemeden kalmak.
  • kuyruğa girmek
    ayakta arka arkaya durulan diziye girmek: ‘Ondan son-ra kuyruğa girenler, abdesthaneyi dörder dörder kullanmaya koyuldular.’ -Halikarnas Balıkçısı.
  • kuyruğu dikmek
    1) hayvan koşmaya, başlamak; 2) insan bulunduğu yerden uzaklaşmaya başlamak.
  • kuyruğu kapana kısılmak (sıkışmak)
    çok zor duruma düşmek.
  • kuyruğu titretmek
    argo ölmek: ‘Aklın varsa bu kahpe dünyada kuyruğu titretmeden çekmene bak!’ -O. C. Kaygılı.
  • kuyruğunu kısmak
    korkup sinmek.
  • kuyruğunu tava sapına çevirmek
    haddini bildirmek, gereken dersi vermek: ‘Sonra benim kuyruğumu tava sapına çevirirler efendim diye bağırıyor, masa başındaki erkândan tekrar yardım istiyor.’ -R. N. Güntekin.
  • uyuyan yılanın kuyruğuna basmak
    kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek.
  • yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek
    uzun sürmüş bir işi bitirmek üzere olmak.

Atasözleri

  • eğreti kuyruk tez kopar
    temeli olmayan işlere güvenilmez.
  • kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak
    vakti geçmiş, artık işe yaramayacak durumda.
  • almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
    almayacağın bir şeye alacakmışsın gibi yakın ilgi gösterme, işinde çalıştırmayacağın kimseye çalıştıracakmışsın gibi umut verme.
  • arık ata kuyruğu da yüktür
    güçsüz kişi, kimseye yardım edecek durumda değildir.
  • bostana dadanan eşeğin kuyruğu, kulağı olmaz
    çalıp çırpmayı alışkanlık edinen kimse yakalanıp ceza göre göre insanlıktan çıkar.
  • dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez
    kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.
  • domuzun kuyruğunu kes yine domuz
    yaradılıştan kötü olan kişinin şu, bu yönünü düzeltseniz de mayasındaki bozukluğu gideremezsiniz.
  • eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
    kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.
  • eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
    durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz.
  • garip itin kuyruğu bacağı arasında gerek (olur)
    sığıntı durumunda olan kişi, yabancı bir yerde hiçbir şeye karışmamalı, sessiz, kendi hâlinde yaşamalıdır.
  • it ite (buyurur), it de kuyruğuna
    işi yapmak istemeyen onu mutlaka başkasına ısmarlar.
  • it itin ayağına (kuyruğuna) basmaz
    başkasına kötülük etmek konusunda aynı şeyi düşünenler birbirlerini incitmezler.
  • kaybolan (zayi olan) koyunun kuyruğu büyük olur
    elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür.
  • keçi geberse de kuyruğunu indirmez
    inatçı ölse de inadından vazgeçmez.
  • zayi olan koyunun kuyruğu büyük olur
    elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür.


Leave A Reply