Advertisement
Tasarruf etmek, para biriktirmek, tutumlu olmak ile ilgili deyimler ve anlamları. Tasarruf hakkında deyimler ve açıklamaları.
Tasarruf İle İlgili Deyimler ve Anlamları
- “bankaya yatırmak”
bankadaki hesabına para koymak, biriktirmek: İyi kazanmıyordu fakat ne kazanıyorsa hepsini bankaya yatırıyordu. -T. Dursun K. - “bir köşeye koymak”
saklamak, biriktirmek: Yıllardan beri dişinden tırnağından artırdığı, çoluk çocuğunun nafakasından kestiği parayı günün birinde, ben de bu zilletten kurtulurum umuduyla bir köşeye koymuştu. -Y. K. Karaosmanoğlu. - “dişinden tırnağından artırmak”
yiyecek giderlerini kısarak para biriktirmek: Susuz Yaz adlı öykü kitabımı, oyunlarımı hep böyle dişimden tırnağımdan artırarak bastırdım. -N. Cumalı. - “küpünü doldurmak”
eline fırsat geçmişken çokça para biriktirmek: Hamiyetini bu felsefeye uydurarak küplerini doldurmayı bilenler bu memlekette bolluk içinde yaşarlar. -H. R. Gürpınar. - “para tutmak”
para biriktirmek. - “para yapmak”
para kazanıp biriktirmek: Açıkhava’da, Maksim’de verdiği temsillerle kısa zamanda ün ve para yaptı. -H. Taner. - “gırtlağından kesmek”
herhangi bir amaç için yiyeceğinden kısıntı yapmak, boğazından kesmek, tasarruf etmek. - “cebi para görmek”
parası yokken para kazanmaya başlamak. - “akşamdan kavur, sabaha savur”
1) kazandığını günü gününe harcayan tutumsuz kimselerin durumunu anlatmak için kullanılan bir söz; 2) söylediği sözü tutmayan kişiler için kullanılan bir söz - “ekonomi yapmak”
tutumlu davranmak. - “hesabını bilmek”
tutumlu olmak. - “idare etmek”
1) yönetmek, çekip çevirmek: Devleti, sadece idare edenlerin sorumluluğuna bırakmak ve bir daha onu düşünmemek, sosyal şuura sahip olmamak demektir. -M. Kaplan. 2) tutumlu kullanmak: Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu. -R. N. Güntekin. 3) yetmek, yetişmek: Evler ve dükkânların Ahmet’i idare edeceği belli idi. -S. F. Abasıyanık. 4) alışverişte yeterli olmak, kurtarmak: Bu kumaşı o fiyata veremem; idare etmez. 5) göz yummak, hoş görmek; 6) örtbas etmek. - “idaresini bilmek”
yerine göre harcamak, tutumlu davranmak. - “kısıntı yapmak”
1) tutumlu davranmak; 2) azaltmak: Bu durum, ister istemez evi doldurup boşaltanlarda da kısıntı yapmamızı gerektiriyordu. -A. Ağaoğlu. - paraya çevirmek
herhangi bir şeyi para ile değiştirmek.
Tasarruf Nedir? Sözlük Anlamı
“Tasarruf”
1. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
“Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı.” – R. N. Güntekin
2. Tutum
“Babamın hayatta iken en çok sevdiği yemek, bütün bir senenin tasarrufuna mal olsa da o gece mutlaka pişerdi.” – K. Bilbaşar
3. Para biriktirme, artırım
“tasarruf etmek ”
1. bir malın sahibi olmak, onu istediği gibi kullanmak
2. bir şeyi dikkatli ve idareli kullanmak
3. para biriktirmek
4. kısmak
“Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım.” – H. Taner
“tasarruf bonosu ”
Maaş gibi kazançlarla bazı satışlarda devletin borçlanması yolu ile yapılan kesintiye karşılık verilen ve üzerinde faiz kuponları bulunan senet
2 yorum
ak akçe kara gün içinde
hesabını bilmek