Ülkemizde Okulun Geçmişi

0
Advertisement

Ülkemizde okulun geçmişi ile ilgili genel bilgilerin verildiği sayfamız.

istiklal marşı

Okulların açıldığı gün mutlaka İstiklal Marşı da okunur

Ülkemizde Okulun Geçmişi

Tarihin ilk çağlarına baktığımızda okulun yaygın olmadığını görürüz. Tarih, yazının bulunmasıyla başlamıştır. Yazı bilgilerin yayılmasına ve genç kuşaklara aktarılmasına yardımcı olmuştur. Ancak eğitim kurumları yüzyıllarca din adamı yetiştirmekle görevlendirilmiştir. Zamanla din dışı eğitim verilmeye başlanmıştır. Pek çok ünlü kişi özel öğretmenlerin çabalarıyla yetişmiştir. Bu özel öğretmenlere, Selçuklularda “Atabey”i Osmanlılarda “Lala” adı verilirdi. Bu yolla eğitimin ne denli sınırlı ve güç olduğu ortadadır.

Zamanla eğitimin ailelerin gücünü aştığı görülmüştür. Çocukların eğitimine önem verilmiş, okullar açılmıştır. Bizde açılan ilk okullar dinsel amaçlıdır. Camilerin, mescitlerin yanında açılan bu tür okullar “Sıbyan Mektebi” diye anılırdı. Bu okullara çocuklar bir törenle başlar, “Eti senin, kemiği benim” diyerek teslim edilirdi. Mustafa Kemal de Selânik’te böyle bir okula başlamış, kısa bir süre sonra çağdaş eğitim ve öğretim yapan Şemsi Efendi ilkokulu’na geçmiştir.

Bizde ilk sıbyan mektebi Fatih zamanında; yoksul, kimsesiz çocuklara Kur’an okumayı öğretmek, hafız yetiştirmek amacıyla istanbul’da açılmıştır. 4-7 yaş çocuklarının kaldığı bu okullarda Arap alfabesi ile öğretim yapılırdı. Bu alfabenin öğrenilmesi çok zordu. Yeni Türk alfabesiyle altı haftada öğrenilen okuma yazmanın bu eski okulda beş altı yılda tam olarak öğrenebildiğini ünlü şairimiz Namık Kemal’in yazdıklarından öğreniyoruz.

Sıbyan okullarından sonra “Medrese” denilen okullara gidilirdi. Dine dayalı eğitim veren mezunlarına “Molla” denirdi. Mollalar çoğunlukla din görevlisi olurlardı.

Osmanlı devletinin yönteminde görev alanları yetiştiren bir de saray okulu vardı. Buna “Enderun” denirdi. Enderun 14. yy’da, IV. Murat zamanında ilk kez Edirne’de açılmıştı.

Advertisement

Bizde ilköğretimin yenileşmesi, batılılaşma hareketi olan Tanzimat’la başlar. (1839). Fransız devriminin (1789) getirdiği özgürlük, adalet, eşitlik, kardeşlik fikirleri Avrupa’ya okumaya giden gençlerin yazdıklarıyla ülkemizde benimsenmiştir. Bu yeni görüşler bilgilenmeyi hızlandırmıştır. 1870’de öğretmen yetiştiren bir okul, ertesi yıl da “İptidai Mektebi” (ilkokul) açıldı, ilk kez istanbul’da Nuruosmaniye Camisi yanında açılan bu yeni okulların sayısı, on yıl içinde 22’ye ulaştı.

1973 yılında yeni bir düzenlemeye gidildi, iptidai ile Rüştiye (ortaokul) birleştirildi, ilköğretim tüm yurtta zorunlu kılındı.

TBMM 2 Mayıs 1920’de bugünkü Milli Eğitim Bakanlığı’nı kurdu. Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kem.il, eğitim öğretim etkinliklerine çok önem verdi. 16 Temmuz 1921’de Ankara’da Maarif Kongresi düzenledi. Bu kongrede; eğitim çalışmalarında yenilik yapılması, ilkokul programlarının geliştirilmesi kararlaştırıldı.


Leave A Reply