Osmanlı, Fransa İlişkileri Nasıl Başladı ve İlk Kapitülasyonlar

0
Advertisement

Osmanlı – Fransız ilişkileri ve kapitülasyonlar hakkında bilgiler. Osmanlı – Fransız ilişkileri nasıl başladı? İlk kapitülasyonlar ne zaman verildi ve ne zaman kaldırıldı?

Osmanlı – Fransa İlişkileri Nasıl Başladı ve İlk Kapitülasyonlar

Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman devrine gelinceye kadar Osmanlılarla Avrupa devletleri arasında köklü bir dostluk görülmemişti. Zaten Avrupalılar; Osmanlılar Rumeli’ye ayak basar basmaz (1353), yeniden Haçlı seferlerine başlamışlar Türkleri Avrupa’dan atmak istemişlerdi. Böyle olduğu halde, Türkler dev adımları ile ilerleyerek Orta Avrupa’ya kadar sokulmuşlardı.

Osmanlılar ilk kez Kanuni Sultan Süleyman zamanında bir Avrupalı devletle dostluk yaptılar. Her ne kadar bu dostluk temelli olmadıysa da, verdiği sonuçlar bakımından çok önemli oldu.

Osmanlıların Batıda büyüdükleri devirde Avrupa’nın en kuvvetli devleti Kutsal Koma Germen İmparatorluğu idi. Kanuni’nin padişah olduğu tarihlerde bu imparatorluğun başında Almanların V. Karlos, bizim Şarlken dediğimiz bir imparator bulunmaktaydı. Şarlken, Avrupa’da birçok ülkelere sahip olduğu gibi, Amerika’da da büyük sömürgeleri vardı.

Bu sırada Avrupa’nın gene kuvvetli bir devleti olan Fransa ile Almanya savaş halinde idiler. Fransa kralı I. Fransuva, memleketinin her yandan Şarlken’in toprakları ile sarıldığını görünce, onunla yeniden savaşa tutuştu ve yenilerek Şarlken’e esir düştü (1525).

Bunun üzerine Fransuva’nın annesi, Kanuni Sultan Süleyman’a bir mektup yazarak oğluna yardım edilmesini rica etti. Arkasından, Şarlken tarafından Madrid kalesine hapsedilen Fransuva’nın da, bir elçisiyle yardım isteyen mektubu geldi. Kanuni Sultan Süleyman, bu mektuplar üzerine Fransuva’ya bir mektup yazarak yardım edeceğini bildirdi. Hem de bu sırada Kanuni Sultan Süleyman Macaristan üzerine bir sefere çıkmak üzereydi. Verdiği sözü tutmak için hemen Macaristan üzerine yürüdü. Mohaç zaferini kazanarak Budin’e girdi.

Advertisement

İşte bu suretle başlayan Osmanlı – Fransız ilişkileri I. Fransuva zamanında daha çok gelişti. Bizim Viyana’yı kuşatmamız, Fransuva’nın Avrupa’daki siyasal durumunu kuvvetlendirdi.

İlk Kapitülasyonlar (1535):

Türklerin büyük kuvvetinden yararlanmak ve doğuda çok büyük ülkelere sahip bulunan Osmanlı İmparatorluğu ile siyasal ve ekonomik ilişkiler kurmak isteyen Fransuva, bu dostluk havasından yaralanarak İstanbul’a yeniden elçi gönderdi. Bu sırada Kanuni Sultan Süleyman Irakeyn seferine çıkmış, Bağdat’ı fethetmişti. Fransa Elçisi, sırf padişaha yaranmak için Bağdat’a kadar giderek Kanunî’yi, Bağdat’ın fethinden dolayı kutladı. Dönüşte istanbul’a birlikte geldi.

O sırada Kanuni’nin, Avrupa’da yapacağı seferler için, Fransa gibi bir devletin kuvvetine hiç de ihtiyacı yoktu. Fakat bir Hıristiyan devletini, siyaset bakımından olsun, kendimize çekmekte ilerisi için bazı yararlar gören Kanuni Sultan Süleyman, Fransa elçisinin istediği ayrıcalıkları karşılıklı bir ticaret anlaşması şeklinde imzaladı (1535).

Fransa’ya verilen ayrıcalıkların (imtiyazların) önemli maddeleri şunlardır:

  • 1) Fransızlar, Osmanlıların egemen olduğu bütün denizlerde serbestçe ticaret yapacaklar ve istedikleri şehirde oturabileceklerdi.
  • 2) Türk sularında ve limanlarında dolaşacak ve ticaret yapacak olan yabancı devlet gemileri ancak Fransız bayrağı çekmek suretiyle gezebileceklerdi.
  • 3) Türk memleketlerinde ticaret amacıyla yerleşen Fransızlara din özgürlüğü verilecek ve gerektiği zaman Fransız konsolosları onların kişisel davalarına bakabileceklerdi.
  • 4) Osmanlı tacirleri de Fransa’ya gittikleri zaman aynı haklardan yararlanacaklardı.

İşte Kanunî’nin verdiği bu ayrıcalık zamanla daha çok gelişerek ve çeşitlenerek Kapitülasyon adını aldı. Daha sonraki devirlerde öteki Avrupa devletlerine de verildi. Osmanlı devletinin ekonomik ve siyasal alanlarda gerilemesinin bir nedeni olan bu kapitülasyonlar, devletin zayıf zamanında büsbütün artırıldı ve kopmaz bir kölelik zinciri haline geldi. Bu yüzden yabancılar bizim memleketimizde bizden daha iyi ve rahat yaşadılar, çok para kazandılar. Memleketimizi ve milletimizi felâkete sürükleyen bu kapitülasyon belâsından ancak Lozan Barış antlaşması bizi kurtarmış, siyasal alanda olduğu gibi, ekonomik alanda da bağımsızlığımızı kazandırmıştır.


Leave A Reply