Edebiyat Akımı Ne Anlama Gelir? Neden Akımlar Oluşur? Sebepleri…

0
Advertisement

Edebiyatta akım ne anlama gelir? Edebiyatta neden akımlar oluşur ve bu akımların oluşum sebepleri nelerdir? Edebiyat akımı ne demektir?

Edebiyat

Akım, sanatta, politikada, düşünce yaşamında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket.

Edebiyatta toplumsal düzenin ve değişiminin bir gereği olarak, dünya görüşü ve sanat anlayışı bakımından birleşen kişilerin eserleriyle ortaya koyarak sürdürdükleri ilkelerin toplamından doğan tutarlılığa bir edebiyat akımı denir. Bu çığırları, toplumun ve çağın felsefesinin edebiyata etkisi kabul etmek doğru olduğu için, edebi okul (écolé littéraire), edebi meslek (sülük’dan yol, giriş) yerine edebiyatta akım demeyi doğru saymak gerekir.

Fransız edebiyat tarihçilerinden Emile Faguet (1847-1916), “Bildiğim tek edebiyat tarihi yasası, belirli bir görüşten bir süre sonra bıkıp (yorulup) onun karşıtı olan anlayışı istememizdir” diyor. Bu açıklama, sanat akımlarını yalnızca beğeni değişikliği ve moda gereksinmesiyle değerlendiren bireyci bir ölçüye dayanıyor. Pierre Gaxotte’un nitelemesi şöyle: “Her kuşak, kendinden hemen önce gelene bağlı kalır. Onun düşünceleriyle duygularıyla yaşar, tutkularıyla heyecanlanır. Böyleyken her kuşağın rolü, sunulan şeyler arasında bir seçme yapmak; gereksinmelerine, sorunlarına karşılık veren şeyleri bulmak; seçtiğini geliştirmek, seçtiğinden yeni karşılıklar çıkarmaktır. Hiçbir şey bütün bütün yeni değildir. Özgünlük bir etkiden doğar….

edebiyat

Yaşamın Sürekli Değişimi

Görüldüğü gibi burada da kuşaklar arası ilişkiler öne çıkarılmakta, zamanla değişen beğeni ve anlayışların az çok birbiriyle ilintili olduğu açıklanmaktadır. Yaşamın sürekli değişimi ve gelişimi, ilkçağ Yunan filozoflarından Herakleitos‘un diliyle şöyle anlatılmıştı: “Aynı ırmağa iki kez giremeyiz; bu geçen, başka bir sudur.” Bu bakımdan edebiyattaki beğeni ve ölçü değişikliklerinin, bir yere kadar yaşamın sürekli değişimine koşut olarak insanda ve toplumdaki gelişime yanıt verdiği doğru olmalıdır.

Advertisement

Ama asıl sorun, belli bir edebiyat akımının hangi etkilerle, nerelerde, niçin doğduğu, kimilerinin bu çığıra nasıl katıldığı, bu anlayışın bir süre sonra neden değer yitirdiğidir. Bunları yalnızca moda salgınlarıyla, bıkkınlık sonucu yenilik gereksinmesiyle kuşaklar arası alışverişin hep değişikliğe dönük amacıyla açıklayamayız. Daha derine, asıl köklere inmek gerekir.

Niçin, örneğin bir akım yüzyıllarca geçerli olduğu halde (Klasisizm) onun ardından gelen çok kısa süreli olmuş (Romantizm), bazıları büyük yankılarla doğdukları halde (Dadaizm, Fütürizm, Kübizm…) pek az yaşamış, bazıları ardından gelen akımlarla hep desteklenmiş (Realizm) ve bütün bu akımlar çağlarının bilimsel buluşları, toplum yapıları ve felsefe sistemlerine bağlı olmuştur.

Bu sorulara yanıt verirken edebiyatın bir toplum ürünü, edebiyatçının bir toplum bireyi, edebiyat akımlarının da toplumlardaki maddi-manevi gelişmelerinin sanat alanına yansıyan etkileri olduğu ilkesini gözden uzak tutmamak gerekir. Ayrıntılı ve tarihsel bilgi için adı geçen edebiyat akımlarını ilgili linkler üzerinden incelemenizi tavsiye ederiz. (Bu konu hakkında sorularınızı sitemiz nkfu.com’a ulaştırmak için aşağıdaki yorum kısmına yazabilirsiniz.)


Leave A Reply