Bebeklerde Gece Uyku Problemlerine Çözümler, İşe Yarayacak Tavsiyeler

0
Advertisement

Gece uykusunda sorun yaşayan bebekler için yapılabilecekler. Bebeğin gece uykusuna yardımcı olacak bilgiler ve işe yarayacak çözümler.

uyuyan bebek

Kaynak : pixabay.com

Bebeklerde Gece Uyku Problemlerine Çözümler

BEBEĞİNİZİN MIŞIL MIŞIL UYUMASINA YARDIMCI OLUN

İyi bir uyku düzenini elden geldiğince erken bir tarihte yerleştirmek son derece önemlidir. Bebeğinizin gelişmek için uykuya, sizin de, yaşantınızın geri kalan bölümünü düzenli biçimde sürdürebilmek için, onun uyumasına ihtiyacınız var.

Çocuklar da kediler gibi çok uyurlar. Aslında yeni doğmuş bir bebek günde 14-18 saat uyur. Ama, anne-babalar açısından yazık ki, bebek hemen ya da herkesin uyumak istediği saatlerde uyumaz. Yeni doğmuş bebeğinizin uykusunun düzene girmesi, çok uzun sürer ve çok çaba gerektirir; pek çok anneyi neredeyse çaresiz bırakan, yerleştirilmesi yorucu, insanı canından bezdirici bir iştir!

Yalnız, yeni doğmuş bir bebeğin özellikle geceleri sık sık ağlamasından bitkin düşmüş bir anne-baba bile olsanız, umutsuzluğa kapılmanız gerekmez; bu hep böyle sürmeyecek, ilk birkaç ay atlatıldıktan sonra çocuğunuz, uyku saatleri giderek kısalmakla birlikte, gündüzden çok geceleri uyumayı öğrenecektir.

Bebek, yaşamından hoşnutsa, hemen her yerde uyur; bu konuda herhangi bir “uzmanlık” donanımına ihtiyacınız yoktur. Bebeklerin çoğu, altı aylık oluncaya kadar, yanınızda her yana taşıyabileceğiniz bir portbebenin içinde ya da bebek arabasında bile, mışıl mışıl uyurlar.

ÇOCUK KARYOLASINA GEÇiŞ

bebek karyolası

Kaynak : pixabay.com

Bebek, hastaneden eve döndüğünüz günden başlayarak, karyolasında uyuyabilir. İdeal karyola, kenarları parmaklıklı, bir yanındaki parmaklıklı bölüm açılabilen, böylece bebeği her istediğinizde kolayca almanızı sağlayan karyoladır.

Advertisement

Bebeğinizi ilk haftalarda bir portbebede uyutmayı yeğlediyseniz, portbebede rahat edemeyecek kadar büyüdüğünde karyolaya geçirirken, portbebesini bir hafta kadar, karyolanın içine koyun ki, bebek yeni çevresine alışsın: Alışkanlıklarına sandığınızdan çok daha bağlıdır.

Bebeğinizi ilk aylarda sıcak tutmanız gerekir; çünkü henüz, sözgelimi titremek gibi, beden sıcaklığı üretebilme ve ayarlayabilme yeteneklerinden yoksundur; dolayısıyla, uyuduğu odanın sıcaklığı yaklaşık 24 °C dolayında olmalıdır. Bu sıcaklık, ailenin geri kalan üyelerine çok fazla gelebileceğinden, bebeğinizin odasını, termostatı iyi çalışan küçük bir ısıtıcıyla, öbür odalardan biraz daha fazla ısıtmanız gerekir.

TEMİZ HAVA

Bebeğinizin uyuduğu odanın, sıcak olmasının yanı sıra, havasının da temiz olması gerekir. Bebeğin odasını düzenli olarak havalandırmaya dikkat edin. Odasını, banyosunu yaptırırken ya da gezmeye çıkardığınız zaman, iyice havalandırın. Bir pencere vasıtasını aralık bırakmak da yeterince havalandırma sağlayacaktır.

GEREKENDEN FAZLA MI SICAK? GEREKENDEN FAZLA MI SOĞUK?

Bebeğinizin doğru sıcaklıkta olup olmadığını kestirebilmek, deneyim sonucu edineceğiniz bir yetenektir. Ne çok sıcak ne de soğuk, tam kararında bir sıcaklıkta, bebeğiniz genellikle “hayatından memnun” durumda olur. Bunu, bebeğin başının arkasındaki derinin, yetişkin eliyle aynı sıcaklıkta olmasıyla anlayabilirsiniz. Bebeğiniz çok ısınmışsa, başının arka derisi elinize nemli gelecektir; bunun anlamı, bebeğinizin biraz terlemiş olduğu ve rahat bir durumda olmadığıdır. Buna karşılık, başının arkası elinize soğuk geliyorsa, biraz daha sıcağa ihtiyacı var demektir. El altında yedek bir battaniye bulundurun.

Uyuyan bebeğinizin altını değiştirirken, onun elden geldiğince az rahatsız olmasını, uyanmamasını istersiniz. Bunu sağlamanın yolu, uyumaya yatırmadan önce, uygun giysiler giydirmektir. Uygun giysiler arasında, giydirmesi çok kolay olan gecelikler önerilebilir; ama bunların, yatakta yukarı kayabilme gibi bir sakıncaları vardır; rahat ve sıcak tutan tek parçalı, tulum tipi pijamalar da çok uygundur; ama onların da, sizin açınızdan, giydirilmelerinin biraz daha güç olması gibi küçük bir sakıncası vardır.

AĞIR OLMAYAN ÖRTÜLER

Bebeğinizi ağır bir battaniyeyle ya da yorganla değil, hafif bir battaniye ya da yorganla örtün ve dikkat edilmezse hızla üşüyüveren elleri ile ayaklarına özel özen gösterin: Kış mevsiminde çorap ve parmaksız eldiven giydirmek gerekebilir.

Advertisement
uyuyan bebek

Kaynak : pixabay.com

UYKU POZİSYONLARI

Dört-beş aylık küçük bir bebeğin, yatağına gelişigüzel bırakılmayıp, “yerleştirilmesi” gerekir. Yan mı, yüzükoyun mu, yatırılması gerektiği konusunda görüşler farklıdır. Uzmanların büyük bölümü, bebeklerin yan yatırılmasını önermektedir.

Yatırırken bebeğin kafatası hâlâ çok yumuşak ve kolayca biçim değiştirebilecek durumda olduğundan, düzenli aralıklarla başını bir yandan öbür yanına çevirin. Ayrıca, başı hafifçe karyolanın başucuna dokunur durumda yatırırsanız, kendini çok daha güvende hissedecektir: Önce, karyolanın başucu ile başının arasına tampon işlevi görecek yumuşak bir şey yerleştirin.

Bebekler bir şeyle sarılıp sarmalandıkları zaman, kendilerini daha güvende hissederler. Bunun için, yatırırken tığ işi delikli bir şalla ya da çok hafif bir battaniyeyle gevşekçe sarın.

UYKU DÜZENLERİ

Dört aylığa kadar olan küçük bebek, karnı doyunca genellikle oldukça derin bir uykuya dalar. Ama daha büyüdükçe, çevresindeki seslere tepki göstermeye başladığı sırada, daha kolay uyanmaya başlar. Bunun yanı sıra, uyku gereksinmesi de azalır. Bebeğiniz beş-altı aylıkken hâlâ odanızda yatıyorsa, olanak varsa onu kendi odasına taşıma konusunu düşünün: Böylece daha iyi uyuyabildiğini göreceksiniz.

Uyuyan bir bebeğin küçük bazı hareketler yapması, sözgelimi el ve ayak parmaklarının ani hareketlerle açılıp kapanması, yüzünün seyirmesi, hattâ yüzünde bir gülücük belirivermesi normaldir. Özellikle bir yanından öbür yanına dönerken, hafif iç çekme, puflama ve kızgınlık sesleri çıkarabilir.

emzirme

Kaynak: pixabay.com

GECE SÜT VERME

Çok küçük bebekler, geceleri birkaç kez acıkarak uyanabilirler. Ama üç ayını dolduran bebeklerin çoğunun, geceleri süt emmeye gereksinmesi kalmaz.

Bebeği besleme, eşlerden yalnızca birinin, büyük çoğunlukla da annenin sırtına kalırsa, çok geçmeden doğal olarak, art arda geceler boyu sık sık uykusunun bölünmesi sonucu, sinirleri yıpranacaktır. Bu sorunu çözmenin yollarından biri, eşinizle “gece nöbeti”ne kalkar gibi birer gece arayla yapmaktır. Bebeğinizi meme vererek besliyorsanız -ki altıncı aya kadar, sütünüz varsa mutlaka öyle yapın-nöbet sırası geldiğinde eşinizin vermesi için, önceden meme pompasıyla sütünüzü sağıp, biberona doldurabilirsiniz.

Bebeğinize meme veriyorsanız bir başka seçenek de, sizin yatakta kalmanız, bebeği eşinizin size getirmesi ve emzirmenizden sonra, yeniden yatağına götürmesidir.

GECE UYANMALARI

Bebeğiniz acıkmadığı halde gecenin bir saati uyanıveriyorsa, bunun genellikle, altını ıslatmış olması gibi basit bir nedeni vardır. Ya da canı sıkılmış, kucak istiyordur. Bebeği hafif hafif sallamak ya da pışpışlamak, çoğunlukla onu sakinleştirecek, yeniden uykusuna döndürecektir. Bu arada alçak sesle bir ninni mırıldanmak ya da karyolasının yanında kısık sesle müzik çalmak da, sakinleşmesine yardımcı olur.

Gece beslenmeleri sırasında bebeğinizi gereğinden uzun süre uyanık tutmamak için, gerekli şeyleri yatmadan önce hazırlayın.

Küçük bir ışığın sürekli yanması, bebeğinizi rahatsız etmez; sizin de odanın ışıklarını yakmadan, yaptığınız işi görebilmenizi sağlar.

Advertisement

Bir çalar saati belirli aralıklarla kurup, bebeğinizi, uyanmasını beklemeden besleyin. Genellikle memeyi ya da biberonu uykuda emecek ve uykusu bölünmeyecektir. Ayrıca bunun, düzenli aralıklarla beslenme alışkanlığı edinmesine de yardımı olur.

KAYGILANMAYIN

Yapmanız gereken son şey, kulağı kirişte uyanık oturmak, bebeğinizin uyanmasının ilk işaretlerini kaygıyla beklemek, duyar duymaz yataktan sıçrayıp kalkmak, her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol etmektir. Çünkü bebeğiniz, çoğunlukla yatağının içinde bir iki saniye kıpırdandıktan, birkaç küçük ses çıkardıktan sonra yeniden uykuya dalar. Çıkardığı ilk seslerde onu yattığı yerden kaldırıp almanız, uyku ritmini bozabilir ve kötü uyku alışkanlıkları edinmeye başlamasına yol açabilir.

Özet olarak, bebeğinizin her ses çıkarmasında yaylı kutudan fırlayan kukla gibi yataktan sıçrayıp kalkmak ile onu büsbütün duymamazlıktan gelmek arasında, duyarlı bir denge kurmalısınız. Ama kuşkusuz, bebeğiniz sinirli sesler çıkarıyor ya da ağlıyorsa, her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol etmekte hiç gecikmemeniz gerekir.

GÜVEN KAZANMAK

Bütün bebeklerin kendi kişilikleri vardır v^ her biri kendi doğal uyku ritmini geliştirir. Anne-baba ile bebek arasında doğal duygusal bağın kurulması süreci, uyku düzenlerine ilişkin sezgisel bilginin oluşmasına yardımcı olur.

Bebeğiniz konusunda herkes size akıl vermeye can atar. Uyku konusu da bunun dışında kalmaz. Yakınlarınızın, arkadaşlarınızın, geçmişte kendilerinin yaşadıkları sık sık bölünen geceleri anlatmaları, bu işin yalnız sizin başınıza gelmediğini kavramanızı ve özgüveninizi tazelemenizi sağlayıcı etki yapabilir.

Bu arada bebeğinizin uyku düzeninde gerçek anlamda bir sorun seziyorsanız, bir çocuk doktoruna danışmanın, kaygılarınızı olduğu kadar, sorunu -varsa- da gidereceğini unutmayın.

Bebeklerde Uyku Düzeni

Bebekler, doğumdan sonraki ilk haftalarda sağlık durumları iyiyse, sadece mama saatlerinde uyanır, günün geri kalan kısmını uyumakla geçirirler. Ancak bazı bebeklerin uykusu daha azdır. Herhangi bir hastalığı olmadığı halde az uyuyorsa, bunda endişe edilecek bir şey yoktur. Çocuk büyüdükçe, uykusu azalır. Bebekler uyku saatlerini kendileri tayin ederler. Eğer bu saatlere dikkat edilirse çocuk her gün aynı saatlerde uyur, uyanır. Bir yaşına doğru, bir öğleden önce, bir sonra olmak üzere gündüz iki uyku yeter. İki yaşından sonra da gündüz sadece bir öğleden sonra bir uyku yeterlidir.

Çocuklar mümkünse, altı aylık olunca anne babanın odasından çıkarılmalıdır. Bu yapılmazsa çocuğun odasının en çok bir yaşından sonra ayrılması gerekir. Bu yaştan sonra onu yalnız başka odada yatmaya alıştırmak, gittikçe zorlaşır, kendisini daima anne babasına bağımlı hisseder. Bundan daha önemlisi anne baba arasındaki münasebetlerin çocuğun üzerinde yapacağı etkidir. Psikologlar, anne baba arasındaki münasebetin, hatta uyku arasında bile olsa, çocuğu kötü etkilediğini, hatta onu korkuttuğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca, çocuk uyanık olduğu halde, kendini kendini uyuyor gibi gösterebilir.

Çocuk ayrı odada olsun, anne babanın odasında olsun gece korkulu rüya görerek uyanabilir. Bu durumda anne babanın aklına gelen ilk çare onu koyunlarına almaktır. Bu da doğru değildir, çocukta alışkanlığa yol açar. En iyi bir müddet ilgilendikten, yatıştırdıktan, cesaretlendirdikten sonra gene yatağa göndermektir.

Çocuklara uyku saatinin zevkli bir şey olduğu aşılanmalıdır. Örneğin bazı küçük çocuklar yatarken bebeklerine sarılıp uyumak ister. Özellikle kardeşi olmayan çocuklar, yalnızlık duygusu ile böyle şeylere daha düşkün olurlar. Bunların hiçbir zararı yoktur.

Çocukların normal uyku müddeti şöyledir:

Advertisement
  • 2-6 yaşlarında gece 12 saat, gündüz 1-2 saat
  • 6-9 yaşlarında gece 11 saat
  • 9-12 yaşlarında gece 10 saat
  • Çocuğun büyümesine göre uyku saatleri daha az veya çok olabilir.


Leave A Reply